Salgın günlerinde de gerici açıklamalarına devam eden Diyanet, son LGBT’leri hedef alan sözleriyle eleştiri konusu olurken; AKP, Diyanet’i eleştirmeyi de yasakladı, Baro yönetimine anında soruşturma başlattı.
Diyanet'e dokunan yanıyor
Ankara Hacı Bayram Camii'nde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, LGBT'leri hedef göstermiş, “İslam zinayı en büyük günah kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti" demişti.
Erbaş, burada da durmamış "Yılda yüzbinlerce insan gayrimeşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi 'zina' olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte hareket edelim" ifadesini kullanmıştı.
Erbaş’ın büyük tepki çeken bu açıklamasına çok sayıda kurum yanıt verirken, bu kurumlardan biri de Ankara Barosu oldu.
Baro’dan yapılan açıklamada “Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir. Aldığımız ibretse, anılan şahsın içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan sekiz-dokuz nesil önceki büyükleriyle aynı zihinsel ve dogmatik sınırlara sahip olmak için insan onuruna karşı gösterdiği büyük direnişten kaynaklanmaktadır” denilmişti.
Organize olarak hedef aldılar
Ankara Barosu’nun bu açıklaması yandaşlar ve AKP’liler tarafından organize olarak hedef alınırken, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, ”İslami değerleri dile getirdiği için Diyanet İşleri Başkanımız Sn Ali Erbaş hakkında, Ankara Barosu’nun yaptığı faşist açıklama tam bir terbiyesizliktir. Faşizmin en küstah ve terbiyesiz hallerinden birinin bir baro adına yapılan açıklamada görülmesi ibretliktir” açıklamasında bulundu.
Anında soruşturma
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in bu açıklamasından dakikalar sonra bu kez sahneye Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı çıkarken, açıklama nedeniyle Baro yöneticileri hakkında "Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 216/3 maddesi kapsamında, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçundan re'sen soruşturma başlatıldığı" duyuruldu.
Yine Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de Ankara Barosu’nu hedef alarak, “"Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş’ın cuma hutbesinde naklettiği dini hükümler nedeniyle Ankara Barosu’nun rahatsızlığını ifade eden ve yer yer haddi zorlayan açıklamasını esefle karşılıyorum” dedi.
‘Açıklamayı dahi okumamışlar’
Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi de olan Avukat Özgen Hindistan, karara ilişkin soL’a açıklamada bulundu.
"Ankara Barosu’nun görüşü ve açıklaması çok net. Açıklamada söylendiği gibi dini değerlerin hedef alınması söz konusu değil” diyen Hindistan, “Net bir şekilde bir kamu görevlisinin yaptığı ayrımcı söyleme, nefret söylemine verilen bir yanıt var ortada. Baro'yu hedef alanların açıklamayı dahi okuduklarını düşünmüyorum” ifadesini kullandı.
'Türkiye laik bir hukuk devleti'
Bir kamu görevlisinin tüm topluma eşit mesafede yer alması gerekirken bir nefret söyleminin aracısı olmasının eleştirildiğini aktaran Hindistan, “Anayasada açıkça yer alıyor, Türkiye laik bir hukuk devleti. Kamu görevlileri yurttaşlar arasında eşitsizlik yapamaz, nefret söyleminde, ayrımcı söylemlerde bulunamaz. Baro açıklaması açıkça bunu ifade ediyor. Dini değerleri hedef aldığı iddiası ciddiye alınabilir bir iddia değil” diye konuştu.
'Komut-saldır ekibi devrede'
Açılan soruşturmayla ifade özgürlüğünün de hedef alındığını aktaran Hindistan, bir komut-saldır ekibinin devreye girdiğini, açıklamanın içeriğine bile bakılmadan Baro'nun hedef alındığını dile getirdi.