İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Hizbullah’ın İsrail’e yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştirmesi halinde, bundan Lübnan hükümetini sorumlu tutacaklarını ve  Lübnan’a ‘‘ölümcül bir darbe’’ indireceklerini söyledi.

Rivin İsrail’in Lübnan İç Savaşı’na dahil olmasının 38. yıldönümünde konuşarak Hizbullah için ‘‘bu örgüt, günden güne büyüyor ve İsrail devletini çökertme amacıyla silahlanıyor’’ diyerek İsrail’in teröristlerin inlerini, faillerini ve finansörlerini vurmaya kararlı olduğunu vurguladı.

İsrail ile Lübnan halkı arasında savaş olmadığını belirten Rivlin ‘‘ancak Hizbullah örgütü Lübnan’ın ve Lübnan hükümetinin bir parçası olarak kaldığı ve bu örgüt yabancı güçlerin çıkarlarına hizmet etmek için Lübnan halkını sömürmeye devam ettiği sürece, egemenlik gereği sorumluluk Lübnan hükümetindedir ve Hizbullah tarafından Lübnan topraklarından düzenlenecek her türlü saldırıdan siz sorumlu olacaksınız’’ diye konuştu.

İsrail Cumhurbaşkanı, Tel Aviv’in Lübnan ile çıkacak bir savaşı engellemek için bütün önlemleri aldığını sözlerine ekleyerek İsrail ‘‘düşmana nerede olursa olsun ölümcül bir darbe indirmekte tereddüt etmeyecek ve karşı karşıya gelmekten asla korkmayacaktır, İsrail ordusu hazırdır’’ tehdidinde bulundu.

Rivlin sözlerini, ‘‘İsrail Lübnan’ın bir Hizbullah kalesine dönüştürülmesine ve İran’ın isteklerine boyun eğmesine asla izin vermeyecektir’’ diyerek tamamladı.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kassem ise Hizbullah’ın muhtemel bir Siyonist savaş için tetikte olduğunu açıkladı. Kassem, ‘‘İsrail Lübnan’a yönelik herhangi bir saldırı yönelmesi durumunda Hizbullah’ın yanıt vereceğini biliyor. Ülkeyi kimin kurtardığının ve 2006’da savaşan gücün her türlü savaşta karşılarına çıkacağının farkındalar’’ diye konuştu.

İsrail 1975 yılında başlayan Lübnan İç Savaşı’na 1982’de doğrudan müdahale ederek, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne saldırmak üzere Lübnan’a girmiş ve Beyrut’u kuşatmıştı. İç savaşta sağcı falanjist güçlere destek veren ve Sabra ve Şatilla katliamlarında doğrudan sorumluluğu olan İsrail, Hizbullah’la yaşanan ağır çatışmaların ardından Güney Lübnan’ı 2000 yılında terk etmişti.