'Üniversitelerin Durumu' raporu: 40 ayrı üniversiteden öğrenciler pandemi günlerini soL'a anlattı

soL, salgın sonrası eğitim sistemi çöken üniversitelerdeki durumu 40 ayrı üniversiteden öğrencilerle konuştu. İşte üniversitelerdeki manzaralar...

Haber Merkezi

Salgın sürecinde eğitim alanında en büyük sıkıntıların yaşandığı yerlerden biri de üniversiteler oldu. Online eğitim süreci derslerin süre ve niteliğinde düşüş yaratırken birçok teknik sorunu da beraberinde getirdi. 

Pandemi sürecinde ilk denemesi ülke çapında yürütülen online eğitim sürecini soL olarak 40 üniversiteden öğrencilerle görüştük.

Öğrenciler, üniversitedeki manzaraya ilişkin soL'a çarpıcı notlar aktardılar.

Öğrenciler için gecenin bir saatinde apar topar yurtlarından edilerek başlayan süreç, üniversitelerin birçoğunda benzer sorunlar yaşanmasıyla devam ediyor.

Online eğitim sürecinde vizeler ve bazı okullarda finaller, ödevlerle sürdürüldü. Burada kaynak yetersizliği (kitapların, bilgisayarların yurtta kalması gibi) öğrencilerin yaşadığı en büyük sıkıntıydı. Bazı durumlarda internet üzerinden araştırma yapmanın maddi ve niteliksel yetersizliği, bazı öğrencilerin ise bilgisayarının olmaması ya da olanı ailedeki diğer üyelerle paylaşıyor olmaları sorunun önemli kaynaklarından biriydi. 

Bazı bölümlerin pratik derslerinin yapılamaması, yaza ertelenmesi ya da online yapıldığı haliyle tamamen tek taraflı, verimsiz bir uygulamaya dönüşmesi öğrencilerin yakındıkları ana konulardan bir tanesi. 

Online eğitim sürecinin gerçekleştiği zemin tabi ki internet. Ancak YÖK ve üniversite yönetimleri öğrencilerin internete erişimini umursamadığını, sadece sınav döneminde 6 GB internet vererek gözler önüne serdi. Ve hatta bu online eğitimi alamayan öğrenciler için sunulan tek alternatifin kayıt dondurmak olması gençlerin tepkilerine de yol açtı. 

Kurulan UZEM sisteminin bazı okullarda iyi işlediği görülse de bazı okullarda geç kalınması ya da sistemin yeterince kuvvetlendirilmemesi de başka sorunlara yol açtı, özellikle sınav anlarında pek çok öğrencinin sorun yaşamasına sebep oldu. 

Son olarak ortak bir diğer sıkıntı ise verilen eğitim niteliğindeki düşüş oldu. 

İşte üniversitelerin durumu:

  • Kocaeli Üniversitesi

Hukuk Fakültesi Öğrencisi: Biz hukuk fakültesinde her sene fakülte yönetiminden yıllık takvimi erken açıklamalarını talep ederiz. Bu sene başında açıklanmış ve uygulanmaya başlamıştı ancak online eğitim sürecine geçtikten bir süre sonra bundan vazgeçilip sınav takviminde değişikliğe gidildi. Biz de sınav takvimindeki bu değişikliğe tepkilerimizi Twitter üzerinden gündeme getirip bir açıklama yapılmasını talep ettik. Tepkilerin ardından karar geri çekildi ve kendi yıllık sınav takvimimize geri döndük.

Mühendislik Fakültesi Öğrencisi: Bazı derslerin hocaları, dersin ardından kayıtları sisteme yüklemiyor. Bu bir zorunluluk değil de, hocanın inisiyatifine bırakılmış bir seçim haline geliyor. Bununla birlikte online eğitime uygun olmayan, çoğunlukla tahtanın aktif kullanıldığı sayısal dersler internet ortamında çok verimli olmadı. Hatta bazı konularda hoca “yüz yüze eğitimde anlatılabilecek yerler” deyip o bölümü geçti. Aynı zamanda sisteme dosya yükleme şeklinde yapılan vize sınavlarında, küçük dosyaların bile çok uzun sürede yüklenmesi gibi UZEM’in altyapısında sorunlar oluştu. Sınavlarını gönderemeyen arkadaşlarımız oldu. Finallerin hangi derslerde nasıl yapılacağı (test, ödev veya online sunum) çok yakın bir zamanda belli oldu. Sınavını ödev vererek yapacak hocalar, dönemin son dersinde bile tam olarak nasıl bir sınav süreci olacağı konusunda bilgi sahibi değillerdi. 

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenciler ilk önce teorik ve pratik dersler için okula çağırıldı ancak öğrencilerin tepkisi üzerine fakülte yönetimi geri adım attı. YÖK’ün online sınav açıklamasından birkaç gün sonra fakülte yönetimi tarafından açıklanan sınav yönergesinde tıp fakültesi öğrencilerine diğer fakültelerden farklı olarak iki cihazlı gözetim şartı koşuldu. Diğer fakültelerle beraber ise sorulara geri dönüş hakkına sahip değillerdi, normal dönemde girdikleri sınavlara göre çok kısıtlı süre tanındı. Dönem başından bu yana
temmuzda olacağı duyurulan sınavların bir ay geriye çekildiği, haziran başında olacağı öğrencilere sınavlardan yalnızca iki hafta önce duyuruldu. Öğrenciler bir aylık eğitim programını kapsayan işlenmemiş konulardan sorumlu tutuldu, tıp eğitimi için son derece önemli olan pratikler de uygulanamadı. Geriye kalan süreçte ise online olarak işlenen derslerin verimliliği ve tüm öğrenciler için erişilebilirliği tartışmalıyken sınavda çift cihaz istenmesi tepki gördü. Alınan kararlara öğrenciler Twitter üzerinden ve toplu dilekçelerle tepki gösterdi. Gelen tepkilerden sonra iki cihazlı gözetim uygulaması kalktı ancak bu dönemde düşürülen finalsiz geçme notu tekrar yükseltildi.

