Ek ödemelerinden kesinti yapılan sağlıkçılardan açıklama: Adaletsizlik giderilsin

Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi sağlık emekçilerinin ek ödemelerinde yüzde 20 kesinti yapıldığını öğrenildi. Açıklama yapan sağlıkçılar tarafından 'Asıl talebimiz üç ay sürecek adaletsiz ek ödeme değil, güvenceli çalışma ve insanca yaşam için temel ücret artışıdır' denildi.

Haber Merkezi

Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi sağlık emekçileri, ek ödemelerinde yüzde 20 kesinti yapıldığını öğrenmesinin ardından üniversite hastanesinin bahçesinde bugün bir ortak açıklama düzenledi.

Dokuz Eylül Asistan Hekim İnisiyatifi, Demokratik Sağlık Sen, Eğitim Sen 3 Nolu şube, Eğitim İş, Genel Sağlık İş, İzmir Tabib Odası, SES, Tez Koop İş Sendikası, Türkiye Sağlık Işçileri Sendikası, Türk Sağlık Sen temsilcilikleri olarak bir araya gelinerek kurulan platform, ek ödeme kesintilerine ilişkin yaptığı basın açıklamasında pandemi sürecinde kurumun uğradığı zarar gerekçe gösterilerek çalışanların ek ödemelerinde %20 den başlayan kesintiler yapıldığı duyuruldu.

'Sağlık emekçileri hak ettikleri ödemeleri almalıdır'

Dokuz Eylül Asistan Hekim İnisiyatifi'nin açıklaması şöyle:

"Biz, sağlık ve eğitim hizmeti üreten bir tıp fakültesi hastanesinde her iki alanda da görev ve sorumlulukları olan tıpta uzmanlık öğrencileri yani asistan hekimleriz. Pandemi döneminde toplumsal yaşamdaki yeri daha iyi anlaşılan sağlık emekçilerinin ayrılmaz bir bölümünü oluşturuyoruz. Bu doğrultuda, bu platformun doğal bir parçası olarak, pandemi ek ödemelerinde adaletsiz dağıtım ve hastane yönetimince gelir azlığı gerekçe gösterilerek yapılan ek ödeme kesintileri nedeniyle buradayız. Taleplerimiz de, son dönemde yaşadığımız sorunlar ve uğradığımız adaletsizlik kadar nettir:

  • Sağlık Bakanlığı’nca yapılan ve üniversite hastaneleri için yönetimin keyfiyetine sunulan pandemi ek ödemeleri, “eşit işe eşit ücret” prensibi doğrultusunda yeniden düzenlenmeli ve Bakanlık’a bağlı hastaneler ile üniversite hastaneleri arasındaki ödeme farklılığı ortadan kaldırılmalıdır.
  • Sağlık hizmetinin bir bütün olarak üretildiği, hastane yönetimince hatırlanmalıdır. Birincil görev yeri dekanlık binası olan temel bilim asistanları da dışarıda bırakılmayarak, çalışılan birim ve süre ayırt edilmeksizin, pandemi sürecinde görev alan tüm sağlık emekçilerine ek ödeme yapılmalıdır. Bu doğrultuda, yabancı uyruklu asistan hekim arkadaşlarımızın uğradığı adaletsizlik de giderilmeli ve onlar da bizim gibi hak ettikleri ödemelerini almalıdır.
  • %80 ile %100 arasında yapılan kesinti sonrası 8 lira ödenen ya da hiç ödeme yapılmayan arkadaşlarımızdan özür dilenmeli, ek ödeme kesintileri geri alınmalı ve sağlık hizmeti üreten emekçilerin gelirleri kesinti yapılacak alan olarak görülmekten çıkarılmalıdır.
  • Pandemi ile ilişkili olarak uzayan çalışma saatleri yeniden düzenlenmeli, mesai dışı öğretim üyesi muayeneleri ile ilgili düzenleme yapılarak, sağlıklı ve insancıl bir çalışma düzeni oluşturulmalıdır.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan asistan hekimler olarak kendimizi 2011’de yaşanan ve parçası olduğumuz sağlık emekçileri toplamının tümünün desteği ile başarıya ulaşan asistan hekim eylemliğinin takipçileri olarak görüyoruz. Buradan aldığımız güçle, taleplerimize yönelik mücadelenin hız kesmeden ve güçlenerek süreceğini bildiriyoruz."

'Adaletsizliğin giderilsin'

Ortak açıklamanın bir bölümü ise şöyle:

"Biz Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi çalışanları olarak kazanılmış hakkımız olan ek ödemelerde kesinti yapılmasını kabul etmiyoruz. 

Tasarruf yapılması gerektiğinde ilk yapılan çalışanların ücretlerinde kesintiye gitmek olmaktadır. 4D'li personelden yapılan kesintiler de, şu an izinlerinde radyoloji çalışanlarının ücret kesintisine uğraması da, vaad edildiği halde sürekli geciktirilen ve adaletsizliği ile çalışma barışımızı bozan pandemi ek ödemeleri de hep aynı sebeple karşımıza çıkmaktadır. Pandemi süreci hali hazırda var olan sorunları artırırken, yönetim kadrosuna ulaşamamak sorun ve taleplerimizi ifade edememek de biz hastane çalışanlarını giderek zorlaşan şartlarda çalışmaya itmiştir. 

Pandemi sürecinin başından itibaren bilgi paylaşımlarının eksik olması nedeniyle ilk talebimiz şeffaflık olmuştur. Sendikalar olarak ortak bir toplantı talep edilmiş ancak pandemi nedeniyle randevu verilemeyeceği yanıtı alınmıştır. Yazılı olarak ilettiğimiz sorular ise henüz cevaplanmamıştır.

Sağlık emekçilerinin talepleri nettir:

  • Bugün için acil olan yapılan ücret kesintisinden geri dönülmesidir.
  • Temel ücretin en düşüğü yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde yükseltilmeli, üç ay tavandan yapılacağı duyurulan ek ödemeler tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmeli,
  • Fiili Hizmet Süresi Zammı (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan bütün emekçileri ve geçmiş çalışma sürelerini de kapsayarak şekilde 5 yıla 1 yıl olarak düzenlenmeli, salgın döneminden kaynaklı olarak artı 1 yıl yıpranma payı hakkımız verilmeli,
  • Covid-19 enfeksiyonu geçiren sağlık emekçisinin zararının tanzimi için “mesleki risklere bağlı ortaya çıkan hastalık” olarak kabul edilip, iş kazası/meslek hastalığı olduğuna dair düzenlemeler derhal yapılmalı,
  • Ek gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçileri kapsayarak, en az 3600 ek gösterge olacak şekilde kademeli olarak yükseltilmeli,
  • Sağlık alanında yeni atamaların kadrolu, güvenceli yapılmalı, 4B 4C 4D sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil vb. istihdam modelleri ile çalıştırılan bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçileri 4A kadrosuna geçirilmelidir.
  • Sağlık hizmeti, klinik destek personelleri ve temizlik işçilerinden asistan ve uzman hekimine ve öğretim üyesine, ebe ve hemşirelerden paramediklere, ambulans şoföründen her birimdeki tekniker ve teknisyenlerine, güvenlik görevlilerine; psikoloğundan, eczacısından sosyal hizmet emekçilerine, sekreterinden idari-teknik tüm personellerine bir bütün olarak sağlık çalışanlarının görev paylaşımı ve iş birliğiyle yürütülmektedir. Ekip üyelerinin sorumlulukları birbirinden daha önemli sayılamayacağı gibi, her biri ekibin olmazsa olmazları ve birbirinin tamamlayıcısıdır.

Sağlık çalışanlarının asıl talebi üç ay sürecek adaletsiz ek ödeme değil, güvenceli çalışma ve güvenli gelecek için, insanca yaşam için temel ücret artışıdır.

Bizler bu metinde imzası bulunan sağlık emek, meslek örgütleri yukarıdaki taleplerimizin karşılanmasını ve ayrıca performans ödemelerinde yaşanan adaletsizliğin giderilmesi için ortak mücadelemizi sürdüreceğimizi duyuruyoruz."

Geçtiğimiz haftalarda, Sağlık Bakanlığı'nın kararıyla sağlık çalışanlarının evde durduğu sürenin, nöbetlerinden düşürülerek nöbet parası ödenmeyeceği söylenmişti.