İstanbul Valisi ‘şer odağı’ arayacaksa emniyete baksın çünkü sorumluluğu orası

Filistin eyleminde yaşananlar konusunda Davut Gül, “şer odaklarının farkındayız” dedi. Vali’nin esas sorumluluğu şer odağı aramak değil, emniyet. Ama polis şiddetine tek kelime etmedi.

Haber Merkezi

İstanbul Valisi Davut Gül, iktidarın İsrail'le ticareti sürdürmesine karşı İstiklal Caddesi'nde yapılan protestoya ilişkin dün açıklama yaptı.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda protestocuları hedef alan Gül, eylemcilerin "farklı şer odaklarının ittifakıyla oluşturulan marjinal grup" olduğunu iddia etti.

Gül, "Farklı şer odaklarının ittifakıyla oluşturulan marjinal grupların ‘iyi niyetli’ vatandaşlarımızı kullanarak devletimizin ve milletimizin fedakarlıklarını yok sayıp beşinci kol faaliyetleri yaptığının farkındayız! Katil aranıyorsa İsrail’e ve kendilerine destek veren aynı dış güçlere baksınlar…" ifadelerini kullandı.

Bir Vali olarak kent genelindeki emniyet faaliyetlerine dair değerlendirme yapması beklenen Gül, eylemdeki "şer odaklarına" dair birçok iddiada bulunurken, eylemdeki polis şiddetine dairse tek bir söz söylemedi.

Eylemde polis şiddeti

İstanbul Taksim'de dün iktidarın İsrail'le ticaretini protesto etmek üzere toplanan "Filistin İçin Bin Genç" grubu polis şiddetiyle karşı karşıya kalmıştı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstiklal Caddesi'ndeki eyleme polis müdahalesi sonucunda 43 kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı. Yerlikaya, gözaltına alınanlardan 38’inin kimlik kontrolü yapılarak serbest bırakıldığını, 5'i hakkındaysa ifadeleri alınarak adli işlem yapıldığını bildirmişti.

Eylemde, polisin çok sayıda kişiyi ters kelepçeyle gözaltına aldığı görülmüştü. Polis, görüntü çeken eylemcilerin telefonlarına da el koymuştu.

AKP'li Külünk de eylemin 'profesyonel bir operasyon' olduğunu iddia etmişti

Protestoya müdahalenin hemen ardından paylaşım yapan AKP'li Metin Külünk de, yaşananları Gezi Parkı eylemlerine benzetmekte gecikmemişti.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Külünk, söz konusu protestoların "profesyonel bir operasyon" olduğunu ve olayların arkasında Gülen Cemaati'nin bulunduğunu iddia etmişti.

Polisin sert müdahale için bilinçli bir şekilde emir aldığını öne süren Külünk, "Gezi'de çadırları yaktıran akıl FETÖ saklandığı yerlerde bugün de son derece önemli bir konuda insanlığın vicdanını ateşler içerisinde bırakma derdinde" ifadelerini kullanmıştı.