Mutasyon paniğine değil aşıya ihtiyacımız var

Bilim Kurulu üyesi Tevfik Özlü'nün yaptığı açıklama kafaları karıştırdı. İngiltere'de konuyla ilgili yayınlanmış olan 18 Aralık tarihlı son rapor Özlü'nün aksine panik pompalamıyor.

Haber Merkezi

İngiltere'de ortaya çıkan yeni SARS-CoV-2 varyantı hakkında yayımlanmış son belge 18 Aralık tarihini taşıyor. Ülkede son dönemde oluşturulmuş olan NERVTAG (Yeni ve Yayılan Solunum Yolu Virüs Tehditleri Danışma Grubu) adlı grup tarafından yayımlanan belge grubun yeni varyant hakkında yaptığı telekonferansın sonuçlarını kamuoyuyla paylaşıyor. 

Türkiye'de Bilim Kurulu üyesi Tevfik Özlü'nün yaptığı açıklamadaki bazı "felaket" unsurlarının bu belge tarafından desteklenmediği görülüyor. Özlü'nün şimdiye dek geliştirilmiş aşıların yeni varyantla birlikte etkisiz olabileceği ya da Covid-19 geçirmiş olanlarda oluşan geçici bağışıklığın bu varyant karşısında yararsız olacağı yönündeki imalarının aksine belgede yeni varyantın daha hızlı yayılması dışında bir "ayrıcalığı" olduğu iddia edilmiyor.

Belgede, çalışma grubunun konuyla ilgili üç ayrı çalışmayı incelediği belirtiliyor ve varılan sonuçlar, henüz yanıtı belirsiz olan sorularla birlikte ortaya konuluyor.

Buna göre VUI-202012/01 olarak kodlanan varyant yüzde 71 gibi bir yayılma hızına sahip ki, bu değer diğer varyantlardan yüksek.

Varyantın tespit edilmesiyle birlikte R değerinde 0.39 ile 0.93 arasında bir artış olduğu gözlenmiş. R değeri, hastalığın yayılma hızını ifade eden bir istatistiki sayı. Tanımı gereği farklı yerler, demografik değişkenlerle birlikte değişen bir sayı bu. Salgının ilk haftalarında 2 ile 3 arasında bir değere sahip olduğu öngörülüyordu. Örneğin ABD'nin farklı eyaletlerinde 1 ile 2 arasında değişkenlik gösterdiği düşünülüyor. 

Raporda belirtilen bir diğer nokta yine yayılma hızıyla ilgili. Buna göre, daha önce karşılaşılan varyantların düşük yayılma hızıyla seçilim avantajı taşımayan nitelikte olduklarının görüldüğü gündemdeki varyantın göreli yüksek yayılımının diğer varyantlar karşısında seçilim avantajına sahip olduğunu gösterdiği söyleniyor.

VUI-202012/01 varyantının ulusal ölçekte kapanma önlemlerinin uygulandığı bir dönemde eksponansiyel artış gösterdiği de raporda dikkat çekilen bir diğer nokta.

'Kesin sonuçlar için yeterli veriye sahip değiliz'

NERVTAG raporunda kesin sonuçlara varmak için yeterli veriye sahip olunmadığı belirtilen noktalar da var.

Artan bulaşıcılığın altındaki mekanizmayla ilgili kesin bir sonuca varmak henüz mümkün değil. Yeni varyantın farklı yaş gruplarındaki etkisi ve hastalığın ölümcüllüğüne etkisi de henüz yeterli veri olmayan konulardan. Buna göre yeni varyantla bağlantılı olarak 1000 vakada 4 ölüm saptanmış ama ölümcüllük oranının başka veri kümeleriyle karşılaştırılması gerekiyor.
Raporda kesin kanılara varmak için daha detaylı çalışma ve veri toplamaya ihtiyaç duyulduğu belirtilen önemli bir konu da, "antijenik kaçış." Yani bu varyantın önceki varyantlardan farklı şekillerde bulaşma özelliğine sahip olup olmadığı. Raporda mutasyonun spike glikoproteinin bağlanma şeklini değiştiren bir yerde gerekleşmesinin, varyantın önceki varyantlardan farklı antijen özelliklere sahip olduğunu düşündürdüğü söyleniyor. 

Öte yandan VUI-202012/01 varyantının 17 farklı noktada olduğu söylenen mutasyonu hakkında değerlendirme yapan uzmanların hemen hepsi geliştirilmiş aşıların bu varyant üzerinde de aynı şekilde etkili olacağı görüşünde.

Bilim Kurulu üyesi Tevfik Özlü'nün bildiği bir şey mi var?

Tevfik Özlü'nün bugün dikkat çektiği olasılıklar hakkında henüz belirginleşmiş bir şey yok. Tevfik Özlü, olasılık olmanın ötesine geçen bir ciddiyetle yeni varyantın bulaşma mekanizmaları ve dolayısıyla bağışıklık konusunda değişiklikler yaratabileceğine işaret etti.

Buradan bakıldığında Tevfik Özlü mevcut aşı çalışmalarının yeni varyant karşısında etkisiz kalabileceği, hastalığı geçirmiş olanların yeni varyant karşısında bağışıklık sahibi olmayacaklarını öne sürmüş oluyor.

Kamuoyuyla ve bilim çevreleriyle paylaşılmış olan bilgilerse bu yönde değil. Tevfik Özlü'nün bir bakıma "gündemdeki aşılar da etkisiz kalacak" sonucunu ima eden açıklamayı neden yaptığı ise bilinmiyor.