'Hilal Kaplan, Erdoğan'ın kuzenini fişleyip Saray'a dosya sundu'

AKP'nin kendi medyasında da güç kavgası yaşandığı bilinirken, A Haber'in kurucularından Cengiz Er'in Hilal Kaplan tarafından fişlenip raporun Erdoğan'a sunulduğu iddia edildi.

Haber Merkezi

Ceyda Karan’ın moderatörlüğünde Enver Aysever, Orhan Gökdemir ve Barış Pehlivan soL TV'de "Dayanışma Meclisi Tartışıyor" programında bir araya geldi.

'Abdülhamid döneminde burun demek yasaktı, şimdi Hermes demek yasak'

Basının durumuna ilişkin çarpıcı değerlendirmelerin yapıldığı programda Ceyda Karan'ın yaptığı açılış konuşmasının ardından ilk sözü alan Orhan Gökdemir, "Dayanışma Meclisi olarak hazırladığımız İletişim-Medya Raporu ile Türkiye basınının inişli çıkışlı tarihini ele aldık. Basın özgürlüğü meselesini ülkenin toplumsal durumunda ayrı düşünemiyoruz. Bu ülkede burjuvazinin basına bir ihtiyacı kaldı mı diye sormak lazım" dedi.

Gökdemir, "Abdülhamid döneminde 'burun' diye yazı yazmak yasaktı şimdi de 'Hermes çanta' yazmak yasak oldu. İktidardaki bir kişiyi ismini yazarak eleştirmek yasak hale geldi" diye konuştu.

Hilal Kaplan'dan fişleme notu

"Berat Albayrak'ın istifasıyla birlikte en çok Turkuvaz Grubu ve Pelikancıların etkisi azalacak mı diye tartışmak zorunda kaldık. Diyelim ki Pelikancılar geri plana itildi, o zaman kim yükselecek? Bilal Erdoğan mı?" diye soran gazeteci Barış Pehlivan, AKP medyasının kendi içindeki güç kavgasına işaret ederken, Erdoğan'ın kuzeni de olan A Haber'in kurucularından Cengiz Er'e ilişkin bir fişleme dosyasının Saray'a Hilal Kaplan tarafından sunulduğunu, Er'in bu duruma şahit olup sert tepki gösterdiğini dile getirdi.

'Kimi iktidarın rantını yer, kimi muhalif görünmenin'

Programın bir diğer konuğu gazeteci Enver Aysever ise, "Erdoğan iktidarı liberaller, siyasal İslamcılar ve Fethullahçı yapı ittifakına dayanıyordu. Erdoğan'ın reform dediği şey pragmatik açıdan iktidarını sürdürmek için yeni bir düşman ve yeni bir müttefik arayışıdır" derken, medyanın durumuna ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:

Geleneksel medyaya kimsenin güveni kalmadı. Bülent Arınç bi aralar AKP'de iki numaraydı, şimdi "YouTube'da bile konuşamıyorum" diyor. Berat Albayrak da medya grubuna sahip ama istifası haber olamıyor.

andaş basını geçelim, muhalif gibi görünen medyada da hiçbir ciddi eleştiri göremiyoruz. Ülkeyi Erdoğan'lı AKP'den Erdoğan'sız AKP'ye hazırlamaya çalışıyorlar. Bize bu deli gömleğini giydirmek istiyorlar. Muhalif medya hakikati öne çıkaranları görmeyelim istiyor. Onların "hakikati" şu: Emekle sermaye arasında bir çelişki yok, kimlikler ve yaşam biçimi sorunu var ve herkes milliyetçi-muhafazakar fikirden memnun.

Sadece muhalefeti eleştirmek yanlış ama zaten AKP karşısında mücadele eden insanların bir çift lafı da Millet İttifakı'na söylemeye hakkı var. Çünkü kimi iktidarın rantını yer kimi de muhalif görünmenin...

'Türkiye'de düşünce özgürlüğü sorunu var'

Programın moderatörü gazeteci Ceyda Karan, gazeteciler üzerindeki baskının yurttaşlar üzerinde de çok ciddi şekilde hissedildiğini, Türkiye'de düşünce özgürlüğü sorunu olduğunu söyledi, "İnsanlar yaygın medyaya güvenmedikçe yurttaş gazeteciliği üzerinden sosyal medyaya yöneliyor ve iktidar orayı da baskılıyor. Bana açılan davaları söylemiyorum bile ama sosyal medyada yazan vatandaşa da dava açılıyor" dedi.

Programın tamamını izlemek için: