AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "müjde" olarak duyurduğu Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) "çırak" ve "stajyer" adı altında çocukları sermaye için ucuz iş gücüne dönüştürdü.

Yüz binlerce lise öğrencisi "iş ve maaş" umuduyla Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri bünyesine açılan bu programa geçti.

MESEM'lere kayıtlı 8 çocuk, geçtiğimiz aylarda çalıştıkları işyerlerinde hayatını kaybetti. Kaç çocuğun çalıştırılırken yaralandığıysa bilinmiyor.

Kamuoyunda artan tepkilerle birlikte Milli Eğitim Bakanlığı adım atmak zorunda kaldı. 

2 Şubat'ta yayımlanan genelgeyle işletmelere yönelik denetimlerin artırılmasına ilişkin yeni kararlar yürürlüğe girdi. 

Okul öğretmenlerinin denetlediği işyerlerini bu defa oda veya birlik temsilcilerinin katılımıyla bakanlık müfettişleri veya eğitim müfettişleri denetleyecekti.

Şaibeli denetim MESEM gerçeğini göstermeye yetti

Yeterli sayıda müfettişinin bulunmadığı bilinen Bakanlığın bu denetimleri nasıl gerçekleştirdiği bilinmiyor. Ancak aradan geçen 2,5 aya ilişkin ilk veriler paylaşıldı.

Buna göre 94 bin 301 işletme meslek birlikleriyle birlikte denetlendi. Bu işletmelerden 8 bin 406'sının iş sağlığı ve güvenliği şartlarına uygun olmadığı belirlendi ve sözleşmesi feshedildi.

Bakanlığın denetimlerinde hangi oranda uzman isimlerin yer alıp almadığı yani bu denetimlerin niteliği tam olarak bilinmiyor. Ancak buna rağmen yüz binlerce çocuğun çalıştırıldığı her 10 işletmeden 1'inde ''kaza'' riskinin bulunduğu görünüyor.

Bakanlığın kısa sürede ortaya çıkarabildiği gerçek, "Bunun için 8 çocuğun ölmesi mi gerekiyordu" sorusunu beraberinde getiriyor.

Milli Eğitim Bakanlığı kendisinin açıkladığı bu çarpıcı veriye rağmen yine de sorumluluk kabul etmiyor. Bakan Yusuf Tekin, "Kurallar net, ancak olaylar bize uygulamada sorun olduğunu gösteriyor" diyor.

Söz konusu işletmelerin rutin denetimleri hâlâ öğretmenler tarafından gerçekleştiriliyor. Bu konuda uzmanlıklarının olmadığını belirten öğretmenler, sorumluluğun üzerlerine yüklenmesine itiraz ediyor.