Barış Pehlivan: 'Fethullahçılardan boşalan koltuklara oturtulan tarikatları yazmayın' davasıydı bu

Yaptıkları haber gerekçe gösterilerek 187 gündür cezaevinde tecrit altında tutulan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, tahliyesi sonrası soL'un sorularını yanıtladı. Pehlivan, ''Devlet içinde Fethullahçılardan boşalan koltuklara oturtulan tarikatları, dava dosyalarının arasına sıkıştırılan paraları, elini kolunu sallayarak gezen gerçek suçluları yazmayın' davasıydı bu…

Yavuz Karamahmutoğlu

Meclis'te dahi gündem olan bir konuda yapılan haber dolayısıyla tutuklanan ve aylarca tecrit altında tutulan gazetecilerden biriydi Barış Pehlivan.

Son duruşmada 3 yıl 9 ay hapis cezası verilerek tahliye edilen Pehlivan, hem davanın hem verilen cezanın nedenlerini soL'a değerlendirdi.

'Yine bana borçlu çıktılar!'

Meclis'te dahi gündem olan bir haber dolayısıyla hem aylarca cezaevinde kaldın hem de "İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçlamasıyla hapis cezası aldın. Öncelikle hem tutukluluğu hem de verilen bu "hapis cezası" kararını nasıl değerlendiriyorsun? 

187 gün tecrit altında tutulup, 3 yıl 9 ay ceza aldım. Halbuki 6 yıl ceza dahi verselerdi, içeride “yatarım” yoktu. Yani yine bana “borçlu” çıktılar! Mahkeme kararındaki en önemli noktalardan biri de TCK 329’dan, yani devletin gizli bilgilerini açıklama suçundan beraat etmemizdi. Ağır ceza mahkemesinde yargılanmamız için icat edilen bu suçlamadan ceza vermeyerek, hakimler aslında “bu mahkemede yargılanmamalıydınız” da demek istedi. 

'Haberciliğin ve kitabın bedeli ödetilmek istendi'

Savunmanda bu konunun altını epey çizdin. 'Yaptığımız haberle ilgisi yok' dedin bu davanın. Davanın politik hedefleri hakkında fikrin nedir? Bu davayı açanlar ne amaçladı sence? 

Tutuklama da cezalandırma da, “suç delili” diye sunulan cenaze haberinden dolayı değildi. Odatv’nin haberciliğinin ve “Metastaz” kitabının bedeli ödetilmek istendi. “Devlet içinde Fethullahçılardan boşalan koltuklara oturtulan tarikatları, dava dosyalarının arasına sıkıştırılan paraları, elini kolunu sallayarak gezen gerçek suçluları yazmayın” davasıydı bu. 

'Bize düşen bu hukuksuzlukları deşifre etmek'

Tutuklanma kararınızın ardından Pelikan tartışmaları yaşandı. Operasyonun arkasında Pelikancıların olduğu ileri sürüldü. Bu konuya ilişkin neler söylemek istersin? 

Şu çok açık: Bu dava bir kumpastı. Ve daha öncekilerde olduğu gibi bu kumpasta da, gücünü hukuktan almayan gruplar etkindi. Biz kaşını gözünü sevmediğimiz için mücadele etmedik Fethullahçılarla. Onların devlet gücünü arkasına alıp yaptıkları illegal operasyonlara karşı çıktık. Bahsettiğiniz grup da FETÖ’nün o kirli yöntemlerini kullanmaktan hiç imtina etmiyor. Bize düşen ise, dün olduğu gibi bugün de gazetecilik yaparak bu hukuksuzlukları deşifre etmek. 

'Ben devletim diyerek şiddet uygulayan bir gardiyandı'

Cezaevinde gardiyan saldırısına maruz kaldın. O gün neler yaşadın ve bu konudaki hukuki süreç ne durumda? 

“Ben devletim” diyerek şiddet uygulayan bir gardiyandı. Tahrik edip, benim de ona şiddet uygulamamı istiyor, diye düşündüm o an. Adalet Bakanlığı müfettişlerine 2 kez ifade verdim yaşadıklarımla ilgili. Soruşturma süreci devam ediyor. Acı olan, darp kamera kayıtlarıyla sabit olmasına rağmen yalanlama gayretinde olmalarıydı.

'Silivri'de 9 yıl öncekinden daha ağır şartlar vardı'

Salgın koşullarında aylarca cezaevinde kaldın. Biliyorsun bakanlığın "şeffaf" bilgi paylaşmadığı yerlerden birisi cezaevleri. Koşullar nasıldı? 

9 yıl önce de Silivri’de kaldım. O dönemden daha ağır şartlar vardı. Bu davanın sanıklarına özel uygulanan ağırlaştırılmış tecrit ve salgın önlemleri birleşince, içeride ciddi bir mücadele vermek zorunda kaldım. Akıl ve beden sağlığımı korumak için hücre şartlarında düzenli spor yaptım. Yakınlarla görüşmenin haftada birden ayda bire indirildiği, birçok sosyal etkinlik hakkının iptal edildiği, avukatlarla savunma notları paylaşmanın dahi zor olduğu bir süreçti. 

Son olarak, yeni kitap çalışması var mı?

Beni tutuklayan hakime de, yargılayan mahkemeye de açıkça dedim; ben içeride de dışarıda da gazetecilik yapmaya devam edeceğim. Nasıl içeride haber ve yazılar kaleme aldıysam, dışarıda da bildiğim gazeteciliği sürdüreceğim. Elbette kitap da yazacağım.