Bir öğrenci velisinden: Bizim evde durum...

Milli Eğitim Bakanı 'hazırız' diyor, öğretmenler 'ne yapacağımızı bilmiyoruz.' 21 Eylül'de yüzyüze eğitime başlanacağı ilan edildi ama kimse buna inanmıyor. Geçen yıl pandemi döneminde yapılan uzaktan eğitim çalışmaları da aynı durumda: Bakan yaptıklarıyla övünüyor ama EBA'nın hayrını gören yok. İşte bir öğrenci velisinin anlattıkları...

Haber Merkezi

İki çocuk babası bir soL okurunun “bizim evde durum” başlığıyla bize ulaştırdığı haber röportajında, bakanın “hazırız” dediği yeni öğretim yılına ve “iyi geçti” denilen geçen yıla dair iyi bir resim ortaya çıkmış. 

Okurlarımızla bize ulaştığı şekilde paylaşıyoruz.

soL Haber Portalı’na,

İlk ve orta öğretim çağında olan iki çocuk babası bir okur olarak, yeni öğretim yılı öncesinde yapılan “hazırlıkları” ve uzaktan deneyim meselelerini okuyarak takip ediyorum. Bizim evde neler olduğunu sizlerle paylaşmak istedim.

İki çocuğumuz var, biri 6.sınıfa diğeri de 2.sınıfa geçti. Her ikisi için de zordu bu süreç ama küçük için daha zordu. O okumayı yeni öğrenmişti ki okullar kapandı. Geçen dönem Eba TV’yi düzenli olarak takip ettirmeye çalıştım onlara ama TV izlerken edilgen bir halde çocuklar ve dikkatlerini toparlayamıyor ve sıkılıyorlar. Dönemin sonlarına doğru 5. Sınıftaki çocuğumun birkaç öğretmeni canlı dersler yapmaya başladılar. Öğretmenin yaptığı canlı derslerin iyi olduğunu düşünüyorum. Ama söylediğim gibi birkaç öğretmen bir iki ders yaptılar sadece. Bazı öğretmenleri de Eba portalı üzerinden ödevler gönderdiler. 1. Sınıftaki çocuğumun öğretmeni hiç canlı ders yapmadı. Eba portal üzerinden alıştırmalar falan gönderdi sadece. Canlı ders yapmak geçen dönem öğretmenin inisiyatifine bırakılmıştı sanırım, çünkü başka 1. Sınıflardan her gün canlı ders yapan öğretmenler de duydum. 

Çocuklar evde çok sıkıldılar. İlk zamanlar daha disiplinli bir halde takip ediyordum onların Eba TV izlemelerini vs ama süreç uzayınca ben de koptum.

'Akranlarıyla vakit geçirmelerini istiyorum ama...'

Şimdi ne olacağı ise büyük bir muamma. Ben çocukların okula gitmesinden yanayım, sosyalleşmeleri, akranlarıyla vakit geçirip, birlikte öğrenmeleri, öğretmenleriyle fiziki temas kurmaları önemli ama bunca bilinmezlik arasında okul açılsa bile çocuklarımı göndermeyi istemem. Çünkü okullarda sosyal mesafeye uygunluk için ne yapıldı bilmiyorum, pandemi koşullarında eğitime devam edilmesi için ne gibi önlemler alındı bilmiyorum, kısacası 15 Mart’tan beri okulda o çok anlattıkları ‘yeni normal’e dair neler yapıldığını bilmiyorum. Aslına bakarsanız ek önlemler vs alındığını da sanmıyorum ya, neyse…

Çocukların eğitimindeki eksikler için neler yapabileceğimi düşünüyorum birkaç gündür. Eba yeterli olmayacak o kesin de ücretli online eğitim programlarına mı üye olsam, destek kitaplar alıp ben mi takip etmeye çalışsam bilemiyorum. Bu arada ben de eşim de çalışıyoruz, hadi yaz tatilinde memlekete falan gitti çocuklar ama okullar açılmadığında ya da kısmi açıldığında çocuklara bakım verme işini nasıl çözeriz orası da belirsiz. 

'Kimse açılacağına inanmıyor ya da kimse çocuğunu göndermeyecek'

Meselenin sadece benim açımdan değil diğer insanlar açısından da ne derece belirsiz olduğunu şu örnekle daha iyi anlatabilirim sanırım: Her mahallede var olan üç harfli isimlere sahip indirim marketlerine kırtasiye ürünleri geldi geçen hafta. Önceki yıllarda kırtasiye ürünleri gelince kadınlar sabah açılışta sıraya girip her şeyi birkaç saat içinde bitirirlerdi. Bu yıl, üzerinden günler geçmesine rağmen her ürün hala vardı market raflarında. İnsanlar ya inanmıyorlar okulların açılacağına ya da çocuklarına okula göndermemekte kararlılar.