"Suç örgütü lideri" suçlamasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan ve 28'i tutuklu 60 sanığın yargılandığı dava Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görüldü. Duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Tutuksuz sanık Emniyet Müdürü Necdet Ç., 2016'da Bora Kaplan ve örgüt üyeleri tarafından 2 gün alıkonularak işkenceye maruz kaldığını öne süren Erkan D.'nin iddialarıyla ilgili savunma yaptı.
Olay tarihinde görevli olduğu Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğüne bir kişinin gelerek şikayetçi olduğunu görevli komiserden öğrendiğini belirten Necdet Ç., "Gasp Büro Amirini aradım, kendisine durumu söylediğimde, 'Konuyu zaten biliyorum. Siz şahsı gönderin, iki güne Esat karakoluna gönderiyorum.' dedi. Ben de bu şekilde komiserime talimat verdim" şeklinde konuştu.
Necdet Ç., Erkan D.'yi Esat karakoluna gönderdiklerini ve ertesi gün konuyu merak ettiği için komiserlerden biriyle görüştüğünü söyleyerek, "Komiser bana, 'Şahıs susma hakkını kullanmak istedi.' dedi. Ben de şüphelenerek ekibime 'Tekrar şahsa ulaşmaya çalışalım.' dedim. Şahısla konuştuğumu hatırlamıyorum. Çünkü eziyet görmüş, vahşice dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım" beyanında bulundu.
'Süleyman Soylu itibarsızlaştırılmak istendi'
Anadolu Ajansı'nda yer alan bilgilere göre, tutuklu sanık Tansel Aktan ise 15 Temmuz'da TRT'nin önünde Bora Kaplan'ın yanındaki uzun namlulu, çelik yelekli kişinin kendisi olduğunu söyledi. Gülen Cemaati'nin o günden beri bu dosyanın altyapısını hazırladığını söyleyen Aktan, şöyle devam etti:
"Süleyman Soylu itibarsızlaştırılmak istendi. Şu anda 2011-2013'te yaşananlar yaşanıyor. O zaman da her hafta böyle çeteler çökertiliyordu. 17-25 Aralık'ın altyapısını hazırladıkları daha sonra ortaya çıktı. Burada neyin altyapısını hazırladıkları da 2-3 yıl sonra anlaşılır. Kimin kim olduğunu zaman gösterecek."
'Onu öldürüp üzerimize atabilirler'
Bora Kaplan'a yapılan operasyonda Kaplan'ı yere yatıran Komiser Ufuk'un kurban olduğunu iddia eden Aktan, "Emniyette bana, 'Ufuk'u öldürmeyi düşünüyormuşsunuz.' denildi. 'Ben devletçiyim, böyle bir şeyden utanç duyarım.' dedim. Ufuk komiser kendisine dikkat etsin. Onu öldürüp, bizim üzerimize atabilirler" iddiasında bulundu.
Bora Kaplan'ın yakalandığı esnada arabayı kullanan sanık Uğur Pekşen, "Emekli askerim. Suç örgütüne üye olmakla suçlanıyorum ama değilim. Bir yıldır Bora Kaplan'a ait olan toptan gıda deposunda çalışıyorum. Akşam da depoda bekçilik yapıyorum. Yasadışı bir şey yaptığına hiç şahit olmadım" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı: Aktif görev yapan askerler bile iki silahla gezmiyor
Mahkeme başkanının "Şu an aktif görev yapan askerler bile iki dolu şarjör ve iki silahla gezmiyor, sen niye geziyorsun? Araçta telefonun bulunmuş, polislere teslim etmemişsin, şifreyi de vermemişsin neden?" sorularına cevap veren Pekşen, şöyle konuştu:
"Meslek alışkanlığı efendim. Benim kötü bir niyetim yoktu. Şifremi vermeme sebebim ise ailemin fotoğrafları var, özel fotoğraflarım var, o yüzden vermek istemiyorum. Kararlıyım. Suç örgütü üyesi değilim. Beraatimi talep ediyorum."
Kaplan: Benim silaha ihtiyacım yok, arabama bomba atsanız dahi işlemez
Pekşen'ın savunması üzerine mahkeme başkanı, Bora Kaplan'a, "Esenboğa Havalimanı'nda yakalandığın beyaz renkli aracın neden zırhlıydı?" sorusunu yöneltti.
Sanık Kaplan, çalışanlarını korumak amaçlı bu önlemi aldığını iddia ederek, "Biz ticaret yapıyoruz, para taşıyoruz. Duyuyoruz haberlerde. Adamı çevirmişler, gasp etmişler, öldürmüşler. Çalışanlarımın başına da böyle bir iş gelmesin diye bankadan para çekilirken de bu aracı kullanıyorduk. Ayrıca benim silaha ihtiyacım yoktur. Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez. Araç tamamen kendimi savunma amaçlı" dedi.
Mahkemeden ara karar
Sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına ve tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti.
Duruşma, 22 Nisan 2024 Pazartesi gününe ertelendi.
Kimdir bu Ayhan Bora Kaplan?
