AKP seçim oyunu hazırlığına başladı: 'Oyu düşse de sandalye sayısını artırmayı planlıyor...'

AKP'nin seçim sistemini değiştirmeye yönelik hazırlıkları sürerken, gündeme 'daraltılmış bölge' sistemi geldi. Düzenlemeyi değerlendiren Hukukta Sol Tavır Derneği Başkanı Ali Rıza Aydın, AKP'nin söz konusu adımla oyunun düşmesi durumunda bile sandalyesini artırma hesabı yaptığına dikkat çekti. Aydın, buna karşın Meclis seçiminin tek başına anlamsız olduğuna da işaret etti.

Haber Merkezi

AKP, düşen oy oranına seçim sistemini değiştirerek çare bulmayı planlıyor.

Uzun süredir gündemde olan değişikliğe ilişkin son dönemde yeni bilgiler ortaya çıkarken, "daraltılmış bölge" sistemine dair hazırlıklar yapıldığı öne sürülüyor.

Hukukta Sol Tavır Derneği Başkanı Ali Rıza Aydın, AKP'nin söz konunusu adımına ilişkin soL'un sorularına yanıt verdi.

'Cumhurbaşkanlığı seçimi Meclis seçiminden ayrı düşünülemez'

AKP'nin seçim sisteminde değişiklik için çalışmalara başladığı bir süredir kamuoyuna yansıyor. Uzun süredir gündemde olan, başkanlık sistemi sırasında da öne sürülen "daraltılmış" bölge seçim sisteminin ağırlık kazandığı, buna ilişkin çalışma yapıldığı belirtiliyor. Nasıl bir seçim sisteminden söz ediyoruz "daraltılmış" seçim sistemi derken?

Seçim sisteminde değişiklik, kapitalist düzenin siyasi iktidar tercihi ve de istikrarı için sıklıkla başvurduğu yollardan biri. Siyasal ve ekonomik krizlerle koşut bir yolculuğu var. Bu bilinenin ardına günceli eklersek birkaç anımsatma notuyla başlamamız gerekir. Birincisi, yıllardır alışılagelen seçimler üzerinde biçimsel oynamalarla parlamentoda çok koltuk kazanıp, o çoğunluk içinden iktidar çıkarma yöntemi artık geçerli değil. Artık Meclis ile yürütme organının -yani cumhurbaşkanının- ayrı biçimlendiği bir siyasal organizasyondayız. İkincisi, gündemdeki dar ya da daraltılmış bölgelerde milletvekili seçimi, milletvekili ve parti ilişkileri gibi tartışmalar Cumhurbaşkanı seçimlerinden ayrı düşünülemez. Yani Anayasaya göre Meclis seçimi ve Cumhurbaşkanı seçimi aynı gün yapılmak zorunda. Son günlerde tartışma konusu haline gelen Meclis ve seçimleri konusu bu notlarla değerlendirmeye alınmalı. Burada olsa olsa Cumhurbaşkanı ve partisiyle Meclis çoğunluğunu alan parti arasında fark olmaması, devamen de Meclisin çıkaracağı yasalarla Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnemesi gücünü kırmaması hedeflenebilir.

'Muhalefet ittifak oyunları da boşa düşecek'

Evet Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaya sokulmuyor. O zaman Türkiye’de artık seçim belirleyici alanın Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu söyleyebilir miyiz?

Elbette. Buradan da sanki Meclis seçimine gidiliyormuş gibi yaratılan havadan kurtulmak gerekiyor. Buradan bir sonuç çıkarmak gerekirse mevcut Cumhurbaşkanı’nın iktidarı bırakmaması belirleyici olacak ki, 2023 diye dile getirilen de bu.

