'Umalım ki, başta Türkiye siyaset topluluğunun aktörleri ve diğer ilgililer bu dev araştırmanın bulgularını gündemlerine alırlar.'

Türkiye İmalat Sanayiinin Yapısal Analizi (2015 – 2020)

Seçimlerin hayhuyu daha devam edecek doğal olarak. Etmeli de. Lakin memleket siyaset topluluğunun nerede ise tamamı, bu süreçte bence birbirine çok benzer söylemlerde bulunmuş ve esasa nerede ise birkaç kişi dışında kimse değinmemiştir. Oysa son 43 yıldır sürdürülen insan zayiatı ağır neoliberal model yüksek oranda ithalata bağımlı bir üretim yapısını giderek derinleştirmiş ve ithalat yapmadan üretim yapamayan bir imalat sanayii sektörünü adeta pekiştirmiştir.

Oysa Cumhuriyetin 100. Yılındayız. Kutlayacak bir cumhuriyet nerede ise kalmadı. Yine de kutlu olsun. 1923 Cumhuriyeti, Milli Mücadele’den sadece beş ay sonra İzmir’de 17 Şubat – 4 Mart 1923’de Cumhuriyet’ten önceki son kurucu kongre olan Türkiye İktisat Kongresi’ni toplayarak 302 karar almıştır. Dört yaşındaki Cumhuriyet 1927 yılında Belçikalı istatistikçi Mösyö Camille Jacquart’ın kılavuzluğunda Nüfus, Tarım ve Sanayi Sayımlarını yapmış ve dört yıl sonra da 23 Nisan 1930 tarihinde Cumhuriyetin kalbi, devrimin başkenti Ankara’da Birinci Sanayi Kongresi’ni toplayarak birbiriyle ileri – geri bağlantıları tam sınai hedeflerini oluşturmuş, Kongre rapor ve tutanaklarını 887 sayfalık bir kitapta toplamış ve bu hedefleri 1930’lar boyunca gerçekleştirerek muazzam kurulu kapasiteler yaratmıştır.1 Yani aslında gelenek sağlamdır.

Şimdi de elimizde yazımıza konu teşkil eden 983 sayfalık dev bir kitap / eser var:  Türkiye İmalat Sanayiinin Yapısal Analizi 2015 – 2020. Kitabın iki editörü var. Çalışma hayatımın 25 yılını büyük bir keyifle paylaştığım iki külyutmaz iktisatçı meslektaşım Dr. Oktay Küçükkiremitçi ve Ömür Genç. Her ikisini de yürekten kutluyorum.

Editör dostlarım yazdıkları önsözde şu satırlara yer vermektedirler:

“Belirli bir sektörün ekonomik ve mali durumunu ortaya koyan sektör analizleri, sektörel politikaların belirlenmesi ve uygulanmasında temel dayanak teşkil ederken yatırımcıların yatırım kararlarını verirken yapacakları analizler için de başvurulacak temel doküman niteliğini taşımaktadır. Sektörün arz ve talep durumunu içeren temel büyüklüklerinin (işyeri sayısı, üretim değeri, katma değer, kapasite kullanım oranı, istihdam, dış ticaret, kârlılık vs) mekânsal dağılım ve ölçek olarak ortaya konulması sektörel ve bölgesel politika belirleyici kurumlar açısından önem taşımaktadır.

Türkiye imalat sanayiinin dönemsel performansını ve alt sektörlerinin analizini içeren bu çalışma, Türkiye Kalkınma Bankası Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü tarafından ilki “Türkiye İmalat Sanayiinin Yapısal Analizi ve Sektörel Performans Değerlendirmesi-22 Ana Sektör İtibarıyla” başlığı ile 2007 yılında, ikincisi ise “Türkiye İmalat Sanayiinin Analizi -2005-2010 Dönemi, 22 Ana Sektör İtibarıyla” başlığı ile 2012 yılında yayınlanan kitapların devamı niteliğindedir.2 İmalat sanayiinin 2015-2020 dönemini analiz eden bu çalışmada öncüllerindeki analizlere sektörlerin Ar-Ge ve mali yapılarını da inceleyen boyutlar eklenmiştir”