Online dersler ile eğitimi sürdüren Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin atölye ve çizim dersleri yaz dönemine bırakılmıştı. Yaz döneminde okulun başlayacağı bilgisiyle öğrenciler bu koşullarda eğitimin sağlıklı olmayacağını ve henüz okulda eğitim almak istemediklerini dile getirdi. Bunun üzerine atölye dersleri ve çizim dersleri tekrar online olarak işlenmeye başlandı. Karantinanın başında eğitime 10 günlük ara verildiği bilgisiyle birçok öğrenci evlerine eşyalarını almadan döndükleri için malzeme sıkıntısı yaşadılar. Daha sonra gelen şehirlerarası seyahat kısıtlamasıyla gidip eşyalarını alabilecek öğrenciler için de eşyalarını almak mümkün olmadı. Güzel sanatlar fakültesi öğrencilerinin malzeme fiyatlarının pahalılığı ile yaşadığı sıkıntılar burada da ortaya çıktı tabii ki. Malzeme ihtiyaçlarını yeniden boyalar, fırçalar ya da çamurlar alalım diyerek karşılamaları pek mümkün olmadı. Yaz döneminde okula dönüş iptal olup online eğitime yeniden döndüğümüz zaman son sınıf öğrencileri için stresli bir süreç oldu çünkü bitirme sergilerini ne şekilde yapacakları konusu muallakta kalıyordu. Ayrıca bitirme çalışması alıp yaşadığı ortamda bu çalışmalarını sürdürmek için yeterli alanı olmayan öğrenciler de sıkıntılar yaşadı.

  • İstanbul Üniversitesi 

İstanbul Üniversitesi’nde salgın sürecinde uygulanan uzaktan eğitim sistemi uygulandığı süre boyunca öğrencilere çeşitli problemler yaşattı. 6-7 Nisan tarihlerinde Hukuk Fakültesi derslerine bazı öğrencilerin giremediğine, erişim problemi yaşadıklarına tanık olduk. Bunun dışında sisteme sınavların geç yüklenmesi veya cevapların yüklenmesi sırasında sistemin hata verdiği örneklerle de karşılaşıldı. En son 5 Haziran tarihinde ÖYS Sisteminin çökmesiyle bazı öğrencilerin ödevlerini sisteme yükleyemediği bir örnek daha yaşandı. Bu problemlerin hepsi daha sonrasında ya hocaların inisiyatifiyle ya da sistemin bir süre sonra düzeltilmesiyle çözüldü. Bunun dışında konuştuğumuz hukuk fakültesi öğrencilerinden bazıları online eğitim sisteminde ses ve görüntü problemlerinin sık yaşandığını ve okulda yapılan derslerde alınan verimin çok çok altında bir verimlilikle eğitimlerini aldıklarını belirttiler.

  • Bilgi Üniversitesi

Okulumuzda pandemi döneminde geçilen online eğitimde ve verilen projeler konusunda bir çok sorun yaşadık. Öncelikle hukuk fakültesinde okuyan arkadaşlarımız sınav sürelerinden çok şikayetçi oldular. Meslek yüksekokulu öğrencileri uygulamalı görmedikleri dersleri, teoride nasıl yapılır konusunda çok zorluk çektiklerini ve yeterli hazırlık olmadan sınav yapmaya zorlandıklarını söylediler. Mühendislik bölümü öğrencileri ise final projelerini  iki günde bitirmeye zorlandıklarını iletti. 

  • Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Bizim üniversitede microsoft teams uygulaması üzerinden eğitimlere devam edildi. Devamsızlık sıkıntısı yoktu. Normal ders programı şeklinde hocalar girip slaytlarını yükleyip onlar üzerinden anlattı. Dersler konusunda çok sıkıntı yaşamadık. Sınavlar ise forms uygulamasında hazırlanıp teams üzerinden paylaşılıyordu. Vizelerde kamera veya mikrofon açtırmadılar. Herkesin sorularının ve şıklarının yeri farklıydı. Sınavlarda yaşanan tek sorun bitiş süresi gelir gelmez form kapanıyordu. Belirlenen dakika içine dahil değildi. Ancak bu da hocaların ek süre vermesi ile halloldu.Diğer bir sıkıntımız online olduğu için bazı derslerin sorularının normalden biraz daha zor olması ve sürenin daha az verilmesi. Bazı hocaların kopyayı önlemek için yaptığı bu sistemde bilen birinin bile cevaplaması için çok kısıtlı süreler veriliyordu. Bunun dışında sorun yaşamadık. Son olarak finaller için mikrofonların açık olacağı bilgisi geldi. Kameralar içinse açılmamasının tavsiye edildiğini ancak yine de hocaların insafına bırakıldığını söylediler. Sınav esnasında sürpriz yapıp kamera açtırabilirler. Bu tamamen hocalara bırakılmış.

  • Türk Alman Üniversitesi

Okulun yarısını oluşturan hazırlık sınıflarında internete ve bilgisayara ulaşımdaki genel eşitsizlik dışında bir sorun yoktu. Dersler Classroom üzerinden işlendi ve öğretmenler olabildiği ölçüde yardımcı oldu. Bölümde de kimi dersler kısıtlı bir süre verilen sınavlarla, kimi dersler proje ödevleriyle gerçekleştirildi. 

  • Yıldız Teknik Üniversitesi

Uzaktan eğitim başlanması gereken tarihte teknik aksaklıklardan ötürü başlamadı. Sıkıştırılmış bir ders ödev sınav programına sebep oldu. Ders saatlerinde öğrenci mailine ders linklerinin iletileceği söylenmişti ancak ders başladıktan sonra gelen ya da hiç gelmeyen mailler oldu ve bu uygulama yürütülememiş oldu. Linklerin yollanmasında yaşanan aksaklıklar yüzünden öğrenciler derse girmek için diğer öğrencilere gelen mailleri kullanmak durumunda kaldı. Bunu sağlayamayan öğrenciler derse giremedi.

  • Marmara Üniversitesi

Pandemi süreci başladıktan 2 hafta sonra uzaktan eğitime geçildi. İlk 1-2 haftada mühendislik fakültesinde devam zorunluluğu yoktu. Sonrasında devam zorunluluğu getirilmese de "derslere katılırsanız final notunuza puan ekleyeceğiz" diyerek bu eşitsiz durumu, nedendir bilinmez, yeterli imkanı olmayanların kaybedeceği, imkanı olanların kazanacağı bir duruma çevirdiler. Buna ek olarak, zaten psikolojik olarak çok iyi durumda olduklarını söyleyemeyeceğimiz öğrencilere öğretmenlerin birbirinden habersiz olmasına da dayanarak "nasıl olsa evdesiniz, yaparsınız" mantığı ile aynı anda 2'den-3'den fazla ödev verildi.

Marmara Üniversitesi derslere, online bir şekilde, oluşturduğu site üzerinden devam etti. Sitede ders videoları kayıtlı kalabildi ve hocaların insiyatifine bağlı olarak kimi rapor, makale ve benzeri ek materyal siteye eklendi. Rektörlük uzunca bir süre sınavlar hakkında bilgilendirme yapmadı. YÖK genel kararından kısa bir süre önce gelen açıklamada vize, final ve bütünleme sınavlarının ödev, sunum, proje olarak değerlendirileceği ifade edildi. Aynı açıklamada 'doğrudan dönüşüm sistemi'ne göre harf notlarının belirleneceği kararı yıllık sistemde öğrenim gören fakülte öğrencileri için bir mağduriyet doğurdu. Hukuk Fakültesi öğrencileri bu mesele ile ilgili Twitter'da tepkisini gösterdi ve bu sonuç verdi. Hukuk Fakültesi için bu uygulamadan vazgeçilip çan uygulaması geri geldi. Ödev süreleri için belirsizlik hala mevcut, ödevi verip bir saat içerisinde gönderilmesi istenebiliyor. Bu durumda ödev yetiştirilse dahi yükleme problemi yaşanabiliyor. Hukuk Fakültesi öğrencileri bu durum için de aynı yolla sesini duyurdu ve sonuç alındı. Dekanlıktan ödevler için 'en az süre 1 gün olmalı' açıklaması geldi. 

  • Aydın Üniversitesi

Özellikle dersleri uygulamalı olan bölümler ve son sınıflar büyük sıkıntılar yaşadı. YÖK'ün uygulamalı derslerin online yapılmaması için yayınladığı açıklamaya uymayan okul, öğrencilere" imkanınız olduğu kadarını yapın, olmuyorsa kaydınızı dondurabilirsiniz " demiş oldu. Uygulama dersleri için öğrenciler malzeme temin etmekte sıkıntı yaşadı. Ücretli okuyan öğrenciler okul taksitlerini ödemeye devam ettiler, mecbur kaldılar. Ders devamlılığı ile ilgili okul sessizliğini korurken hocalar, "ders devamsızlığı var, gelmeyen öğrenciler kaldı!" diyerek zaten döneme alışmaya çalışan öğrencileri daha da geriyordu. Sınavlarda öğrencilerden ağır ve çok işler istendi. İstenilen işleri öğrenciler genelde anlamadı, hocalarından bilgi almak istediklerine önce terslendiler. Sınıftan bazı arkadaşlarımız Covid 19'a yakalandı. Okul tedavi gören öğrenciler için o süreçte bir şey düşünmemişti. Hasta öğrenciler yapabildikleri kadar ödev yaptılar, ödev yapamayanlarsa derslerini yaz okuluna bırakmış oldular.

  • Gelişim Üniversitesi

Pandemi döneminde bir sorun yaşanırsa telafi edebilmek için vize sınavlarına 2 giriş hakkı tanıdı ama final dönemine geldiğimizde sınav hakkımız 1'e düşürüldü ve öğrencilere herhangi bir bilgi verilmedi. Okul taksitini ödeyemeyen öğrencilerin sistemleri kapatıldı sınav sonuçlarına erişimleri engellendi, bu durum karşısında öğrenciler whatsApp grupları kurarak okula toplu mail gönderdiler. Maile cevap verilmedi. Twitterda #gelişimmazeretistiyor #gelişimhakkınıistiyor hashtagleri ile eylem yapıldı, okul sessizliğini bozmadı. Abdülkadir Gayretli her fırsatta öğrencilerinin yanında olduğunu belirtirken sadece para almak için yanlarında olduğunu göstermiş oldu.

  • Beykent Üniversitesi

Covid-19 ile beraber öğrencilerin ders geçme sistemlerini değiştirdi. Pandemi öncesi geçme notu 25 ve çan sistemi kullanılan okulda geçme notu 70'e çekildi. 

Öğrencilerin geciktirme olmaksızın okul taksitlerini zamanında ödemeleri beklenmektedir.

  • Boğaziçi Üniversitesi

Okul yönetimi bu süreçte özellikle bir zorluk çıkarmış değil. Ama sürecin genel belirsizlik içinde geçmesi ve kararların sürekli değişmesi öğrencileri biraz yordu. Okul normalleşme süreciyle ilk başta finalleri yüz yüze yapma kararı alıp sonra YÖK açıklamasıyla bu kararı geri çekti. Bu durum tepkilere neden olmuştu. Yaz okulunun dahi online yapılacağı kesinleşmişken yurtlar müdürlüğü öğrencilere 20 temmuza kadar eşyalarının alınması gerektiğini söyleyen bir mail gönderdi. Bunun yaratacağı zorluk ve mali sıkıntı açık. Dilekçeler falan gönderildi ama bir yanıt yok, henüz konunun çözümlenmediğini düşünüyorum.

  • İTÜ

Covid-19 karantina sürecinde eğitim başlarken en büyük sıkıntı özellikle 3. ve 4. sınıfların Uygulama ve Laboratuvar dersleri oldu. Bu derslerin verimliliği çok düşük olacağı için birçoğu yazın yapılacak ek derslere ertelendi. Onun dışında yapılan derslerin online kısmında ciddi bir sıkıntı olmadı. Sıkıntı olanlar ve internete ulaşmakta sıkıntı yaşayanlar için okulun online sistemine derslerin kayıtları indirilebilir bir şekilde video olarak atıldı. Vizelerin tamamı iptal edildi ve derse katılım zorunluluğu da kalktı. Dersler tek finale ya da çoğunlukla final yerine geçecek bir proje ödevine bağlandı. Yurtlar önce kısıtlı bir şekilde açık kaldı. Zaten çoğu boşaltıldığında kapanmıştı. En son gelişmeler sonrasında genel olarak öğrencilerin bitirme durumlarından dolayı laboratuvar dersleri de hızla eğitime açıldı. Ayrıca iptal edilen yaz okulunu da Temmuz ayında online olarak tekrar açma kararı aldılar.

  • Mersin Üniversitesi

Mersin Üniversitesi’nde pandemi süreci boyunca kullanılmak üzere öğrencilere erişim izni verilen uzaktan eğitim sistemi birçok sorunu da beraberinde getirdi. Süreç boyunca sınavların nasıl gerçekleşeceği ile ilgili belirsizlikler sürerken sistemin eksikleri öğrencileri ve akademisyenleri çileden çıkardı. Video eğitim sürecinin olmadığı, ders notunun eklenebildiği ve sadece hocalar ile soru-cevap yapılabilen sistem öğrenim sürecini etkiledi. Özellikle uygulamalı dersleri ağırlıklı olan bölümlerde sorunlar arttı. 

