Yoksulluk obeziteye, obezite Covid-19 ölümlerine neden oluyor

'Beslenmenin ne kadar önemli olduğu bilinmesine rağmen dünyanın hiçbir yerinde güvenli ve sağlıklı gıdanın olmadığı görülüyor. Obezite yayılıyor.'

sol-sağlık

Beslenme bozuklukları, insan metabolizması üzerine bozucu etkileri olmasının yanında, insan sağlığı için yıkıcı birçok hastalığı da tetikliyor. Bundan dolayı sağlıklı beslenme kronik hastalıklardan ve Covid-19 gibi salgınlardan korunmak için elzem. 

Beslenmenin ne kadar önemli olduğu bilinmesine rağmen dünyanın hiçbir yerinde güvenli ve sağlıklı gıdanın olmadığı görülüyor. Obezite tüm yıkıcı etkisiyle birlikte dünyada ciddi bir şekilde yayılıyor. İktidarlar ise bu vahim tablonun karşısında “kulaklarının üstüne yatıyorlar”. 

Obezite tanım ve derecelendirmesinin beden kitle indeksi (BKİ)’ne dayanarak “BKİ= Ağırlık (kg) / Boy^2 (m2)” formülü ile değerlendirilir. Bu oranın 25.00-29.99 arasında olması fazla kilolu, %29,99’dan büyük olması halinde obez olarak adlandırılır. 
Haritada görüldüğü gibi, yüksek gelirli ülkelerdeki nüfusun büyük bir kısmı aşırı kilolu veya obez olduğu görülmekte ve 90’lardan beri bu yaygınlık herhangi bir ülkede azalmadan, sürekli artmaktadır. Ayrıca kanıtlar aşırı kilolu ve obeziteye sahip bireylerin %70’inden fazlasının düşük veya orta gelirli ülkelerde yaşadığını göstermektedir. Gelir eşitsizliği, yoksulluk ve bunlara bağlı gıda güvensizliği obeziteyi arttırmaktadır. 2010’lu yıllarla birlikte yaklaşık 2 milyar insanın obez olduğu tahmin ediliyor. 2019 yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verileri, ülkemizde kadınların %24,8'inin obez ve %30,4'un ise kilolu, erkeklerin ise %17,3'ünün obez ve %39,7'sinin obezite tehlikesinde olduğunu gösteriyor.

Obezitede aşırı kilonun en önemli nedenlerinden biri, düşük besin değerine sahip işlenmiş gıdaların aşırı tüketiminden kaynaklanır ve bu da mikro besin eksikliğine neden olur. Yani obez insanların vücudu, gerekli vitamin ve mineralleri alamadığından dolayı yoksunluk çeker. Yoksulluk ve obezite arasındaki ilişki, enerji bakımından yoğun gıdaların düşük maliyetiyle de ilişkilidir. Bu tür besinlerin tüketimine ciddi oranda eğilim vardır. Yüksek kalorili gıdaların, düşük gelirli tüketiciler tarafından seçilmesi, tasarruf için planlı bir strateji haline gelmiştir. Gıda tekellerinin, halk sağlığını bozma konusunda hiçbir çekincesi bulunmamakta, bu tip gıdaların tüketimi reklamlarla teşvik edilmektedir. İktidarlar ise buna göz yumarak onları desteklemekte ve hiçbir önlem almamaktadır.

Covid-19 pandemisinin etkilerine bakıldığında, beslenmenin insan için ne kadar önemli olduğu bir kez daha görülmüş oldu. Beslenme bozuklukları yaşayan insanların virüsten en çok etkilenen kesim olduğu ve pandemiyle birlikte ciddi sağlık problemleri yaşadıkları görülüyor. Türkiye’de pandemi sürecinde veriler kamuoyuyla ve bilim insanlarıyla paylaşılmıyor. Ancak farklı ülkelerdeki hasta verilerinin analiziyle obezite ve Covid-19 ilişkisi üzerine birçok çalışma yapıldı. Bu çalışmalar durumun obez hastalar için ne kadar ölümcül olduğunu gösteriyor. 

Araştırma sonuçlarına bakıldığında; Covid-19 nedeniyle yoğun bakım ihtiyacı duyanlarda, sağlıklı beslenebilen hastalara göre, obeziteye bağlı hastalıklardan muzdarip insanların çok daha fazla olduğu görülüyor. Örneğin bir çalışmada, yoğun bakım tedavisi sırasında yaşamını yitirenlerin arasında yüksek kilolu/obezite prevalansının daha yüksek olduğu belirtiliyor.1 Ağustos ayında ABD’de yayımlanan başka bir çalışmada, 399.000 SARS-CoV-2 ile enfekte olan obez hastada sağlıklı kilolu insanlara göre, hastaneye yatma oranının %113, yoğun bakım ünitesine girme oranının %74 ve ölüm oranının %48 arttığı bildiriliyor. Ayrıca genç bireylerin hastalığı ağır geçirme riskinin daha az olduğu varsayılsa da, obez gençlerde yoğun bakıma ihtiyaç duyma oranı artıyor.2

Covid-19’un ölümcül hale gelmesinde en önemli nedenler, akut solunum sıkıntısı sendromu ve çoklu organ yetmezliğidir.

Obezite vücutta işlev ve görev bozukluğu yaratır. Dolayısıyla organ yetmezliğini tetikleyen bir unsurdur. 

Aşırı yağlanma, akciğere baskı uygular ki bu da hava akışını kısıtlar. Nefes darlığına sebebiyet verir. Covid-19 gibi solunum yolu virüsleri de bu durumu şiddetlendirir.

Obezite, bağışıklık sistemini zayıflatır. Vücut kendisine gereken mikro ve makro besin gruplarından yoksun kalır. Bu durum vücudun hastalıklarla mücadelesini zayıflatır. 

Obez insanların virüsün bulaşmasıyla birlikte hastalığın ağır seyretme riskine karşın hastaneye yatış ihtiyacı açısından yakından takip edilmesi ve büyük bir dikkatle tedavi olması gerekir. Ancak Türkiye’de sağlık sistemi buna elverişli değil. Tüm bu tehditler açık bir şekilde bilinmesine rağmen Türkiye’de obez insanlar için hiçbir önem alınmıyor. Üstelik Sağlık Bakanlığı’nın konuyla ilgili bir açıklaması bulunmuyor.

Ayrıca milyonlarca obez insan bu süreçte çalışmaya devam etmek zorunda kaldı.

Dünyanın koronavirüse “hazırlıksız” yakalandığı çokça dillendirildi. Görünen o ki kapitalizm bulaşıcı salgın hastalıklar karşısında çaresiz kaldı. Diğer taraftan bulaşıcı olmayan salgınları da kendi gıda politikaları ve dayatmaları yüzünden yayılmaya devam ediyor. 

  • 1. Peng, Y. D., Meng, K., Guan, H. Q., Leng, L., (2020). Clinical characteristics and outcomes of 112 cardiovascular disease patients infected by 2019-nCoV. Zhonghua xin xue guan bing za zhi, 48.
  • 2. Popkin, B. M., Du, S., Green, W. D., Beck, M. A., Algaith, T., Herbst, C. H., ... & Shekar, M. (2020). Individuals with obesity and COVID‐19: A global perspective on the epidemiology and biological relationships. Obesity Reviews, 21(11), e13128