AKP'nin yeni ordu dizaynı: Genelkurmay boşa düştü

AKP iktidarının önce Cemaat, ardından da 15 Temmuz sonrası kendi eliyle yürüttüğü operasyonlarla ordunun en kritik koltuğu artık boşa düşmüş, yetkisiz kalmış durumda.

Ali Ufuk Arikan

AKP iktidarının özellikle 2007 yılından itibaren Cemaat ile birlikte yürüttüğü Ergenekon ve Balyoz operasyonuyla TSK'da ciddi tasfiyeler ve operasyonlar yapılmış, süreç içinde bir genelkurmay başkanı dahi tutuklanmıştı.

Bu operasyonlar ve ordudaki ciddi tasfiyeler sonrası Cemaat güç kazanmış, sürecin sonunda birçok başka faktörün de devreye girmesiyle 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmıştı.

15 Temmuz sonrası orduda Cemaat eliyle yürüttüğü operasyonu bizzat devralan AKP, TSK içinde hem ciddi tasfiye adımları attı hem de ordunun işleyişine ilişkin kritik değişikliklere gitti.

Darbeden sonra ilk adım: Eski ortağın tasfiyesi

15 Temmuz darbe girişimi sonrası AKP'nin ilk adımı orduda tasfiyeye yönelik oldu.

Yıllardır ortaklık yaptığı Cemaat üyelerini ordudan tasfiye eden AKP, bu süreci "kurtulmak istediği kimi unsurlara" da yönlendirirken, 15 Temmuz'dan OHAL uygulamasının sona erdiği 18 Temmuz 2018'e kadar KHK'larla 19 bin 583 kişiyi ordudan ihraç etti.

OHAL sonrasında da orduda Cemaat merkezli tasfiyeler sürdü ve 5 binin üzerinde isim daha ordudan atıldı.

Cemaat gerçekten tasfiye edildi mi?

AKP bir yandan Cemaat'e yönelik tasfiye hamleleri yaparken, bir yandan da orduda üst düzey konumlara bizzat AKP tarafından Cemaatçi isimler atanmaya devam ediyor.

Bunun son örneği Serdar Atasoy olmuştu. YAŞ'ta generalliğe terfi eden Atasoy'un Cemaatçi olduğu gerekçesiyle gözaltına alınması ve itirafçı olması konuyu tartışma konusu haline getirmişti.

İkinci adım: YAŞ'ın yapısı değişti, direksiyon AKP'de

Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) yapısı 15 Temmuz sonrası AKP tarafından değiştirildi.

Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı, kuvvet komutanları, ordu komutanları, Jandarma Genel Komutanı, Donanma Komutanı ile silahlı kuvvetlerdeki orgeneral ve oramirallerden oluşan YAŞ'ın yapısı asker ağırlıklıydı.

Bu dengeyi radikal şekilde bozan AKP, YAŞ'a Milli Eğitim ve Hazine Bakanlarını dahi ekledi.

Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Mili Savunma, Adalet, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Hazine bakanları YAŞ üyesi yapılırken, bu düzenleme sonrası YAŞ'ın yapısı 8 iktidar mensubu ve 4 asker üye olarak kurgulandı.

Üçüncü adım: Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlandı

Genelkurmay Başkanlığı, 15 Temmuz’un ikinci yıldönümünde AKP iktidarının aldığı bir kararla Milli Savunma Bakanlığı’na bağlandı. Sadece bununla kalınmadı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Genelkurmay Başkanı'nı aşarak doğrudan kuvvet komutanlarına emir verme yetkisi verildi.

Konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde, genelkurmay başkanlığı ile kara, deniz ve hava kuvvetleri komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olduğu belirtilirken, Cumhurbaşkanının Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarından doğrudan bilgi alabileceği ve bu isimlere doğrudan emir verebilmesine de olanak sağlandı.

Dördüncü adım: Yetkisiz Genelkurmay Başkanı

AKP'nin bu konuda attığı son adımlardan birisi Genelkurmay Başkanı'nın yetkisini büyük oranda tırpanlayan düzenleme oldu.

Düzenleme "Genelkurmay, astsubay ataması dahi yapamayacak" şeklinde değerlendirilirken, Genelkurmay Başkanı'nın ordu içinde atama konusundaki yetkileri büyük oranda elinden alınmış oldu.

Alınan bu kararın Genelkurmay Başkanı'nın "sembolik" bir konuma getirdiği, Milli Savunma Bakanı olan Hulusi Akar'ı daha fazla öne çıkardığı belirtiliyor.

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı olan eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, düzenlemeyi savunurken “Subay ve astsubayların atamaları, personelin liyakat durumu, safahatı ve hizmet ihtiyacı göz önünde bulundurularak kuvvet komutanlıklarınca çalışılmakta, Genelkurmay Başkanlığı’yla koordine edilmekte, ardından Milli Savunma Bakanlığı’na teklif edilerek Milli Savunma Bakanı’nın onayıyla yapılmaktadır. Dolayısıyla, subay ve astsubay atamaları üzerinden Genelkurmay Başkanımız da yetkilidir, Milli Savunma Bakanımız da yetkilidir” ifadesini kullandı.