Sınav sürecinde ödev ya da kısıtlı zaman içerisinde verilen soruların çözülmesi istenirken internet ve teknik yetersizlikleri olan birçok öğrenci mağduriyet yaşadı. Haziran ayı başlarında finallerin başladığı üniversitede teknik sorunların çözülmesiyle ilgili hiçbir adım atılmazken öğrenci ve akademisyenlerin sosyal medya ve uygulamalarından yararlanması gerektiği açıklandı. 

Mersin Üniversite öğrencilerinin süreç ile ilgili düşünceleri ise şu şekilde: 

Mühendislik Fakültesi 
Mersin Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği birinci sınıf öğrencisiyim. Uzaktan eğitim başladığından itibaren üniversite bizlere bir site hazırladı. Bu sitede canlı eğitim yerine hocalarımızın soru sormamız için sohbet oturumları açtığı bir alan vardı. Site üzerinden pdf şeklinde konular yüklendi fakat bölümümüz sayısal olduğu için bu materyallerden bir şeyler öğrenmek bizim için çok zor oldu. Bunun yanı sıra laboratuvar derslerimiz verilmediği halde sınav olduk. Hocalarımız sınavlarda belirledikleri süre boyunca (2-3 saat) cevapları sisteme yüklememizi istedi. Bazı hocalarımız haftalık ödevler vererek bu ödevlere göre vize puanlarımızı vereceğini bildirdi. Ancak yüklenilen materyaller bu ödevler için yeterli değildi. 

Fen-Edebiyat Fakültesi 
Mersin Üniversitesi’nde de diğer üniversitelerde olduğu gibi süreç ile ilgili birçok sıkıntı yaşandı. Öğrencisi olduğum Fen-Edebiyat Fakültesi için ise daha çok araştırma ve okuma yaptığımız bir dönem yaşandı. Verilen ödevler de bir araştırmanın konusuydu ve akademiye uygun formatta hazırlanması gerekiyordu. Hem gerekli kaynaklara ulaşmak konusunda sıkıntı yaşandı hem de ilk kez üniversite okuyan ve akademide ödev hazırlama deneyimi olmayan arkadaşlarımız bu süreçte oldukça zorlandı. Ailelerinin yanına dönen, sağlık sorunu yaşayan ve teknik imkansızlıkları olan arkadaşlarımız uzaktan eğitim sürecine dahil olamadı ve dönem tekrarını göze aldılar. 

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 
Memleketime döndüğümde tatilin uzayacağı, sonrasında da uzaktan eğitime geçileceği haberini aldım. Bu süreçte Mersin’de tuttuğum evi düşündüm, ‘kira verecek miyiz yoksa evden mi çıkacağız?’. Bir belirsizlik içinde ayrı bir kaygı ortamına düştüm. Aynı sorunu arkadaşlarım da yaşıyordu. Bir yandan okulların açıklamalarına güvenemiyorduk, bir yandan da oturmayacağımız eve kira verecek durumda değildik. Bu süreçte eğitim dışında sorunlarla iç içeydim. Bu sorunu “halledebildikten” sonra uzaktan eğitimin eğitimsizliği ile karşı karşıya kaldık. Ders anlatımı yoktu ve bir şekilde hocaların yüzünü göremiyorduk. Hocalardan net bir bilgi dahi alamadığımız süreçler oldu. Sınavlar ödev şeklinde verilmeye başlandı. Açıklanan sınav sonuçlarından sonra arkadaşlarımızla bunun da başarının ölçütü olmadığını görüyorduk. Bir şekilde uzaktan eğitimle eğitimsiz kalmıştık ve geçmişte bıraktığımız saçma kaygı günlerini daha verimli değerlendirebilirdik. 

  • Selçuk Üniversitesi

Tüm üniversiteler arasında uzaktan eğitime en geç başlayan biz olduk sanırım. 6 Nisan’ da derslerin başlayacağı söylendi, hocaların derslere girmeleri, sistemin adaptasyonu bir- iki hafta sürdü. Dersler canlı olarak yapılmadığı için birçok hocamıza ulaşmakta, sorularımızı, ders kayıtlarına dair sorunlarımızı iletmekte zorluk çektik. Tabi bu süreçte kendi inisiyatifiyle mail yoluyla, sosyal medya aracılığıyla bize yardımcı olmaya çalışan hocalarımız oldu. Birçok dersimiz düzenli olarak işlenmedi. Altı hafta ders kaydı yapmayan, bir haftada altı ders kaydeden hocalarımız oldu. Bu haliyle dersleri düzenli olarak takip edebilmemiz zorlaştı. Bu on haftalık süreçte sık sık yaşanan çöküntülerle sisteme girmekte sorunlar yaşadık. Bazı derslerde görüntü, ses problemleri yaşadık, hocalarımızı anlamakta zorlandık. YÖK derslere girebilmemiz için bize 6GB internet tanımladı fakat bu sürecin sonlarına doğru yaşandı. Haliyle internet erişimi olmayan, kırsal kesimde yaşayan birçok sıra arkadaşımız sorunlar yaşadı.

  • Necmettin Erbakan Üniversitesi

Yasakların başlamasıyla birlikte uzaktan eğitim ve sınavların nasıl yapılacağına dair takvimi ve planlamayı hızlıca duyurdu. Bu durum, öğrencilere süreci daha az kayıpla ve daha verimli geçirebileceği umudunu yükledi. Tabi sonra anlaşıldı ki Necmettin Erbakan Üniversitesi "mış" gibi yapmayı tercih etmiş. Eğitim sürecini yönetecek gerekli materyaller varmış gibi, akademisyenlerin uzaktan eğitim hakkında gereken bilgi birikimi varmış gibi vesaire... Not sisteminde öğrencilere kolaylık sağladıkları doğru ama bilimsel eğitim standartlarında kesinlikle sınıfta kaldı.  Öğrencilerin birçoğunun derslere katılmak için gerekli teknolojik donanıma sahip olmadıklarını farkında değillerdi. Birçok öğrenci sabah erken saatlerde yapılan dersleri kaçırdıklarında tekrarlarını izleyemedi. Çünkü sitenin uzantıları sadece laptop üzerinden açılıyor. Bilin bakalım buradaki sorun nerde? Çoğu öğrenci arkadaşımızın laptop'u yok. Buna hem maddi nedenler hem de salgın sürecinin ilk başlarında gecenin geç saatlerinde apar topar yurtlarından çıkarılan arkadaşlarımızın eşyalarının yurtlarda kalması ve memleketlerine elleri boş dönmeleri sebep oldu. Bir yandan da hocalarımızın öğrenci psikolojisinden zerre anlamamaları bu yaşadığımız zorluklara zorluk kattı. Yaşamlarının en güzel yıllarında birinde eve hapsolan öğrenciler bu günlerini uzaktan eğitimsiz bir şekilde hiçbir şey öğrenmeden geçirdiler.

