Tahsin İncirci üzerine

"Huzur içinde uyu Abi, eserlerinle etkilediğin yoldaşlarının yüreğinde yaşayacaksın…"

Oğuz gemalmaz

Yıl 1973. Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) atılım yılları. Almanya’da Avrupa Türkiyeli Toplumcular Federasyonu (ATTF) Korosu kuruldu. Batı Berlin’de yaşayan Türkiyeli göçmen işçilerin oluşturduğu koro, kurucusu Tahsin İncirci’nin yönetiminde TKP Marşı ile birlikte işçi sınıfının ve dünya komünist hareketinin marşlarını Türkçe olarak seslendirmeye başlar.

Devrek’de doğan Tahsin İncirci’nin dedesi saray bandosunda trombon, babası kısa ve iki delikli bir tür kaval olan çifteyi çalmış. Tahsin Abi’nin müzikle buluşması mandolin ile başlıyor. Daha sonra saz ve keman dersleri ile devam ediyor.

1957 yılında İstanbul Çapa Öğretmen Okulu müzik seminerine katılan İncirci, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü’nü bitirdikten sonra kazandığı DAAD bursuyla Almanya’ya gider. 68 döneminin en hareketli zamanında Berlin’de olan Tahsin İncirci, Vietnam savaşına karşı mitinglere katılır. Berlin Devlet Yüksek Müzik Okulu keman bölümünü bitirip diplomasını alır ve yurda döner. Amacı Gazi Eğitim Enstitüsü’nde öğretim görevlisi olmaktır. Muhalif tavrı ülkeye jurnallenmiştir. Okula kabul edilmez, askere gitmek istediğinde vatandaşlıktan çıkarıldığını öğrenir. Uzun uğraşlardan sonra, henüz listeye girmediği için, Bakanlar Kurulu, vatandaşlıktan çıkarılmasını geri çevirir. Isparta’da piyade olarak 6 ay askerlik yapar. Ardından İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nda iki yıl keman çalar. 12 Mart 1971'den sonra tekrar Berlin’e döner.

Ruhu toprağa bağlı, tekniği Batı’ya dönük besteler yapmaktır amacı. Evrensel ruhtan kopmadan, evrensel müziği yakalayarak ulusal – evrensel kültür öğelerini sentezlemek ister. Nazım Hikmet’in “Ferhat ile Şirin” oyununu “Bir Aşk Masalı” adı altında baleye uyarlamış olan Arif Melikov’un sekiz ay kadar öğrencisi olur. Ondan kendi müzik ruhlarımızı kaybetmeden senfonik müzik yazmayı öğrenir.

2019’da Filiz Tanya ile yaptığı söyleşide, “Ben ruhsal kökü, duygusal kökü Türk Sanat ve Halk müziğine dayalı ama teknik yönden Batı’ya -kullandığım enstrümanlardan da bellidir- yönelik bir sanat insanıyım. Batı kaynaklı enstrümanlar kullanırım. Ama ruh olarak, duygu olarak muhakkak bu topraktan bir ses, bir koku gelmesi lazım. Müziğimde bu toprağın kokusu vardır” der.

Ben de bir keresinde şunları yazmıştım:

"Tahsin Abi, batı kaynaklı enstrümanlar kullanmasına rağmen, bestelerinin çoğunda 9/8 lik ritmi kullanmıştır. Bu nedenle müziğinde bu toprağın kokusu vardır. Yılmaz Onay ile de çalışmıştır. İyi ki varsın Abi, iyi ki dostumsun..."

Türk Müziği isimli Almanya’da, Türkçe, Almanca ve Hollandaca dillerinde basılan kitabında, “Türk politik müziği” başlıklı bölümde şunları yazar:

“Egemen çevrelerin elinde gerçekleri toplumdan gizlemek ve onu oyalamak aracı olarak kullanılan müzik, 60’lı yıllardan sonra emekçi kitlelerin elinde hak ve özgürlük istemleri dile getiren bir kavga aracı olmaya başlamıştır. Yaşam koşulları ile kültür düzeyi arasındaki keskin ilişkiler Türkiye toplumunda görülen apaçık bir olgudur. Emekçi halkın ilerici demokratik bir düzen ve sosyalizm yönünde verdiği uğraşımın başarıya ulaşmasıyla kültür de gelişecek, evrensel boyutlara ulaşacaktır. Bu kavgaya katılan sanatçılar bu gerçeği çok iyi bilmektedirler ve sayıları da günden güne artmaktadır… Halkın yarattığı her türlü sanat dalında tohum ve filiz boyutlarında olsa bile ilerici ve devrimci öğeler vardır. İşte bu öğeler halk var oldukça kalacak ve hiçbir yöntem bunu ortadan kaldıramayacaktır. ”

TKP geleneğinden gelen Tahsin İncirci, devrimci müzik ve işçi koroları konusunda çok önemli bir ustadır. Berlin’de kurduğu "Berlin İşçi Korosu" devrimcilerin her platformda dinledikleri ve sahip çıktıkları bir koro olur. Koro evrensel bestelerin yanı sıra İncirci’nin kendi bestelerini de yorumlar. İncirci ayrıca var olan türkülerimize de Türkçe sözler uyarlar. Örneğin, "Gemi Geliyor Baştan" türküsünü, "İşçi Yürüyor Baştan" olarak uyarlamıştır.

