Ceren Özdemir’in ailesi Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu

Ordu’da üniversite öğrencisi Ceren Özdemir'i evinin önünde öldüren ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırılan Özgür Arduç'un cezaevinden firar etmesinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma sonunda verilen takipsizlik kararı AYM'ye taşındı.

Haber Merkezi

Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Bölümü 3. sınıf öğrencisi balerin Ceren Özdemir'in cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürülmesi Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşınıyor. 

DHA'nın haberine göre, Özdemir ailesi, katil zanlısının cezaevi firarisi olması nedeniyle kızlarının ölümünden kamu görevlilerini sorumlu tutarak, Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık ise kamu görevlileri hakkında takipsizlik kararı verdi. Ailenin takipsizlik kararına yaptığı itiraz da Ordu 1'inci Sulh Ceza Hâkimliği'nce reddedildi.

'Kusurlu davranış tespit edilmedi'

Takipsizlik kararında, hükümlü Arduç hakkında 'iyi hal' görüşü bildirilmesi ile açık cezaevine ayırma kararı verilmesinde ilgili personelin ihmali ya da kusurunun tespit edilemediği bildirildi. Arduç’un firar ettiği cezaevinde, firara karşı engeller ve dış güvenlik görevlisi bulunmadığı anlatılan kararda, “Bu sebeple hükümlü Özgür Arduç’un dış güvenlik görevlisi bulunmayan kurumun duvarından atlayarak firar etmesi olayında, olay günü kurumda görevli infaz koruma memurları ve kurum yetkililerine atfedilebilecek herhangi bir ihmali veya kusurlu davranışın bulunmadığı” kaydedildi.

Kararda firar olayı gerçekleştiği saatten yaklaşık 18 saat sonra yakalama uyarısının verilmiş olmasında da ihmal veya kusurdan bahsedilemeyeceği savunuldu.

AYM'ye başvurdular

Anne Güfer Özdemir, baba Yılmaz Özdemir ve abla Gizem Özdemir, takipsizlik kararı ile karara itirazlarının reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

Güfer Özdemir, adalet yerini bulana kadar mücadele edeceklerini belirterek, “Mahkemeden ret kararı gelince biz de Anayasa Mahkemesi’ne gittik. Avukatımızla diyalog içerisindeyiz. Avukatımız onların tüm kusurlarını ortaya çıkardı. Katilin 8 disiplin suçu olduğunu ortaya çıktı. Bunlardan başta bahsedilmedi. Savcı bey, 'Kanun neyse biz onu uyguluyoruz' demişti. Beni farklı yönlendirdiler. O zaman kafam o kadar algılamadı. Acının içerisinde düşünemedim. Benim çocuğumu katlediyor, iki emniyet mensubunu yaralıyor, geçmişinde bir çocuk yaralaması var ve ona 'yapacak birisi değildi' diye bilebiliyorlar” diye konuştu.

'İhmal olmasaydı yaşıyor olacaktı'

Güfer Özdemir, 8 disiplin suçu bulunan bir suçlunun dışarı çıkartılmasının ihmal olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Sekiz disiplin suçu olan bir kişiyi dışarı çıkarmak, büyük bir ihmaldir. Yani onların ihmali olmasaydı benim çocuğum bugün yaşıyor olacaktı. Bu tüm toplumu yaralayan bir olaydı. Eğer toplumun baskısı olmasaydı demek ki katil de yargılanmayacaktı. Nasıl ki ihmal suçu olanlar yargılanmıyorsa, o da yargılanmayacaktı.”