  • Konya Teknik Üniversitesi

Uzaktan eğitim sisteminde sınavlarımız konusunda büyük sıkıntılar yaşadık. Sınavların teslim günlerinde birkaç saatlik sistem güncellemesi yapıldı, çoğu öğrenci ödevlerini vaktinde yollayamadı. Sistemde sık sık yoğunluk yaşandığı için giriş yapma konusunda zorlandık. Derslerimizin çoğu uygulamalı, teknik malzeme gerektiriyor. Bu malzemelere ulaşmaya çalışırken bir kesim için büyük bir riske, şehir merkezinde yaşamayan diğer kesim için de imkansızlığa dönüştü. Online olduğumuz sınavlarda bir gün içinde üç sınava tabi tutulduğumuz bile oldu. Üst üste uygulamalı derslerin sınavlarına girerek büyük bir zaman harcadık, diğer sınava yetişebilmek için önceki sınavı hızlıca bitirmeye çalıştık. Bunlar yetmezmiş gibi bir de sistemin dosya yükleme konusundaki yetersizliğiyle karşılaştık.

  • 
Hacettepe Üniversitesi

Bazı online sınavlarda teknik sorunlar oluştuğu gibi (sorulara geri dönememek gibi ya da internet bağlantısı kopunca sınava geri girememek tarzı) herkesin interneti ya da teknoloji aleti yok ve bu dönemde bunlara ihtiyaç duyduğumuz halde okulumuz sağlamadığı gibi kütüphaneler ve internet kafeler kapalıydı yani imkanlara sahip olmayanlar için çözüm yoktu. Bazı örneklerde teknik imkansızlıklar dolayısıyla (mesela bilgisayarı olmadığı bilindiği halde) verilen ödevleri yapamadıkları/yetiştiremedikleri için puan kaybı yaşamışlar.
Bazı bölümlerde hocalar normalde olması gerekenden daha ağır ödevler verdiler. Karantina dönemi insanlar boştur diye düşünüyor olsalar da evde olduğumuz için boş oturuyoruz diye bir şey yok bazı insanların evde de çok fazla sorumlulukları bulunuyor.
Bazı hocalar eğer sınavlara erişemiyorsanız seneye tekrar alırsınız dersi demişler en kötüsü bu süreçte ders sildirmemize izin verildi yani bize çözüm sunmak yerine eğer imkanınız yoksa silebilirsiniz dersi diyorlar. Bazı bölümlerde hocalar ders işlemiyorlar, sadece ödev veriyorlar.

  • Ankara Üniversitesi

Ankara Üniversitesi online eğitim sürecine okulların tatil edilmesinin ardından, 2 hafta içerisinde başladı. Ancak ilk hafta sistem henüz tüm fakültelerden aynı anda girişi kaldırmadığı için pek çok kez dersler ötelendi ya da iptal edildi, ders sürelerine kısıtlamalar getirildi, konular daraltıldı. 

Bu süreçte yeterli koşullara sahip olmayan pek çok insan derslere katılamadı; örneğin bilgisayarı yurtta kalan ya da kardeşiyle bilgisayarını paylaşan ya da internete erişim sorunları yaşayan pek çok insan oldu. Vizeler için ödev, proje, minik sınav gibi yöntemler konusunda dersi veren akademik personele olanaklar sunuldu. Bazıları her hafta düzenli ödev isterken bazıları vize haftasına tek ödev hazırlanacak bir yöntemi tercih etti. Ancak daha o günlerden birçoğu finaller için yüz yüze olamayacağımızı düşünüyor olsalar da net açıklamalardan kaçınıyorlardı. 

15 Mayıs akademik takvime göre derslerin bitiş tarihiydi. Bayram tatilinin ardından online biçimde final sınavları başladı. Yine final dönemi de aynı biçimde sistemde yaşanan sorunlarla başladı. Sistemden atılan öğrenciler tekrar sınava girdiklerinde sürelerinin azaldığını gördüler ya da sınavlar ertelendi.

Hukuk fakültesinde derslerin yıllık olması dolayısıyla geç açıklanan final takvimi birçok öğrenciyi zora soktu, twitterda bir hashtag çalışması yürütüldü.

Mühendisliklerdeki durum ise öncekiyle aynı: Hep sorunlu! Zaten internet üzerinden yapılan uygulamalı dersler pandemi sürecinde de aynı şekilde devam etse de sık sık yaşanan internet sistemi sorunları birçok aksaklığa yol açıyor. 

DTCF, SBF, Eğitim, İLEF gibi fakültelerde ise online dersler aksaklıklarla birlikte başlayıp, vizelerin ödev yöntemiyle çözülmesi, finallerde ise online sınav uygulaması yoluyla dönemi kapattı. Ancak ilk günlerinde sınava, siteye giremeyenler oldu; sınav anında sisteminden atılan insanlar oldu.

  • ODTÜ

Pandemi süreci ile başlayan “online eğitim” her üniversitede olduğu gibi ODTÜ için de farklı farklı başlıklarda sorunları gün yüzüne çıkarmış oldu. Sorunlara geçmeden önce şunu söylemek lazım; online eğitim anlamında en gelişkin altyapıya sahip 3-4 üniversiteden birisi muhtemelen ODTÜ’dür. Türkiye’nin internet ağının merkezi olması bunun en önemli sebeplerinden birisi. Bu sebeple de online eğitime en rahat adapte olabilecek okullardan biri olarak bakılıyordu ODTÜ’ye. Fakat durum hiç de iç açıcı olmadı süreç boyunca. Birkaç farklı başlıkta inceleyebiliriz bu süreci.

1)Hazırlık
    Hazırlık aşaması ODTÜ’nün en kritik ve zor aşamalarından birisi. Normal zamanda bile bu şekildeyken pandemi süreci ile beraber neredeyse bu zorluk 2 katına çıktı. Eğitime ara verilmesi ile beraber öğrencilere internet üzerinden ders anlatılma kararı alındı. Fakat her hoca bu durumu verimli bir şekilde uygulayamadı. Kur seviyesine göre ders saatleri farklı olsa da günlük ortalama 4 saatlik bir zaman dilimini kapsıyordu ders programları. Pandemi ile beraber Hazırlık hocalarının çok büyük bir kısmı günlük olarak ders işleyemedi. Kimisi haftanın belli birkaç günü kimisi de neredeyse hiç ders işlemedi. Verilen ödevlerle, doğru düzgün konular işlenemeden yılsonu sınavına hazırlık yapmaya çalıştı öğrenciler. Vahim olan durumun üzerine bir de Haziran ayında Online Proficiency (Yıl sonu Sınavı) yapılma kararı alındı. Hazırlık öğrencilerinin çoğu duruma itiraz etti çünkü doğru dürüst ders işlenmedi süreç içerisinde. Buna ek olarak hem okulun altyapısı bu durum için yetersizdi hem de öğrencilerin bir kısmı online ortamlara erişim sağlayamıyordu.

