Ensar Vakfı yöneticilerine atama üstüne atama: Şimdi de eğitim fakültesine dekan yapıldı

Karaman'daki istismar davasında hakkında soruşturma açılan Sultanoğlu’nun Urfa'da milli eğitim müdürü yapılmasının ardından şimdi de vakfın Muğla eski şube başkanı eğitim fakültesine dekan atandı.

Haber Merkezi

Karaman’da 2016 yılında Ensar Vakfı’na bağlı öğrenci yurdunda 45 erkek çocuğun cinsel istismara uğradığı ortaya çıkmıştı.

Bu skandalın ardından hakkında soruşturma açılan üç yöneticiden biri olan Asım Sultanoğlu’nun Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü olarak atanması tepkilere yol açmıştı.

Sultanoğlu tepkilere karşın görevden alınmadı, halen Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü görevini sürdürüyor. Bu kez vakfın Muğla eski şube başkanı eğitim fakültesi dekanı olarak atandı.

Ensar Vakfı'nın eski Muğla Şube Başkanı Prof. Dr. Osman Raşit Işık, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı'na atandı.

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Osman Raşit Işık'ın dekanlığa atanmasına tepki göstererek, "AKP'nin bilimsellikten ve demokratiklikten uzak; akademik yetkinliğe ve liyakate değil, gerici dernek ve vakıfların isteklerine göre yaptığı atamalar; üniversitelerde yandaş kadrolaşma sonucunu doğurdu" dedi.

Cumhuriyet’in aktardığına göre Özbay "Öğretmen yetiştirme alanında uzmanlığı olmayan Işık'ın, cemaatle bağlantısı nedeniyle öğretmen yetiştiren bir kurumun başına dekan olarak atanması kabul edilemez" diyen Özbay, "Üniversitenin akademik saygınlığına ve öğrenci güvenliğine gölge düşürüyor" diye belirtti.

Özbay, "Türkiye'nin dünyanın en başarılı 500 üniversitesi listesine neden giremediğini soranlar, cevabı sistematik olarak gericileştirilen üniversitelerimizin getirildiği bu halde aramalı" ifadelerini kullandı.

TKG: Ne eğitimci yetiştirecek ne de üniversitemize dekan olacak ehliyeti yoktur

Türkiye Komünist Gençliği (TKG) de eski Ensar yöneticisinin üniversiteye dekan olarak atanmasına tepki gösterdi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden TKG’li öğrenciler tarafından yapılan açıklamada “Osman Raşit Işık’ın ülkemizin aydınlık geleceği için ne eğitimci yetiştirecek ne de üniversitemize dekan olacak ehliyeti yoktur. Bu kişinin ülkemizin karanlığa mahkum edilmesinde kendisine göre biçilen tarikat ve cemaatlerle doğrudan bağlantısı vardır” denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"Bu rezaletin faili, memleketin ve eğitimin bilim dışına itilmesinde doğrudan sorumluluk alan siyasal iktidarla birlikte; arka planda ipleri elinde tutan, memleketi yağmalayarak halkı yoksullaştıran sermaye sınıfıdır. Üniversitelerimizin sermaye sınıfının bekası uğruna tarikat ve onların bağlı olduğu vakıflar üzerinden gericilikle kuşatılmasına izin vermeyecek, üniversitemizin ve ülkemizin aydınlık geleceği için mücadele edeceğiz."