Boğaziçi öğrencisi: 'Taleplerimiz karşılanana kadar bir yere ayrılmıyoruz'

Boğaziçi Üniversitesi'nde protestolara katılan bir öğrenciyle, tepki gösterdikleri atamayı, eylemleri konuştuk.

Haber Merkezi

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri AKP'li Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına karşı geçtiğimiz gün büyük bir eylem yapmış, "Kayyum rektör istemiyoruz" demişti. Protestolar dün de devam etti. 

Boğaziçi'nde yaşanan gelişmeleri, öğrencilerin durumunu ve verilen mücadeleyi protestolara katılan bir öğrenciyle konuştuk. Görüştüğümüz Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği ikinci sınıf öğrencisinin adını saklı tutmamızı okurlarımızın anlayışla karşılayacağını düşünüyoruz.

Parçası olduğunuz eylemler bir rektör atamasıyla ilgili. Niye karşısınız bu atamaya?

Her gün, hayatın her alanında maruz kaldığımız gericiliğin zaten üniversite ortamımıza etkileri oluyordu. Ama AKP’nin bize dayattıklarına, atadığı kayyumun desteğiyle daha da çok maruz kalmak istemiyoruz. Yaşam biçimimize karışmasını, kadın düşmanı, LGBT düşmanı söylemlerin kampüsümüzde veya dersliklerimizde artmasını istemiyoruz. Şimdiye kadar dar da olsa gericiliğin tüm bu bunaltıcılığından nefes alabileceğimiz bir alanımız vardı. AKP’nin son saldırısıyla bu alanımız da elimizden alınmaya çalışılıyor. Bir yerde Türkiye’de bıçağın kemiğe dayandığını da gösterdi bu bize. Soluklanabileceğimiz son alan Boğaziçi kampüsleri kalana kadar beklemememiz gerektiğini şimdi görüyorum.

Bir yandan online eğitim devam ediyor. Bunun mücadelenize nasıl bir etkisi oluyor?

Melih Bulu’nun atandığı günden sonraki ilk pazartesi için bir eylem çağrısı yapılmıştı. Pandemi sebebiyle İstanbul’da olmayan arkadaşlarımız için de online dersleri boykot çağrısı yapılmıştı. Pazartesi günkü derslerimizden geri kalmamamız ve bir yandan üniversitemizi savunmamız açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Mesela pazartesi günü quizimiz olacaktı ama eylem çağrısından dolayı hocamız quizi salı gününe erteledi. Ancak salı günü mücadeleyi bırakmadık. Yine kampüslerdeydik. Şehir dışında olan arkadaşlarımız burada bizlere haksızlık olmaması için dünkü quizlerine girmemişler mesela. Düşünceli bir hareket ve kendi adıma konuşacak olursam bu bana enerji kattı. Yalnız olmadığımı hissediyorum.

Talepleriniz neler?

Üniversitemize cumhurbaşkanı tarafından atanan rektörün görevden alınarak yerine akademisyenlerin seçtiği bir rektörün yönetici olarak gelmesi. Biraz daha genişletmek gerekirse iktidarı üniversitelerimizde, akademide istemiyoruz. İdeolojileriyle akademinin ışığını karartmalarını istemiyoruz. 

Bir diğer talebimiz tabii ki gözaltına alınan, sözlü, fiziksel ve cinsel tacize maruz kalan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması. Avukatlarının söylediğine göre çıplak arama yapılıyormuş ve tecavüz tehditleri savruluyormuş. Bunun derhal son bulmasını ve arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Hocalarımız da biz öğrenciler de buradayız, taleplerimiz karşılanana kadar bir yere ayrılmıyoruz.

Eylemlere ve protestolara ne zamana kadar devam edeceksiniz?

Melih Bulu istifa edene kadar durmayacağız. Üniversitemizin kendi rektörünü kendisinin seçmesini istiyoruz. Bulu’nun dün akşam katıldığı Habertürk yayınındaki pişkin ve kendinden emin tavrı beni ve arkadaşlarımı çok rahatsız etti. Kendisini istemeyenlerin azınlıkta olduğunu söylüyor ama sınıf Whatsapp gruplarımızda veya açıkça burada (söyleşiyi yaptığımız alanı kastediyor-soL) hiç de azımsanmaması gereken bir toplam var. Burası bizim üniversitemiz ve öğrenciler olarak şu an gerçekten burayı sahiplendiğimizi hissediyorum. 

Bitirmeden eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Kayyum atanmadan birkaç gün önce Bimeks işçilerine maaşlarını ve tazminatlarını ödemeyen Vedat Akgiray’ı dersimizde konuşturmamıştık mesela. Ardından eski AKP ilçe başkanının üniversitemize en önemli yönetici olarak atanmasının tesadüf olmadığını düşünüyorum. Siyasi iktidarın hırsız, gerici, yalancı profesörlerimizin sırtını yaslayabileceği bir alan yaratmayı amaçladığını anlamak zor değil. Derslerde istedikleri gibi konuşabileceklerini, KHK’larla aydın akademisyenlerimizi susturabileceklerini sanıyorlar. Yine de ne atanmış rektörü ne de Akgiray’ı kabul ediyoruz. İstedikleri kadar müdahale etsinler, Akgiray gibi batakçı patronların "büyük girişimci" diye yaldızlanıp derslerimizde konuşturulmasına karşı çıkmaya devam edeceğiz.