Ankara'da yer altı dünyasında "Kaplanlar" grubu olarak bilinen suç örgütünü yönettiği ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakın olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan, "örgüt kurma", "kasten yaralama", "yağma", "kişiyi hüviyetinden yoksun kılma" ve "işkence" suçlamasıyla Eylül 2023'te tutuklandı.
Kaplan’ın aracından yüklü miktarda para çıkmıştı. Kaplan grubuna yönelik operasyon, daha sonra çok sayıda ilde genişletilmişti.
Faili şüpheli şekilde ölmüştü: Ayhan Bora Kaplan’a cinayet sorgusu
Tatar Aşireti’ne mensup Mahfuz Tatar'ın 2016 yılında öldürülmesine ilişkin soruşturmayı genişleten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, azmettirici olmakla suçlanan Kaplan'ın şüpheli olarak ifadesini almıştı.
2016 yılında Ankara'nın Çankaya ilçesinde bir gece kulübünün önünde Mahfuz Tatar'ın öldürülmesinin sorulduğu Kaplan ise cinayete azmettirme suçlamasını reddetmişti. Mahfuz Tatar cinayetinin faili Semih Arslan, olaydan bir gün sonra bir binanın dokuzuncu katından şüpheli halde düşerek hayatını kaybetmişti. Bu ölüm vakası savcılık kayıtlarına intihar olarak geçmişti.
MASAK’tan Ayhan Bora Kaplan raporu: Sünnet takılarıyla kara para aklandı
Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın (MASAK) 423 sayfalık raporda, başta çete lideri Kaplan ve yakın çevresi ile dosyadaki bazı şüphelilerin, banka hesapları, şirket ortaklıkları, yaptıkları para transferlerin incelendiği belirtildi. Raporda, Kaplan’ın suç örgütü faaliyetleri kapsamında suçtan elde etmiş olduğu gelirlerini, gayrimeşru kaynağını gizlemek ve aklamak amacıyla, eşinin, sevgilisinin, kardeşinin, eniştesinin hesapları üzerinden ve yine bunların üzerine kurulmuş şirketler aracılığıyla gerçekleştirdiği anlatıldı.
Raporda, Kaplan’ın 2019 yılına kadar banka hesaplarında herhangi bir hareket bulunmazken, 2019 yılı ve sonrasında hem nakit işlemlerde hayatın olağan akışına aykırı yüksek nakit işlem tutarları ve para transferleri gerçekleştirildiği görüldüğüne dikkat çekilerek, “SGK çalışma kayıtlarında 2020 yılına kadar garson (servis elemanı), kasiyer, restoran müdürü gibi unvanlarla çalışma kaydı bulunan söz konusu şahsın, banka hesaplarında gerçekleştirmiş olduğu para hareketlerinin kaynağının yasal yolla elde edilmediği değerlendirilmektedir” tespiti yapıldı.
Raporda, suç örgütleri liderlerinin katılmasıyla gündeme gelen Kaplan’ın oğlunun, 29 Ağustos 2023 tarihinde yapılan sünnet düğününe de dikkat çekildi.
Rapora göre Kaplan’ın oğlunun sünnet düğününde takılan takıların bedeli olarak bankaya yatırılan 27 milyon 808 bin TL’nin kara para olabileceği belirtildi, düğünün soruşturulması gerektiği söylendi.
Eski AKP Ankara İl Yöneticisi de tutuklandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Ayhan Bora Kaplan’ın eski eşi, sevgilisi ve kız kardeşinin de yer aldığı 5 ilden 36 kişi hakkında yakalama kararı vermiş, bu kapsamda 21 kişi gözaltına alınarak emniyete götürülmüştü. Haklarında gözaltı kararı verilenler arasında Ayhan Bora Kaplan, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Fethi Koyuncu ve eski AKP Ankara İl Yöneticisi Barış Kurt da yer almıştı.
Tutuklu Ayhan Bora Kaplan ve eski AKP Ankara İl Yöneticisi Barış Kurt, 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında da suçlu bulundu.
İYİP Ankara eski İl Teşkilat Başkanı Akif Sarper Önder de Ayhan Bora Kaplan dosyasına girmişti.
Kaplan'ın şirketlerine kamu ihaleleri verilmiş
Kaplan kara para aklama soruşturması kapsamında verdiği ifadede mal varlığındaki ciddi artış için "enflasyonu" sebep göstermişti.
Ayhan Bora Kaplan'ın hakkındaki soruşturma kapsamında 31 şirketine de kayyım atandı. Yönetimi şu an Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) geçen şirketlerin kamu kurumlarının ihalelerini aldığı ortaya çıktı.
TRT önündeki silahlı fotoğraf soruldu: Cevabını burada veremem
Önceki duruşma sırasında Mahkeme Başkanı'nın, ''TRT’ye gittiğinizde nereden buldunuz uzun namlulu silahları?” sorusuna Kaplan, ''Devlet görevlilerini suçlamamı bekliyorlar. Ben bu sorunun cevabını burada veremem. Özel size söyleyebilirim. Çünkü hemen internete düşüyor burada söylediklerim. Bunun için de önlem almanız gerek'' yanıtını verdi.