Şimdi birinci sorunuza dönersek, olası seçimlerde biçimsel değişiklikler yapmak siyasi iktidarın alıştığı, vazgeçemediği hamleler. Böylece hem inisiyatifi elinde tutuyor, hem seçmenin kafasını karıştırıyor, hem de diğer partilerle pazarlık ve ittifak hesapları yapıyor. İşte konumuz olan “daraltılmış bölge” esası bunlardan biri. Yıllardır kucaklanıp bırakılmayan % 10 barajı gerekçe gösterilerek beterin beteri var dedirtiliyor. Kanılırsa da iyi hamle olacak. Bunun yanına “dar bölge” tartışmasını da ekleyeceklerdir. Ama % 10 seçim barajını geriye çekmeye dikkat çekilecek her ikisinin özünde de “temsilde adalet” ilkesi yara alacak ve “CB ve Meclis çoğunluğu” koşutluğuyla yönetimde istikrar ilkesi öne çıkacak. Diğer deyişle muhalefet ittifak oyunları, masalar gibi yüzeysel tartışmalar bile boşa düşürülecek.

'AKP'nin oyu düşse bile sandalye sayısı düşmeyecek, artacak'

AKP'nin oy oranında düşüş olduğu haberleriyle birlikte gündeme gelen bu sistem AKP'ye yine "birinci parti" olması durumunda nasıl bir fayda sağlayacak?

AKP’nin bu yapısıyla, dar ya da daraltılmış bölge sisteminde oy oranı düşse bile sandalye sayısı düşmeyecek.

Daraltılmış bölgede, seçim bölgesi sayısı 120-140-150 gibi belirlenecek. Okuyucu için bunu İstanbul ya da Ankara’nın şimdiki bölgelerine benzetebiliriz. Şu an 600 milletvekili var, her bölge 5 milletvekili olsa 120 bölge olacak. Ama bu daraltılmış bölgelerde bölge sınırları AKP oylarına göre çizilecek, ölçütler önemli burada ama hukuk ipini elinde tutan da önemli. Bir de çevre barajı oyunu var. Bu bölünerek daraltma büyük partiyi avantajlı kılar.

Dar bölgede ise her seçim bölgesi bir milletvekili kuralı geçerli olacak. Yani 600 bölge… Siz pazarlıkları, sermaye sınıfı gücünü ve çıkar gruplarını düşünün, seçmenlere baskıyı düşünün, seçmen kütüklerini düşünün, baskı ve şiddeti düşünün… Buradan deyim yerindeyse büyük partinin diğer partileri hezimete uğratması çıkar. Ve büyük partinin oyu düşse bile sandalyesi artar.    

Değişikliğin hemen uygulanması formülü de mümkün...

Seçim sisteminde bir değişiklik olması durumunda, bu sistemin hayata geçmesi için ne kadarlık bir süre gerekiyor, malum son dönemlerde bir erken seçim iddiaları da gündeme geliyor?

Bu Anayasa konusu. Seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamayacağı kuralı Anayasada duruyor. Formül, olası seçimler için Anayasaya geçici madde koymak.

Birinci sorunuzda açıkladığım gibi CB-Meclis seçimlerinin aynı gün yapılması zorunluluğu bir erken seçim olasılığını zayıflatıyor. Ama deyim yerindeyse “gaza gelen” bir muhalefet geçici maddeye de balıklama dalar.

Sorun şu ki, iktidarın seçim oyunları ve hukukuyla seçime soyunan muhalefet ve düzen ilişkileri birbirinden koparılamaz. Kimse de koltuğunu teslim etmek için seçim hukukuyla, seçimlerin yönetimi ve denetimini yapan kurumla oynamaz.   

Emekçi halkın temel kazanımlarından olan genel oy hakkı, hukukun üstünde mücadelelerle ve ilişkilerle yaşama geçer. Hukuk olsa olsa genel oy hakkının kullanımının, eşitliği ve adaletinin güvence araçlarından biri olur. Bunu da hukuksuzluğu ve keyfiliği alışkanlık haline getirmiş bir iktidardan bekleyemeyiz.