Bakan Koca: Yoğun bakımlar ciddi yük altında, vaka sayımız 1,5 milyonu aştı

Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Sağlık Bakanı Koca, Nisan ayına göre günlük vaka sayısında 5 kattan fazla, ölümlerde yüzde 55 artış bulunduğunu söyledi.

Haber Merkezi

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalar yaptı. Günlük vaka sayısının 5 kat, ölümlerde sayısınsa ise yüzde 55 artış olduğunu söyleyen Koca, aşılamayla ilgili de bilgiler verdi.

Bakan Koca'nın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün itibariyle toplam yapılan test sayısı 20 milyonu buldu, pozitif vaka sayımız 1.5 milyonu aştı. Ülkemizde bundan önceki zirve olan Nisan ayına göre günlük vaka sayısında 5 kattan fazla, vefatlarda yüzde 55 artış bulunmaktadır.

Hatay, Adana, Sivas, Samsun Antalya, Mersin ve Ordu'da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız ciddi yük altında.

İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Konya, Sivas, Kahramanmaraş ve Gaziantep'te vaka artışı düşmeye başladı.

'Aşı 14 gün arayla iki doz halinde uygulanacak'

[İnaktif aşı] Önümüzdeki birkaç gün içinde teslimatının yapılması planlandı. Kademeli olarak şimdilik 50 milyon doz gelecektir.

[Yerli Aşı] Çalışmalar olumlu sonuç verirse Nisan ayında Faz-3 ve yaygın çalışma aşamasına geçmeyi umuyoruz. Yerli aşıda insan denemelerinde faz-1 çalışmaları tamamlanmak üzere.

İnaktif aşıların depolanması ve yapılması konusunda altyapımız hazır durumdadır. Aşı 14 ve 20 gün arayla iki doz olarak uygulanacak. Başta aile sağlığı merkezlerimiz olmak üzere sağlık kuruluşlarında yapılacaktır. 

Aşı, vatandaşlarımıza bedelsiz olarak verilecektir ve sağlık kuruluşlarımız tarafından yapılacaktır. Aşı yaptıran vatandaşlar, sisteme aşıyı yapan sağlık kuruluşumuzca kaydedilecek, merkezi bir veri tabanından takip edilecek. 

Yeni ve daha ucuz bir teknoloji olan ve insanda ilk defa denenen mRNA aşısı için görüşmelerimiz devam ediyor.

'Aşının zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz'

İstanbul'da yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68,2, Ankara'da yüzde 73,5, İzmir'de yüzde 77,6

[İnaktif aşı] Ucuz olduğu için değil, bu anlamda güvenilir olduğu için, geleneksel, doğal, bilinen aşı yöntemi olduğu için tercih ettik.

Aralık, Ocak ve Şubat aylarında aşıya erişimi daha çok önemsiyoruz. Erken dönemde aşının teslim edilebilirliği konusunda diğer firmaların çok rahat olmadığını gördük. Diğer ülkelerin yüz binlerce sipariş ettiği aşıların teslim tarihlerine bakmak lazım. Nisan ayından sonra teslim edilebilen aşıya bizim ihtiyacımız yok. Sinovac aşısı ise çocukluk çağı aşılarımızı da geliştiren, inaktif aşı üretmede başarısını ortaya koymuş bir firma. Aşıyı geliştirdiğini söyleyen bir çok firmanın aşı geçmişleri olmadığını bilelim. 

Rusya'da üretilen aşının toksikolojinin bizim ülkemizde GLB şartlarında yapılması önemliydi. Onu ülkemizde başlatıyoruz. Başarılı olursa Rusya'da üretilen aşıyı da temin etme konusunda bir sorun olmadığını söyleyebilirim. 

Türkiye'nin ilk iki, üç ay içinde dünyanın birçok ülkesinden daha fazla aşıya sahip olduğunu sipariş veren ülkelere bakın görmüş olursunuz. İnaktif aşıyı ucuz olduğu için değil, bu anlamda güvenilir olduğu için, geleneksel, doğal, bilinen aşı yöntemi olduğu için tercih ettik. Aşının zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Daha çok vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yapmayı hedefliyoruz.

'İlk aşılama takviminde 18 yaş altı yok'

Yılbaşı gecesi de kısıtlamaya tabii ama gün sayısının artıp artmama durumu salgının seyrine göre belli olacak. Kısıtlamaların yer yer sonuç verdiğini görüyoruz. Tam değerlendirmeyi gelecek hafta söylemek mümkün. Seyrine göre yeni öneriler olabilir.

Son 4-6 ay içinde hastalığı geçirenlerin aşılamanın dışında tutulması düşünülüyor. İlk aşılama takviminde 18 yaş altı yok. Hamileler düşünülmüyor.

'216 sağlık çalışanı hayatını kaybetti'

Özellikle şu dönemde ölüm sayılarının siyasetin konusu yapılmasına gerçekten çok üzülüyorum. Bildiğiniz gibi Mart ayında vefat edenlere uygulanan bir yaklaşım vardı, defnedilirken. Ceset torbalarında farklı mezarlıklarda özel defnedilmesi şeklinde bir anlayış söz konusu idi. O dönemde bir genelge yayınladık. Şunu ifade ettik; Covid bir bulaşıcı hastalıktır, diğer bulaşıcı hastalıklar gibi defnin yapılmasını belirten özel ceset torbaları içinde olmamasını ifade eden bir genelge.

Bulaşıcı hastalıklar nasıl defnediliyorsa Covid'in de aynı şekilde defnedilmesini belirten genelgeydi. Bu genelgeden sonra bulaşıcı hastalıklar olarak işlenmiş oldu. Bunu ilk hekim doldurur. Doğal, adli, bulaşıcı olup olmadığını belirtir. Bununla ilgili müdürlüğe, belediyeye defin için gönderilmiş olur. Mart'tan sonra her enfeksiyon bulgusu olan, her ateşi olan, parametrelerinde enfeksiyon bulgusu olan akciğer enfeksiyonu olan herkes covid olmasın diye yıkanırken tedbir alınsın diyerek bulaşıcı hastalıklar diye yazılıyor. Bulaşıcı hastalıklar arttığı için yazılmıyor. Her enfeksiyon bulgusu olan hasta yıkanırken tedbir alınsın diye bulaşıcı hastalıklar diye işleniyor. Definde tedbir için 'bulaşıcı hastalık' diye işlenir, her 'bulaşıcı hastalık' Covid-19 değildir.

Pandemi nedeniyle bugüne kadar 216 sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Enfekte olanların sayısı 120 bini geçti.

Türkiye'de son 24 saatte 31,712 kişinin koronavirüs testi pozitif çıktı, 217 kişi yaşamını yitirdi. Yarından itibaren 29 Temmuz 2020'den bu tarihe kadar tespit edilen tüm vakaları tabloda görebileceksiniz."