2)Fakülteler/Bölümler
    Pandemi sürecinde her fakültenin yaşadığı sorunlar birbirinden farklı oldu. Fakat en nihayetinde her bölüm sorun yaşadı. Örneğin; Mühendislik Fakültesi’nde ve Mimarlık Fakültesi’nde pratik gerektiren derslerin çoğu verimli bir şekilde işlenemedi. Öte yandan bir başka örnek olarak; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde teknik yetersizlikler nedeniyle ya dersler işlenemedi ya da öğrenciler ciddi bir okuma/ödev/sınav/quiz yağmuruna tutuldu. Normalde olması gerekenden çok daha fazla bir yükle, “zaten evdeler” mantığıyla, öğrenciler karşı karşıya bırakıldı. Bunlara ek olarak okulun sağladığı online eğitim uygulaması da yeterli olmadı dersler için. Çoğu hoca kendi imkanları ile farklı farklı kanallar kullanarak ders işlemeye çalıştı.

3)Akademisyenler
   Bu başlık özel bir önem taşıyor çünkü “online eğitim” diye başımıza kakılan modelin yarattığı en büyük sıkıntı adil bir değerlendirmenin  nasıl yapılacağı konusundaki soru işaretleriydi. Örneğin; Matematik Bölümü için online sınav yapmak değerlendirme anlamında müthiş bir sorun yaratıyor. Çünkü neredeyse her şeyin cevabını internette bulmak öğrenciler için mümkün. Bu diğer çoğu bölüm için de geçerli. Durum böyle olunca hem öğrenme hem de öğretme süreci ciddi bir aksamaya uğruyor. Üniversite eğitiminin bilimsel, düşünmeye yönelik yapısı kopyala yapıştırın çok da ötesine geçemiyor.
  

  Bu başlığa son olarak şunu eklemek gerekiyor; ilk iki maddede saydığım sorunlar hocaların yarattığı problemler değil. Kimi bölümlerde hocaların da ciddi anlamda sorunlu davranışları olsa da genel anlamda yeterliliğin olmaması ve sürecin çok hızlı gelişmesi akademisyenlerin de ne yapacağına bilemez bir noktaya düşmesine sebep oldu. Konuya bir bütünlük içerisinden bakacak olursak eğer; akademik değerlendirmenin imkansızlaşması, hocaların ve öğrencilerin psikolojik olarak yıpranışı, herkesin online sisteme erişebilecek durumunun olmayışı (kimisinin kendine ait odası yok, kimisinin evinde interneti yok, kimisinin bilgisayarı yok vs.) ve teknik yetersizliklerin çokça olması süreci müthiş bir verimsizlik çukuruna sürükledi.

  • İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

Pandemi sürecinde online eğitime geçen ilk üniversitelerden biri oldu. Öyle ki, salgın yüzünden eğitime toplamda yalnızca 2 günlük bir ara verildi ve hemen ardından dersler başladı.

- Teknik zorluklar: Derslerin işlenişi konusunda teknik sıkıntılar nadiren meydana geldi. Dersler, okulda olduğu gibi, aynı süreyle ve içerikle devam etti. Buna karşın, sürecin en başından itibaren internet bağlantısı, kamera ve mikrofonu olmayan birçok öğrenci mağdur oldu. İnternet bağlantısı olmayan ya da kesilen, bu sebeple derslere katılamayanlara bir alternatif sunulmadı. Derslerde aynı okulda olduğu gibi yoklama alındığından ve derse katılım zorunlu olduğundan kötü internet bağlantısına sahip, internetinde kesintiler yaşayan öğrenciler bu süreçte çeşitli zorluklar yaşadı. Kimi derslerde derslerin video kayıtları sisteme yüklenmedi, internet sorunları yaşayanlar bu dersleri kendi başlarına öğrenmek zorunda kaldılar.

Derslerin bazılarında öğretim elemanları sınavları pdf olarak paylaşmadı, 2-3 dakika ekran paylaşımı yapıldı ve tüm soruların bu süre içinde yazılması beklendi.

Sınavlar ise hocanın el yazısı ekrandan göründüğü kadarıyla öğrenciler tarafından sınav kağıdına yazıldı. Bazı sınavlarda hocaların el yazısı kimi zaman okunamadığı ve hoca da cevap vermediği için çoğu insan sorudaki verileri tam olarak geçiremedi. Dolayısıyla yine yersiz not kayıpları yaşandı.

- Notlandırma: Öğrencilere stres dolayısıyla ek puan veren derslerin varlığına karşın, her ders için durum bu değildi. Öğrencilerden sınav kağıdında iki sorunun yeri ters diye (örnek olarak bir soruda a ve b şıkkı farklı sırayla çözülmüşse) puan kırıldı. Sayfa Camscanner’da tersten yüklenmiş diye puan kırıldı ve bu puan kırılması 3-5 puan değil 15-25 puan arası bir not kesintisi oldu, ya da öğrencinin performansından bağımsız olarak direkt soruya 0 verildi. 500’ün üzerinde öğrencinin aldığı bir derste not ortalamasının 15 civarında çıktığı bir final sınavı yapıldı. Sınavın zorluk derecesi dersin zorluk sınırlarının üstündeydi ve bölüm birinciliğine sahip, oldukça başarılı ve çalışkan öğrenciler dahi dersten kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Öğrenciler şu anda bu konuyla ilgili imza toplayıp ilgili üst makamlara iletmeye çalışıyorlar.
Pass/Fail sistemini getirmek için 1500 civarında imza toplandı. Uzun bir sürecin ardından okul Pass/Fail sistemini getirmeyi kabul etti. Buna karşın, öğrencilere C ve üstü notlara pass deme hakkı tanındı, C’nin altında notlara pass/fail uygulandığında dersin fail sayılacağı açıklandı. Sonuç olarak, getirilen uygulamanın öğrenciye kolaylık tanıyacak çok az bir kısmı olmuş oldu.

