‘Özel okulda sınavlar 10 kişilik sınıfta yapılmış, biz alt sınıf olduğumuz için çocuklarımız 20 kişilik sınıflarda sınava girdi’

AKP’nin salgın koşullarında yaptığı LGS ve ortaya çıkan manzara velilerin de büyük tepkisini çekti. Sınav sonrası soL’a konuşan veliler yaşanalara tepki gösterdi.

Haber Merkezi

AKP’nin gelen tüm uyarılara ve erteleme çağrılarına rağmen dün gerçekleştirdiği Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı tepkilere konu olmaya devam ediyor.

Okul önlerinde ortaya çıkan manzaralar, öğrencilerin yaşadığı büyük stres ve yetkililerin umursamaz tavırlarına ilişkin soL’a konuşan veliler, yaşananlara tepki gösterdi.

‘Sınava göndermek zorunda bırakıldık açıkçası…’

Çocuğu sınava giren velilerden Halil Çiçek, yaşananlara ilişkin şöyle konuştu:

Bu yıl çocukları LGS sınavına giren binlerce ebeveynden biriyim. Her şeyden önce sağlığını düşündüğüm çocuğumun böylesi bir süreçte sınava tabi tutulması haklı olarak endişelenmeme neden oldu. Salgının ülkemizde boy gösterdiği ilk günden beri ilgili kurumlar ve yöneticiler tarafından ilk başta alınması gereken elzem kararlar alınamadı ve süreç günübirlik ve kısmen geçici kararlar ile tamamen ekonomi odaklı bir şekilde yürütüldü.

Çocuklarımız online dersler ve Ebatv yayınları üzerinden yeterli olarak sağlıklı bir eğitim alamadığı gibi sosyal açıdanda sağlıklı bir süreç geçiremedi. Çünkü her alanda olduğu gibi eğitim alanında da büyük bir belirsizlik hakim.
Bugün yapılan LGS’ye daha insani ve daha sağlıklı bir eğitim için, ortalaması yüksek bir liseye girebilmesi için yollamak zorunda bırakıldık açıkçası.

Bir ebeveyn olarak zaten kaygılı geçen bu eğitim sürecinde yeni eğtim yılında gerek sağlık açısından gerekse eğitim açısından çocuğumu nelerin beklediğini herkes gibi bilmiyorum.

Ayrıca okullarda gerekli gerekli önlemlerin alınıp alınmayacağını da bilmiyorum.

Baştan beri günübirlik kararlar ile geçiştirilmeye çalışılan bu süreç salgının daha fazla  uzayacağının ve belirsizliklerin artacağının da bir kanıtıdır.

‘Çocuklarımızın sağlığını ve hayatını tehlikeye attılar’

Çocuğu sınava giren bir başka veli Tülin Papila ise yaşananlara ilişkin şunları söyledi:

Salgın sürecinde, Bilim Kurulu, virologlar, enfeksiyon doktorları, yurt dışından bilim insanlarını izledim. Hepsi de sınavların ertelenmesi gerektiğini, bulaşmanın engellenemeyeceğini söylüyordu.
İki ay Twitter’da mücadele ettim ve ilk kez Twitter kullandım bu süreçte.

Sınavın kesinlikle ertelenmesi gerekirdi. Çocuğum mikrop kapmasa diye çok endişelendiğim için ağır bir depresyona girdim. Görsel iletişim yoluyla psikiyatrist yardımı aldım ve antidepresan kullanmaya başladım. Hâlâ kullanıyorum.

Çocuğum, hem devlet okuluna hem dershaneye gidiyordu. Bu yıl, %50 fazla çocuk sınava gireceği için kaygı düzeyi çok arttı. Bu çalışmalarına yansıdı.

Sınavda hiçbir önlem alınmamıştı. Aylardır uyarmamıza, bilim insanlarının sınavların yapılmaması gerektiğini, bulaşma olasılığının çok yüksek olduğunu söylemesine rağmen yapıldı bu sınav. Ne biz anne babaları, ne bilim insanlarını dinlediler.

