Rusya Başbakan Yardımcısı Yuri Borisov yaptığı açıklamada talep gelmesi halinde Rusya'nın Türkiye ile bu yıl içinde S-400 sevkiyatına yönelik ek bir antlaşma imzalayabileceğini, Ankara'nın böyle bir hakkı olduğunu, talep gelmesi halinde anlaşma imzalanabileceğini söyledi.
2019 kış aylarında S-400 meselesi hem ulusal hem de uluslararası alanda gündemde önemli bir yer tutmuştu. ABD tarafından Türkiye'ye verilmeyen Patriot hava savunma sisteminin ardından Rusya ile masaya oturulmuş, büyük maliyetler karşılığında kullanılıp kullanılamayacağı belirsiz olan S-400 hava savunma sistemi siparişi verilmişti. Satın alınan sistemin NATO uyumluluğu gündem konusu olmuş ve NATO dışı bir hava savunma sisteminin bir NATO üyesi ülke tarafından kullanılmasının ortaya çıkaracağı savunma sorunları tartışılmıştı. Hükümet S-400 sistemlerini Türkiye'ye getirtmiş olsa bile aktive etmemiş ve sistemin kullanımı fiili olarak askıya alınmış durumda.
Bugün yayımlanan açıklamayı yapan Başbakan yardımcısı Yuri Borisov ayrıca üzerinde durulması gereken bir isim. Borisov devlet kademesinde önemli bir kişi olarak görülmüyor. Ancak 1956 doğumlu bu eski Sovyet havacısı, askeri alanın ötesinde akademik anlamda havacılık ve elektronik haberleşme konusunda yetkin bir isim. Putinli yıllarla beraber askeri-sanayi kompleks üst yönetimlerine girmiş sayılan bir uzman. Elbette sanayi söz konusu olunca kapitalist bakış açısının üst seviyede olması da elzem. Başbakan yardımcılığının yanı sıra Rusya Federasyonunun savunma sanayii yönelimlerinde belirleyici etkiye sahip. O kadar ki 21. yüzyılın tankı, “tankçılık adına bir devrim” olarak lanse edilen Armata tankını çok pahalı olduğu için eleştirebilen ve seri üretime geçilmemesi kararını alabilen bir konuma sahip. Borisov bu konuya dair patronların içine su serpen şu açıklamaları da yapmış birisi:
“Bugün T-72 tankımıza dış pazarda büyük rağbet var. Tankımız Abrahams, Leclerc ve Leopard tanklarıyla karşılaştırıldığında tartışmasız olarak daha iyi. Böylesi bir durum ve talep ortadayken neden büyük paralar harcayıp yepyeni başka bir tankın seri üretimine geçelim ki. Halihazırdaki T-72 tankını teknolojik olarak güncellemek ve geliştirmek daha hesaplı.”1
S-400 gündeminin sıcak olduğu dönemlerde geleneksel yorumların dışında sınıfsal analizler de yapılmıştı. Bu haber sitesinde yapılan bu türlü analizlerde S-400 hamlesinin, Türkiye burjuvazinin ve egemen çevrelerinin bölgede emperyalizmden pay kapma çabalarını doğru tahlil eden Rusya burjuvazisinin akıllı bir manevrası olma olasılığının da yüksek olduğundan bahsedilmişti.
Dolayısıyla inanılmaz maliyetlerle satın alınan ve atıl durumda bulunan bir sistemin ilave satışını gündeme getiren açıklamanın ardındaki anlama bakmak gerekiyor. İkinci veya üçüncü seviye bir Rus devlet yetkilisinin açıklamalarının ardındaki "şımarıklık" emperyalizmin hegemonya krizini ifşa eden bir işaret olarak da anlam kazanıyor.