Ülke Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının 2021 yılı itibariyle yüzde 22,6’sını oluşturan, 2020 verileriyle 409.482 adet işletme, 4.308.874 çalışanı ve 404. 888 milyon dolar üretim değeri olan İmalat Sanayiini ele alan çalışmanın birinci bölümü; İmalat sanayi ve 23 alt sektörünün 2015-2020 dönemindeki genel görünümünün farklı perspektiflerle irdelendiği beş alt bölümden oluşmaktadır. İlk kısımda, imalat sanayi ve alt sektörleri 7 ayrı göstergeye göre 2015 ve 2020 yılları için 14 grafikle incelenmiştir. Grafiklerde her bir sektörün durumu, imalat sanayi ortalaması ve diğer sektörlerle kıyaslamalı olarak belirlenmiş ve bu göstergelere göre imalat sanayinin alt sektörlerinin gelişimleri dört ayrı bölgeli olarak hazırlanan grafikler vasıtasıyla görsel olarak resmedilmiştir. İmalat sanayinin alt sektörleri performans analizinin incelendiği ikinci kısımda; sekiz kritere göre 2015-2020 dönemi için 23 alt sektörün performans değerlendirmesi ve sıralaması yer almaktadır. Sektörlerin birbirleriyle ilişkilerinin ve yapısal karakteristiklerinin incelendiği üçüncü kısımda; TÜİK’ten elde edilen 232 alt sektörlü 2012 yılı Girdi-Çıktı tablosu,3 NACE Rev. 2 sektör sınıflaması ile uyumlu şekilde 85 sektörlü hale getirilmiş ve imalat sanayinin alt sektörlerinin Girdi-Çıktı tablosundan hesaplanan karakteristiklerine yer verilmiştir. Dördüncü kısımda, imalat sanayi ve alt sektörlerinin 2015-2020 dönemi için finansal göstergeleri ve finansal oranları incelenmektedir: Likidite, finansal yapı, devir süreleri ve kârlılık oranlarının incelendiği bu kısımda ayrıca dönem içinde belirlenen oranlara göre en yüksek ve en düşük performansı sergileyen sektörler de saptanmıştır.

İmalat sanayinin mekânsal analizinin değerlendirildiği beşinci kısımda ise Türkiye’de ilk defa işyeri düzeyinde veriler kullanılmıştır.4 Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Sicil Bilgi Sistemi veri tabanı kullanılarak yapılan bu analiz neticesinde, Düzey 2 bölgeleri için her bölgede fiilen yer alan işletmelerden alınan satış verileri kullanılarak imalat sanayi alt sektörlerinin ülkedeki dağılımı, üç yıldız tekniği kullanılarak sektörlerin bölgelerdeki kümelenmeleri ile bölgelerde kümelenen sektörler ayrı ayrı incelenmektedir.

Kitabın izleyen 23 bölümünde ise her biri bağımsız bir sektör inceleme / değerlendirme raporu olarak da düşünülebilecek sektör raporlarında,  o işkolunun imalat sanayine göreli gelişimi ve karakteristikleri de verilerek, sadece belirli alt sektörleri inceleyecek okuyucuların / kullanıcıların talep ettikleri bilgiye kolaylıkla erişimi de hedeflenmiştir. İmalat sanayinin NACE Revize 2. ikili kırılımda 23 alt sektörü; Üretim Yapısı, Dış Ticaret, İstihdam ve Verimlilik, Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri ve Finansal Yapı ana başlıkları altında incelenmiştir.

İki editör dostum ile birlikte bu mühim esere katkı veren isimler ve yazdıkları bölümlere dair listeye aşağıda yer vermek isterim. Zira böyle bir kolektif emeğe katkı verenlerin de bilinmesi önemlidir.

İçindekiler ve Hazırlayanlar Listesi

Umalım ki, başta Türkiye siyaset topluluğunun aktörleri ve diğer ilgililer bu dev araştırmanın bulgularını gündemlerine alırlar. Unutulmamalıdır ki; belirli bir sektörün iktisadi ve mali durumunu ortaya koyan analizler; sektörel politikaların belirlenmesi ve uygulanmasında temel dayanak teşkil eder ve girişimcilerin yatırım kararlarını oluştururken de başvurulacak esas doküman niteliğini taşımaktadır.

Yazımı bitirirken iki küçük eleştiri de bulunmamı meslek kıdemi nedeniyle editör dostlarımın hoş karşılayacağını umuyorum: İlki, ben olsam kâğıt olarak mat kuşe yerine daha hafif bir kâğıt kullanırdım. Zira bir kitabın ağırlığı: 2,1 kg. Taşımak oldukça zor. İkincisi, kapağa Cumhuriyetimizin 100. Yılı olduğuna dair minik bir görselin ilavesi isabetli olurdu.

Bahse konu esere internet ortamında her daim ulaşabilmek için https://www.sanayi.gov.tr/plan-program-raporlar-ve-yayinlar/suresiz-yayinlar/cr1304011103 linkini kullanabilirsiniz.

  • 1. Bu süreçleri anlamak için lütfen bakınız; Serdar Şahinkaya (2023). Cumhuriyetten Önceki Son Kurucu Kongre: Türkiye İktisat Kongresi (İzmir, 17 Şubat – 4 Mart 1923). Telgrafhane Yayınları. 1. Baskı Şubat. Ankara; Serdar Şahinkaya (2019). Bir Hesaplaşma: 1930 Sanayi Kongresi, Öncesi ve Sonrası / Cumhuriyet İktisadında Makas Değişimi. Telgrafhane Yayınları. 2. Baskı. Aralık. Ankara.
  • 2. Bu iki kitapta benim de kaleme aldığım bölümler / emeğim vardır.
  • 3. Ne yazık ki Girdi- Çıktı tablosu hâlâ 2012 model (!)
  • 4. Buraya dikkat isterim.