Çocuğumla saat 8.25’te okul kapısına gittik. Bir sürü kişi vardı. 1,5 metre uzak durduk. Gelen, çocuğuyla birlikte önümüze geçti ve yığıldı. Bize kaçacak yer kalmadı. Ben, okulun dışına polis koyacaklar sanıyordum. O, düzeni sağlar, dedim. Fakat, okul kapısının önünde hiçbir görevli yoktu. Sıraya girmeyi bilmeyen, trafik kurallarına uymamayı erkeklik sanan bir toplumda, insanlara düzeni sağlayacak tek kişi yoktu. Kapı açıldı ve 300 kadar çocuk, velilerin arasından sıyrılarak aynı anda içeri girdi.

Ne okul önünde sosyal mesafe vardı, ne çocuklar içeri girerken. Daha önce 34 kişi olan sınıfa, 20 kişi koymuşlar. Arada 1 boş sıra. Bu da, 50 veya 70 santim eder. 

Özel okul velileri itiraz etmiş, çocukları 10 kişilik sınıflara almışlar. Biz alt sınıf olduğumuz için, çocuklarımız, 20 kişilik tıkış tıkış sınıflarda sınava girdi. Çıkışta da sosyal mesafe yoktu. 

Umarım çocuklarımız hasta olmaz. Ayrıca, çocukların %10’unu iyi okullara almak ne demek? Geri kalan %90 aptal mı? Bu, toplumsal sınıflaşmayı keskinleştirmek için alınmış bir karar.

Fakir fakir kalsın, zengin daha zengin olsun diye. Üstelik yeni nesil soruların okullarda öğretilenlerle hiçbir ilgisi yok. 

Çocuğun mutlaka ek eğitim alması gerekiyor. Geçen haftaki sınavda oluşan kalabalığı ve izdihamı görmelerine rağmen hiçbir önlem almamışlar. Çocuklarımızın sağlığını ve hayatını tehlikeye attılar.

'Bırakın tek bir önlem almayı, geçen senelerden hiçbir farkı yoktu'

Kardeşi sınava giren Berkan Çetin ise şu açıklamaları yaptı:

LGS'nin yapılmasının sağlıklı bir durum olmadığının aklı başında her insan gibi farkındaydım. Özellikle kardeşimin sınava girecek olması da ayrıca bir tedirginlik durumu yaratıyordu. Çocuklarının eğitim hayatının 2-3 saatlik sınavlarla belirleniyor olması bir yana, sağlık durumlarının önemsenmiyor olması, bu bozuk düzenin geldiği noktayı gözler önüne seriyor.

Bunun psikolojik etkilerini de düşünmek gerek. Sınav psikolojisinin yıpratıcı sürecinin yanına bir de acaba ben, ailem, sevdiklerim bunlardan herhangi biri enfekte olacak mı düşüncesi son derece yıpratıcı. Bu sınavdan "başarısız" diyebileceğimiz bir durumla karşılaşan öğrencilere neden böyle olduyu sorma hakkımızım olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar dış etken ve yanlış bir eğitim sisteminde bu soru ağza alınmamalı. Sağlık ve Eğitim Bakanları "gerekli önlemlerin alınacağını" dile getirmişti. Ancak bırakın tek bir önlem almayı geçen senelerden hiçbir farkı yoktu. Sınıflardaki sınava giren öğrenci sayısı aynı, 1,5 metre mesafe asla yok. Bu durumda enfekte biri varsa tüm sınıfın başına gelecekleri siz düşünün...

Okul bahçesinde bekleyen veliler arasında maske kullanmayan, hijyen kurallarına dikkat etmeyen kişiler vardı. Sosyal mesafeden bahsetmiyorum bile. O kadar insanın sosyal mesafeyi koruması imkansız. Sorun açık ve net ortada, bizi bu duruma düşüren sistem. Dur demenin vakti geldi. Haftaya YKS'de aynı manzarayla, belki daha kötüsüyle karşılacağız.