Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Altan Gökgöz grip aşılarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı

Sonbahara girdiğimiz bu günlerde Covid 19 vaka sayıları da yükselirken uzmanlardan aşı uyarısı geliyor. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Klimik Yönetim Kurulu üyesi Altan Gökgöz soL'un sorularını yanıtladı: Neden grip ve zatürre aşısı olunmalı, öncelikle kimler aşı olmalı, aşıların Covid 19'a karşı bir koruyuculuğu var mı?

Haber Merkezi

Sonbahara girdiğimiz bu günlerde Covid 19 vaka sayıları da yükselirken uzmanlardan grip ve zatürre aşı uyarısı geliyor. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (Klimik) Yönetim Kurulu üyesi Altan Gökgöz soL'un sorularını yanıtladı: Neden grip ve zatürre aşısı olunmalı, öncelikle kimler aşı olmalı, aşıların Covid 19'a karşı bir koruyuculuğu var mı?

Dr. Altan Gökgöz

Özellikle pandemi döneminde grip ve zatürre aşısı neden önemli? Kimlere aşılama yapılması gerekiyor?

Bu aşıları tek tek ele alacak olursak;

Grip hastalığı (İnfluenza) dünya çapında yılda 2-5 milyon insanda ciddi infeksiyona ve yaklaşık 290 bin-650 bin arası insanda da ölüme neden olmaktadır. 

Zatürre ( Pnömoni) hastalığına neden olan etkenler arasında yer alan pnömokok bakterileri özellikle kış aylarında zirve yapmakta ve bir çok insanın hastaneye ve hatta yoğun bakıma yatmaya neden olacak ciddi infeksiyonlara neden olabilmektedir.

Grip ve pnömokok aşısı yapılması Klimik Derneği Erişkin Bağışıklaması Çalışma Grubu Uzlaşı Raporuna ve Advisory Committee on Immunization Practices ( ACIP)‘e göre;

Grip aşısı risk grupları şöyle: 5 yaş altı ve 50 yaş üzerindekiler, kronik akciğer (astım dahil), kalp, karaciğer, böbrek, kan hastalıkları ve metabolik hastalığı (diyabet dahil) olanlar, obez kişiler (BMI>40), uzun sureli aspirin veya salisilik asit türevi ilaç kullanan 19 yaş altındakiler, bağışıklık sistemi zayıflamasına yol açan hastalıklar (HIV/AIDS, lösemi gibi kanser türleri) veya ilaç kullanımı, gebeler ve lohusalar (gebelikten 2 hafta sonrasına kadarki dönem) ve uzun süreli bakım evinde kalanlardır.

Pnömokok açısından risk gruplarıysa şöyle: Bağışıklık sistemini baskılayan hastalıkları (Örneğin; hematolojik kanserler, HIV enfeksiyonu vb.) veya ilaç kullanımı olanlar, dalağı olmayanlar veya fonksiyon bozukluğu olanlar, kronik kalp, akciğer (astım dahil), karaciğer ve böbrek hastalığı olanlar, kohlear implant ameliyatı olanlar, beyin omurilik sıvısı (BOS) kaçağı olanlar, sigara kullananlar ve 65 yaş üzerindeki kişilerdir.

Şunun altını çizmek gerek ki; grip aşısını öncelikle risk grubundakiler ve sağlık çalışanları olmak üzere 6 aydan büyük herkese, pnömokok aşısını ise risk grubunda olan kişilere öneriyoruz.

Covid-19 hastalığı için risk grubunda olanlar açısından grip ve zatürre aşısının koruyuculuğu var mı?

Bu aşıların COVID-19 hastalığından korumasıyla ilgili bilimsel veri yoktur. Ancak zaten sonbahar ve kış aylarında grip ve zatürre vakalarının da artacağını düşünürsek yoğun bakım ve hastanelerde daha fazla yatağa ihtiyaç duyulması kaçınılmazdır. O yüzden bu sene salgın nedeniyle risk grubunda olan kişilerin aşı olmasıyla hastanelere başvuruları azaltabilir, insanlarımızı ciddi infeksiyonlardan koruyabiliriz.

Sağlık Bakanlığının grip ve zatürre aşısı konusunda bir çalışması mevcut mu? 

Sağlık Bakanlığının aşıyla ilgili yaptığı çalışmalar konusunda duyumdan öte bir bilgimiz yok. Aşıları ülkemize getiren firmalar üzerinden edindiğimiz bilgilere göre 500 bin doz grip aşısı sağlık çalışanlarına (ihtiyaç halinde daha fazla da alınabileceği belirtiliyor) ve 2 milyon doz grip aşısı, öncellikle ve hızlı bir şekilde ekim ayının ilk haftasında Türkiye’de olacak şekilde temini için çalışmaların yürütüldüğünü duyuyoruz.

Grip ve zatürre aşısı yapılmaması toplum sağlığı açısından nasıl bir tehlikeye neden olur? 

Bu aşıların yukarıda belirttiğimiz kişilere yapılmaması halinde COVID-19 hastalığıyla karışabilen belirtileri olması nedeniyle kişilerde paniğe neden olabilir. Ayrıca bu hastaların grip, zatürre ve Covid-19 ile aynı anda infekte olma durumu olabileceği için bu hayatta kalmayı zorlaştıran bir durumdur. Bir diğer yönü de özellikle kış aylarında hastanelerimizde yaşayabileceğimiz yoğunluk ve tedaviye ulaşmada ciddi zorluklar gündeme gelecektir.