Pompeo: Dünya Çin'i değiştirmezse Çin dünyayı değiştirecek

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, California eyaletinin Yorba Linda ilçesindeki Richard Nixon başkanlık kütüphanesinde Çin hakkında konuştu. Nixon, soğuk savaş döneminde SSCB'ye karşı Çin - ABD ilişkilerinin kurulması sırasında ABD Başkanı'ydı.

Haber Merkezi

Richard Nixon başkanlık kütüphanesinde Çin ile ilgili kapsamlı ve sert bir konuşma yapan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin - ABD ilişkilerinde gerilimin yükseldiği günlerde Çin Komünist Partisi ve Şi Cinping'e yüklendi. "Komünist Çin ve Özgür Dünyanın Geleceği" başlıklı konuşmada gerekirse Pekin’e karşı yeni bir ittifak kurulabileceğini söyledi.

Amerika'nın Sesi'nin haberine göre, Pompeo, 1971’de dönemin Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın ABD ile komünist Çin arasında görüşmelere başlamak için gizlice Pekin'e gitmesini ve 1972’de ABD başkanı Richard Nixon’un Çin ziyaretini hatırlattı. Nixon'ın Çin ziyareti, Soğuk Savaş döneminde, ABD ile Çin arasındaki ilişkilerin normale dönmesi için atılan ilk resmi adımdı ve ilk kez bir ABD Başkanı Çin'i ziyaret etmiş oldu.

Çin’le diyalog kurmanın işbirliği ve kültür alışverişi adına parlak bir gelecek yaratmasını umduklarını belirten Pompeo, ‘’Şimdi ise Çin Komünist Partisi dünyaya verdiği sözleri tutmadığı için yüzümüzde maskelerle oturup pandemi kaynaklı can kayıplarını sayıyoruz; Hong Kong ve Şincan’dan gelen toplumsal baskı haberlerini okuyoruz. Çin’in Amerikan istihdamına ve şirketlerine darbe vuran ticari istismarının korkunç istatistiklerini görüyoruz. Bir yandan da Çin ordusunun güçlenip daha da tehditkar hale gelmesini izliyoruz’’ dedi.

‘Eski paradigma çöktü’

‘’Amerikan halkının Çin’le 50 yıllık diyalog sonucuna elinde gösterecek neyi var? Liderlerimizin Çin’in özgürlük ve demokrasiye evrileceğine ilişkin teorileri gerçekleşti mi? Çin ‘kazan-kazan’ durumunu böyle mi tanımlıyor? Amerika daha mı güvenli?" diye soran Pompeo, ABD’nin geçmişteki Çin politikasının işe yaramadığını belirtti.

Pompeo, ‘’Şi Cinping’in hayalini kurduğu Çin yüzyılını değil de özgür bir 21’inci yüzyıl istiyorsak, bugün artık şu acı gerçeği kabul etmek durumundayız: Çin’le körü körüne diyalog öngören eski paradigma çöktü. Bunu sürdürmemeliyiz. Bu yaklaşıma dönmemeliyiz. Başkan Trump’ın da ortaya koyduğu şekilde, Amerikan ekonomisini ve yaşam tarzımızı koruyan yeni bir stratejiye ihtiyacımız var. Özgür dünya bu yeni despotluğa karşı zafer kazanmalı’’ diye konuştu.

‘Çin kendisini besleyen eli ısırdı’

Nixon’ın Çin ile ilişki kurması için iyi bir nedeni olduğunu, Çin’in gözardı edilmeyecek kadar önemli bir oyuncu olduğunu gördüğünü belirten Pompeo, ‘’Nixon Pekin’e tarihi ziyaretiyle daha güvenli ve özgür bir dünyanın peşindeydi. Vakit geçtikçe Amerikalı siyasetçiler de Çin’in refahı arttıkça ülke içinde daha özgür, uluslararası arenada daha dostane olacağını zannetti. Ancak Nixon’ın yaklaşımı bizden çok Pekin’e yaradı’’ dedi.

Çin’le kurulan ilişkinin Nixon’ın umduğu gibi bir değişimle sonuçlanmadığını belirten Pompeo, Pekin'i Çince'de de kullanılan bir atasözüyle eleştirerek "Bizim ve diğer özgür ülkelerin politikaları, Çin’in çöken ekonomisini diriltti. Pekin'se, kendisini besleyen elleri ısırdı’’ ifadelerini kullandı.

Çin vatandaşlarına "kucak açtıklarını" söyleyen Pompeo, karşılığında ise "Çin Komünist Partisi’nin özgür ve açık ABD toplumundan istifade ettiğini" savundu. Pompeo, Çin’in basın toplantılarına, araştırma merkezlerine, lise ve üniversite kampüslerine hatta veli toplantılarına bile propaganda amaçlı kişiler gönderdiğini söyledi.

'Artık yeter'

ABD Dışişleri Bakanı "Çin Komünist rejimine ekonomik ayrıcalık sağlandığını, Çin Komünist Partisi’ninse Batılı şirketlerin Çin piyasasına kabul edilmesinin bedelini işlediği insan hakları ihlalleri konusunda sessiz kalmaya zorlayarak ödettiğini" söyledi.

Mike Pompeo, Adalet Bakanı William Barr’ın geçen haftaki "Çin’i yönetenlerin nihai amacı ABD ile ticaret yapmak değil ABD’ye akın etmek" sözlerine de atıfta bulunarak, Pekin’in ABD’ye ait fikri mülkiyet haklarını ve ticaret sırlarını çaldığını ileri sürdü. Pekin’in tedarik zincirlerini Amerika’dan çekerek üzerine bir de köle iş gücünü eklediğini söyledi.

Pompeo, "Nedeni ne olursa olsun Çin bugün sınırları içinde daha despot, sınırları dışında da özgürlüğe karşı daha saldırgan bir düşmanlık içinde. Başkan Trump’ın dediği gibi: Artık yeter" diye konuştu.

'Cinping iflas etmiş totaliter ideolojinin gerçek bir müridi’

Pompeo konuşmasında Çin Cumurbaşkanı Şi Cinping’den Çin Komünist Partisi genel sekreteri olarak bahsetti. Parti rejiminin Marksist-Leninist olduğunu söyleyen Pompeo, ‘’Şi Cinping iflas etmiş totaliter ideolojinin gerçek bir müridi. İdeolojisi Çin Komünizmi üzerine kurulu küresel bir hegemonya için duyduğu onlarca yıllık özlemini yansıtıyor" dedi.

Pompeo, ‘’Biz izin vermezsek, Çin içeride ve dışarıda sonsuza dek Şi Cinping’in zulmüne mahkum değil’’ diye konuştu.

Pompeo, CIA Başkanı olarak Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’ndaki deneyiminin ve iki yıllık dışişleri bakanlığı görevinin, kendisini şu fikre ulaştırdığını kaydetti: ‘’Komünist Çin’i gerçekten değiştirmenin tek yolu, liderlerinin ne dediğine değil ne yaptığına göre hareket etmek.’’