1974 yılında ATTF korosu ile Vinyl plak şirketinde "İşçi Şarkı ve Marşları" albümünü (LP) yapar. Bu albümde ilk defa “Enternasyonal” marşına Türkçe kayıt yapılıyordu. Brecht ve Eisler’ın, Dayanışma eseri de Tahsin İncirci’nin besteleri ile birlikte plaktaki yerini alır. Uzunçaların A yüzünde Kerem Gibi, Deli Kuş, Kızıl Yıldız, Kızıl Bayrak, İşçi Birlik Cephesi, İşçinin Alın Teri, Dayanışma, Venseremos (Zafer Bizim) ve Enternasyonel yer alırken B yüzünde Adiloş Bebenin Ninnisi, İşçi Yürüyor Baştan, Uyan, 16 Haziran, Onbeşler İçin, Hapis Zindan Kan, On Beşlerin Kitabesi ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) Marşı yer alır.

Bu plak sayesinde Enternasyonal Türkiye’de yayıldı. Enternasyonal’i okudukları için aydınlar Barış Derneği davasından hapse atıldılar.

Bir çok aydın ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Sümeyra da ülkeyi terk edenlerdendi. Tahsin İncirci Sümeyra ile de bir plak yapar. “Barış ve Gurbet Türküleri” adlı albümün içindeki şarkılar İncirci’nin besteleridir ve onun önemli çalışmalarından biridir.

Biz de Frankfurt Halkevi İşçi Korosu olarak Tahsin Abi’nin bestelerini çeşitli etkinliklerde seslendirdik. Piyanoda Nergis Söylemezoğlu ve bateride ben koroya eşlik ettik.

Tahsin İncirci, 1981 yılında Sümeyra ve Alman tiyatro sanatçısı Lutz Görner ile birlikte, Nâzım Hikmet şiirlerinin Almanca okunduğu "Ich liebe mein Land - Memleketimi Seviyorum" turnesini yaptı. Bu turne sonunda bir uzunçalar plak ve bir kitap ortaya çıktı.

1978-80 yılları arasında yayımlanan Sanat Emeği dergisinde müzik ve sanat üstüne yazılar yazdı.

Çok sayıda tiyatro oyunu ve müzikal için besteler üretti. Vasıf Öngören’in Amsterdam’da sahneye koyduğu Brecht’in "Kural ve Kural Dışı" oyununun müziklerini yaparak tiyatroya da adım atmış oldu. Amsterdam’da Yılmaz Onay, Berlin’de Nurhan Karadağ, Çetin İpekkaya ve Stockholm, Paris ve Türkiye’de Ayşe Emel Mesçi’nin oyunlarının müziklerini yaptı ve çok oyunda orkestraları da yönetti.

1991'de Paris'te altı aylık bir süre boyunca, Comediens du People tiyatro grubuyla çalıştı. Ayşe Emel Mesçi’nin sahneye koyduğu "Bernarda Alba’nın Evi" oyununa beni ve Ahmet Telli’yi davet etti.

En son Mesçi’nin sahneye koyduğu Kuvayi Milliye Destanı için Ankara’ya geldiğinde birlikte olduk. Muzaffer Erdost’u ziyaret ettik. Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ne uğradık. Emre Falay ve Beste Nur Sarı ile görüştürdüm. Merkezin kuracağı koro için destek sözü verdi.

Yaşamımda önemli yerleri olan değerli dostlarımdan birisi olan Tahsin Abi’mi hiç unutmayacağım. Huzur içinde uyu Abi, eserlerinle etkilediğin yoldaşlarının yüreğinde yaşayacaksın…

Kitapları:

  • Türk Müziği, Türkçe, Almanca ve Hollandaca basıldı.
  • Türk Halk Ezgileri Üzerine 23 Keman Duoları

Enstrümental besteleri:

  • Piyano İçin Sonatin
  • Keman-Çello Duoları
  • Piyano eşilikli Halk Türküleri

Senfonik bestesi:

  • Şeyh Bedrettin Oratoryumu Das Epos(Senfonik orkestra ve karışık koro için) 1977'de bu eserin prömiyeri Sender Freies Berlin (SFB) 'de yapıldı.

Şarkıları:

  • El Kapıları, söz: Hasan Hüseyin Korkmazgil
  • Deli Kuşun Öttüğü (Hey göklere duman durmuş dağlar hey), söz: Fazıl Hüsnü Dağlarca
  • Adiloş Bebenin Ninnisi, söz: Ahmed Arif
  • Nazım Hikmet şiirlerinden yapılan besteler: Varna Türküleri, Kerem Gibi, Japon Balıkçısı, Kız Çocuğu, Memleketimi Seviyorum, Kablettarih, Türkiye İşçi Sınıfına Selam, Hürriyet Kavgası, Onbeşler İçin, Asker Kaçağı
  • Şarkılarım Senin İçin, söz: Yaşar Miraç
  • Barış Türküsü, söz: Resul Rıza

Sesli Kayıtlar:

  • İşçi Şarkı ve Marşları (LP)
  • Barış ve Gurbet Türküleri (LP)
  • Çok Uzaklardan Geliyoruz (LP)
  • Şarkılarım Senin İçin (MC)
  • Duo Divan (CD), Wolfgang Köhler - Piyano, Tahsin İncirci – Keman