Bursa’nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla köyünde faaliyet gösteren Meyra Madencilik Şirketi, bölgede kurşun, çinko, bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı için çalışmalarınına bir süredir devam ediyor.
Köylülerin büyük tepkisine yol açan çalışmalar, jandarmanın gözetiminde ve güvenlik çemberinde hız kesmeden devam ediyor.
Maden şirketi, iktidarın da desteğiyle çalışmalarına hız verirken, direnen köylüleri yıldırmak için olmadık yollara başvuruluyor.
Bizzat kaymakam tarafından tehdit edilen köylüler, geçtiğimiz gün saldırıları durdurmak istedikleri için gözaltına dahi alındı.
Kaymakam köylüleri tehdit etti
Haziran ayının başında direnen köylüleri görüşmeye çağıran Yenişehir Kaymakamı Suat Seyitoğlu, görüşmede köylüleri tehdit etti. Protestoların sürmesi halinde herkese 3’er bin lira para kesileceğini söyleyen Seyitoğlu, cezaların ödenmemesi durumunda ise ilçe tarım müdürlüğünün köylülerin arazilerine el koyacağını belirtti.
Sokağa çıkma yasağında ağaç katliamı
Sokağa çıkma yasağı günlerinde onlarca kamyonla maden bölgesine malzeme taşıyan Lübnan'lı maden şirketi, siyanür havuzlarının temel kazıklarını çakmaya başladı.
Ayrıca şirket, jandarma koruması altında köylerini ve doğasını direnerek savunan köylülerin sokağa çıkamamasını fırsat bilerek, ağaç katliamı da yaptı.
Direnişin yurttaşlarla buluşması engellenmeye çalışıldı
Geçtiğimiz cumartesi günü Yenişehir Çevre Platformu'nun ve Bursa Çevre Platformu'nun çağrısıyla Dünya Çevre Günü kapsamında Kirazlıyayla Köyü'nde yapılan doğa katliamına karşı Bursa'nın ilçelerinden ve farklı şehirlerden gelerek basın açıklaması yapmak isteyen yurttaşlar, Barcın Köyü girişinde jandarma ekipleri tarafından durduruldu.
Yurttaşların köye girişlerine izin verilmezken, beton araçlarının, iş araçlarının köye girişine izin verildi.
Kirazlıyayla ve Barcın Köyü'ndeki yurttaşlar, köylerinden jandarma barikatına doğru yürüyüşe geçti, tüm engellemelere rağmen jandarma barikatının önünde kitlesel bir açıklama gerçekleştirdi.
Direnen köylüler gözaltında
Geçtiğimiz pazar günü ise maden şirketinin, flotasyon tesisinin yapıldığı bölgeye malzeme taşıyan beton mikserinin, mikserde kalan atıkları göle boşalttığı gerekçesiyle köylüler tepki göstermiş, ardından köylüler durumu jandarmaya bildirmişti. Atıkların boşaltığı göle giden köylüler, şirket yöneticileri ile tartışmışlardı.
Yaşanan tartışmanın ardından 9 köylü evlerinden alınarak ifadeye vermeye götürüldü. Gözaltına alınan erkekler serbest bırakılırken, kadınların gözaltı işlemi sürdü.
Gözaltına alınan kadınların, direnişte öne çıkan yurttaşlar olduğu belirtiliyor.
Mahkeme karar verene kadar iş işten geçmiş olacak
Kirazlıyayla'daki son gelişmeleri soL'a aktaran Bursa Çevre Platformu Üyesi Murat Demir, ''Çalışmalar, hiç durmadı. Pandemi döneminde, sokağa çıkma yasağında devam etti. Çünkü, mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermedi. Bilirkişi gelene kadar yürütmeye durdurma kararı vermesi gerekiyor ki iş işten geçtikten sonra yürütmeyi durdurma vermenin hiçbir anlamı kalmıyor. Mahkemenin üzerinde de baskı olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermeden topu bilirkişiye attı. Ayın 29'unda bilirkişi heyeti köye gidecek. Bir ay rapor hazırlarlar, mahkemenin değerlendirmesi üç ay sürer. Bu kadar zamanda da şirket, atık barajın büyük kısmını bitirmiş olacak'' diye konuştu.
Hükümet şirketin emrinde
Hükümetin şirketle yakın ilişkilere sahip olduğunu belirten Demir, ''Köylüler çok kararlı. Canla başla karşı duruyorlar. Ama maalesef ortada bir güç var. Jandarmayı özel güvenlik gibi kullanan, karar mercine karar aldırtan, köylüye yasak koyup, yasal olarak firmanın önünü açan bir baskı var. Şirketin hükümetle ilişkilerinin iyi olduğunu biliyoruz. Yukarıdan aldıkları talimatlarla buranın valisi, kaymakamı, jandarması şirketin emrinde çalışıyor'' ifadelerini kullandı.