Adalet Bükücü Devletleri (ABD)

Bir insanın çalışma hayatında emeğine, kabiliyetlerine değil de cinsel yönelimine bakan patronların dünyası Amerika!... Macera dolu Amerika!...

M. Onur ÇUVALCI

“Hak verilmez alınır! Zafer Sokakta Kazanılır!” - anonim

ABD Yüksek Mahkemesi işverenlerin çalışanını cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği nedeniyle işten çıkarmasının ülkenin ayrımcılığı yasaklayan Medeni Haklar Yasası’na aykırı olduğuna hükmetti.

Mahkeme 6’ya 3’lük bir kararla, işyerlerinde cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklayan 1964 tarihli Medeni Haklar Yasası'nın cinsel yönelimi de kapsadığını vurguladı. Karar transseksüel haklarını da içeriyor ve kamuoyunda LGBTİ emekçiler için olumlu bir gelişme olarak yorumlanıyor.

Yasa’nın 7. başlığı ırk, renk, din, cinsiyet ve ulusal kökene dayalı istihdam ayrımcılığını yasaklarken toplumsal cinsiyet olarak ifade edilen cinsel yönelim ve cinsiyet ifadesi çeşitliliği konusunda istihdam ayrımcılığının yasaklanmasında yetersiz kalmaktaydı.

21 eyalette cinsel yönelimden ötürü istihdam ayrımcılığının yasaklanmasına rağmen ülke genelinde durum pek iç açıcı değil. ABD mahkemeleri Trump yönetimi altında giderek daha muhafazakâr kararlar verir hale geldi. O nedenle Gerald Lynn Bostock isimli vatandaşın kendisini eşcinsel olduğu için işten kovan işverenine açtığı dava olumlu sonuçlanınca ABD’de kamuoyu büyük bir şaşkınlık yaşadı.

15 Haziran’da mahkemenin verdiği karar yaklaşan başkanlık seçimleri için bir hamle mi? Değişim bekleyen ABD halkının ayağa kalkışı bu kararda etkili olmuş olabilir mi? Onur ayı Haziran’da geniş kesimlere şirin görünme çabası mı?

ABD halkının vicdanı hâlâ sızlıyorken bu karar bir merhem mi? Merhem tutar mı?

Karar sosyalist ada Küba’da da ses buldu. ABD yönetimi Küba’yı demokrasinin olmadığı ve terörü destekleyen ülkeler listesinde gösteriyor. Halbuki aynı konuya bakacak olursanız Küba’nın Çalışma Yasası 2014 yılından beri cinsel yönelime dayalı ayrımcılığı yasaklıyor. Yani dillerinden demokrasi sözcüğü hiç eksilmeyen ABD’den 6 yıl önce yasalaşmış bulunuyor. Eşit yurttaşlık ve tüm yurttaşların tüm haklardan yaşamın her alanında eşit şekilde faydalanmasını garanti eden Küba’da kimse birbirinin boğazına çöreklenip boğmuyor. Küba’da ifade özgürlüğü adı altında kimse ırkçı, ayrımcı, düşmanca ifadelerde bulunamıyor. Çünkü arada çok temel bir fark var: Bir yerde multimilyonerlerle evsizlerin ABD’si, diğer tarafa sosyalist Küba!...

ABD’nin idari, toplumsal ve hukuk düzeni insanlara güven vermiyor. Geçen günlerde New York’ta bir taksi sürücüsünün ifadelerine denk geldim. Siyahsanız ve transsanız güvende değilsiniz diyor. ABD’de her hafta transların öldürüldüğünü hatırlatıyor. ABD’deki yerel, bölgesel ve ulusal yönetimin toplumsal güveni sağlamaktaki yetersizliği karşısında New York’ta LGBTİ dostu taksi durağı kurulduğunu ve kendisinin de orada çalıştığını aktarıyor. Böylece LGBTİ bireylerin daha az kaygıyla ulaşım imkanından faydalanabildiğini ifade ediyor.

LGBTİ dostu taksi durağı güvenlik tehdidine karşı bir ihtiyaçtan doğmuş gibi görünse de toplumda nefretin, ayrımcılığın önüne geçecek kapsamlı bir planı devreye sokacak bir özne yoksa günün birinde o durağın da saldırıya maruz kalmayacağını kim garanti edebilir?

O halde ABD’de de Türkiye’de de dünyanın diğer ülkelerinde de insanların önünde bir seçenek kalıyor. Hakların için mücadele etmek!

Pandemi sürecinde milyonlarca insanın işlerini kaybettiği, kolluk güçlerinin ırkçı güdülerle kontrolsüzce can alabildiği, yüz binlerce insanın sağlık hizmetlerine erişim sağlayamadığı, afetlerde tedbirsizliğin ve plansızlığın timsali, emekçi kitlelerin haftalardır ırkçılığa ve eşitsizliğe karşı ayaklanma içinde olduğu Amerika!...

Bir insanın çalışma hayatında emeğine, kabiliyetlerine değil de cinsel yönelimine bakan patronların dünyası Amerika!...

Macera dolu Amerika!...