- Sınavlar: Online eğitimde yapılan sınavlarda öğrencilerin psikolojik durumu, teknik imkanlara sahip olup olmadığı gözetilmedi. Çoğu sınav, okuldakinden daha zor bir içeriğe sahipti. İnternet kesintilerinin olabileceği düşünülmeden, neredeyse her sınav için oldukça kısıtlı, birkaç saatlik süreler verildi. Bazı derslerde öğrencilerin bu birkaç saatlik sınavlar esnasında bir kamerayla ellerini, başka bir kamerayla da yüzlerini çekmesi beklendi. Bazı öğrencilerin değil iki kamera ve mikrofona, bir bilgisayara dahi sahip olmadığı göz ardı edildi. Kopya için alınan bütün bu önlemlere rağmen, kimi derslerden yüksek not alanlara kopya çekilip çekilmediğini tespit etme amaçlı sözlü sınav uygulandı. Çok basit, dersin notunu çok az etkileyen ödevler için bile öğrenciler kopya suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Sınavların bu denli yoğun önlemlerle yapılmasına rağmen çoğu derste ödevler arttırıldı. Öğrenciler kendilerini okuldakinden daha tempolu, daha fazla uykusuz kalmadan bir dersi geçmenin mümkün olmadığı ve öğrenmenin zorlu olduğu bir sürecin içerisinde buldular.

- Pratik/Lab derslerinin işlenişi: Öğrencilerin büyük bir kısmının lab malzemelerine erişimi olmamasına rağmen lab uygulamaları evden yapılmaya devam edildi ve lab malzemeleri öğrencilere yeniden aldırıldı ki lab malzemeleri de min 600 lira civarındaydı.

Pandemi sürecinde öğrencilerin okulun imkanlarından yararlanamamasına rağmen, okul ücretlerine 10 bin tl zam yapıldı. Online eğitim süreci, genel itibariyle öğrenciyi bezdiren, öğrenci merkezli olmayan bir süreç halinde geçmiş oldu.

  • Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Uzun süren bir belirsizlik sonrasında online eğitim birçok sorunla başladı.
Hazırlıkta okuyan arkadaşlarımızın bölüme geçiş sınavının nasıl yapılacağı aylarca belli olmadı, en son online sınava karar verildi. Öncesinde okul proje kabul etmiyordu ve sınavın yapılması için uygun koşullar yoktu. Puanlamada birçok adaletsizlik yapıldı, hocayla iyi anlaşan öğrenciler sınıfı rahat geçiyordu.
Birçok öğrenci ödevini parayla yaptırıp haksız bir avantaj elde etti.
Müfredatı gereği tasarım-çizim yapmak durumunda kalan bölümlerin öğrencileri memleketlere gittiğinde, doğru düzgün altyapı olmadığı için bilgisayar bulamadılar, bulduysalar da internet erişimleri kısıtlıydı. Bu salgın arasının 3 hafta süreceğini zannedip boyalarını-fırçalarını yurtlarında bırakan öğrenciler ödevlerini istedikleri gibi yapamadılar, boyaları yeniden satın almaksa baya maliyetli bir işti.
Siyasal bilgiler fakültesindeyse iki eğilim baş gösterdi;
a) Hocalar notları öğrencilere verip ardından ödevleri puanladılar. Çoğu “grup” çalışmasıydı.
b) Süreci zaten boşlayıp siyaset bölümünde dini misyonerlik görevi yapanlar.
İkinci gruptakiler derslerde “salih amel”i konu edinip kurandan ayetlerden, sünnetlerden sınava soktular bizi. Öyle ki verdikleri notlar gün geliyor bir hadis kitabı derlemesi gün geliyor Saray’ın danışmanlarından birinin söylediği türküydü. Dini sünnetlerden ayetlerden sorumlu tutulduk neredeyse.

  • Gazi Üniversitesi

Pandemi sürecinin başlamasıyla birlikte açıklanan 3 haftalık "tatil" kararının iki hafta sonrasında okulumuz uzaktan eğitime başladı. Daha önce kimi derslerde "Türkçe, İnkılap tarihi vb." kullanılan uzaktan eğitim sistemi, Perculus' işlevli hale getirilmeye çalışıldı. 
Karşımıza çıkan ilk sorun devam sorunu oldu. Canlı olarak katılıp izlediğimiz derslerin yoklamalarında kimilerimiz yok görünüyorduk. Devamsızlık sorunu bununla da kalmadı. Okul yönetimi derslere devam durumuyla ilgili en ufak bir açıklama yapmazken derslerde canlı katılım ve tekrar izleme olarak iki farklı yoklama söz konusuydu. Bizler hangi yoklama üzerinden değerlendirilecek olduğumuzu bilmiyorduk. Üstelik birçok arkadaşımız bilgisayar ve internet erişimi olmadığı için derslere katılamadı. Okul yönetimine attığımız mailler ise yanıt bulmadı. 
Sınav sistemi konusunda kimi eğitmenler ödev sistemi işletmiş olsa da, bu ödevleri sistem kapandıktan bir dakika sonra hatta kimi zaman sistem kapanmadan birkaç dakika önce bile yükleyemediğimiz oldu. Çözülen basamaklı ve fazla işlemli soruların fotoğraflarını sisteme yükleyemedik çünkü sistem yalnızca bir dosyayı kabul ediyordu. Çekilen fotoğrafları bir word dosyasında birleştirmek için bilgisayar erişimimizin olması gerekiyor. 
Bunların yanında; örgün eğitim döneminde iki hafta içerisinde açıkladıkları vize notları final haftasına gelindiği halde açıklanmamış durumda. Haliyle en ufak bir itiraz hakkımız bulunmuyor tarih nedeniyle. 
Özetle kimlerin bu derslere erişip erişmediği, bu süreci sağlıklı götürüp götüremediği okul yönetiminin bilgisi dahilinde değil. Arkadaşlarımızın önemli bir kısmı bu dönemi belirsizlik ve güvensizlik ile geçirmiş bulunuyor. 

  • Hacı Bayram Veli Üniversitesi

8 dersten 3ü, online eğitime geçildiğinden beri hiç yapılmadı. Sınav notunun değerlendirilmesi için ise vize ve final yerine ödevler verildi. 
Genel itibariyle katılım düşüktü. Sebebi bilgisayar veya telefon eksikliğinden ziyade internetin kötü olmasından kaynaklıydı. 
Dersler Google meet üzerinden işlendi. Okul kendisi bir arayüz geliştirmesine rağmen çok verimsiz olduğu için bir hoca hariç kimse tercih etmedi. Dersler kaydedilmesine rağmen öğrencilerin erişimine açılmadı. 

  • Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Bu pandemi sürecindeki başlıca sorunlar kısıtlı vakit ve teslim tarihine yaklaştıkça aksama yapan internet sitesi. Sınavların yerine ödev sistemine geçilmesi hocaların çoğunluğunun ağır ödevler istemesine sebep oldu. Online eğitim sürecinde canlı yayın yapmayan, ders anlatım videosu yüklemekten aciz olan hocalar bu süreci sisteme slayt, youtube'da hazır bulunan ders videoları, makaleler yükleyerek geçirdi. Yaklaşık 2 haftalık ödev teslim süresi olan öğrenciler herhangi bir şekilde kaynak bulmakta zorlandı ve hocaların sisteme yükledikleri bilgiler ise işimizi zorlaştırmaktan başka bir işe yaramadı. Edebiyat fakültesinde hemen hemen her bölümde çoğu derste makale ödevi istendi ve öğrenciler 2 haftalık süreçte en az 5-6 farklı makale yazma zorluğuyla karşılaştı. Normal eğitim zamanında uzaktan eğitim olarak geçen seçmeli bilgisayar, İngilizce, Türk dili vb. derslerde bu süreçte yaşanan iletişim kopukluğuyla vize ve final dışında yapılan bazı ara sınavları öğrenciler haberdar olamayıp kaçırdılar.

  • Kırklareli Üniversitesi

Görmüş olduğumuz uzaktan eğitim sisteminde ilk 2 hafta sistem hata veriyordu. Öğrenci işlerini aradığımızda ise ya telefonlar açılmıyor ya da açılsa bile net bir cevap verilmediği gibi düzgün bir üslupla da cevap alamıyorduk.  Sonrasında sistemi düzeltmelerine rağmen hala bazı öğrenciler sisteme giriş yapamıyordu. Sisteme yükledikleri notlar da normal bir insanın çalışabileceği kapasitenin üstünde olup notları indirme işleminde sorunlar yaşanıyordu. Online sınav zamanında ise sisteme giriş yapamayanların notu girilemiyordu. Çözüm olarak herhangi bir şey sunulmadığı gibi sınavlara giriş hakkında sorunlar çıkarıldı. En son 2 giriş hakkı tanındı, sistem veya internet gittiği yerlerde sınava en baştan değil kaldığı yerden devam etmemiz ve sorulara geri dönüş yapamadan çözmemiz istendi. 

  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi

Online eğitimde ödev yükleme ve takiplerde sıkıntılar yaşandı. 100'lük not sisteminden 175 puan alan bir öğrenci bulunuyor. Bunun dışında internet paketlerinin yetmemesi ve pahalı olması hepimizin ortak sıkıntısıdır.

  • Denizli Pamukkale Üniversitesi

Kitap özeti istenen ödevlerde bütün kitapları yanımızda götürmek mümkün olmadığından ve her zaman pdf’e ulaşamadığımızdan pek çok zorluk yaşadık. Mail yoluyla değil de okulun kendi eğitim sisteminden gönderilmesi istenen ödevlerde kimi kısıtlar dolayısıyla ödevi erkenden yetiştiremeyen öğrencilere çok fazla tolerans gösterilmedi. Burada ödev konusunda bir öğrenci bu ödevi yapacak kaynağa ulaşabilir mi gibi bir düşünce yok. Aynı zamanda üniversite çözüm olarak "okulunuzu dondurup uzatabilirsiniz" diyor. Burada yine öğrencilerin maddi imkanlarını göz önünde bulundurmayan saçma bir öneri var. İnternet erişimi olmayan öğrenciler vardı.
Canlı yayında derslerin verimli işlenmediğini, göndermiş olduğumuz ödevlerin kopya muamelesi gördüğünü, hakkımızı aradığımızda da hocaların kendi tabirleriyle bunları bir kenara yazdıklarını gelecek sene için tehdit içerikli mesajlar attığını gören arkadaşlarımız oldu.

  • Eskişehir (Anadolu-Osmangazi-ETÜ)

Karantina sürecinde uygulanan online eğitim ve sınavlar, Eskişehir'de bulunan Anadolu Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi'nde uygulanmıştır. Özellikle de Anadolu Üniversitesi’nin normal süreçte de bünyesinde barındırdığı açık öğretim alt yapısı, bu süreçten gerek eğitmenlerin gerekse öğrencilerin eğitim ve sınavlara erişim bakımından en az zararla çıkmasını sağlamıştır. Açık öğretim için var olan alt yapı bu süreçte tüm öğrencilere kolaylık sağlamış oldu.  Tabi her ne kadar okul üstüne düşen görevi yapmış olsa da sunduğu dokümanların hepsi internet ortamında olduğundan dolayı birçok öğrenci erişim sağlamakta zorluklar çekti hatta büyük bir  kısmı derslerini bırakmak zorunda kaldı. Mühendislik, mimarlık vb. teknik bölümleri barındıran Osmangazi ve Eskişehir Teknik Üniversitelerinde ise derslerin daha çok pratik olarak işlenmesi açısından büyük eksiklikler ortaya çıktı. Hocaların online olarak ders işlemesi ile hem tecrübesizlik hem de gerekli altyapıların sağlanmaması gibi sebeplerden dolayı üstün körü bir eğitim süreci yaşandı. Bir diğer husus ise öğrenciler ağır ödevlere maruz bırakıldı. Kimi hocalar başından savruk biçimde ödevler verirken kimileri gereksiz ağır şartlar ile notlandırmayı tercih etti. Anadolu üniversitesine nazaran bu iki üniversitenin mağdur olan öğrenci sayısı daha çoğunlukta. Her sene gerçekleştirilen yaz okulu uygulaması bu yıl da yapılacak. Dersler de her zaman olduğu gibi belli ücretler karşılığında alınabiliyor. Bu dönemin mağdur olan öğrencilerine bu derslerin ücretsiz olması söz konusu olabilirdi.

  • Adana Çukurova Üniversitesi

*Çukurova üniversitesi son sınıf öğrencisiyim. Ailem Kozan'da ben ise merkezde öğrenci evinde kalıyorum. Birçok öğrenci gibi ben de hem okuyup hem çalışıyorum. Üniversitede yarı zamanlı olarak çalışıyordum. Salgın başladığında zor durumda kalıp kalmamamızı hiç düşünmeden üniversite yönetimi bizleri işten çıkardı. Oradan aldığım para da olmayınca kiramı çevremden borç alarak verme durumunda kaldım. İlk zamanlar netlik kazanmadığı için öğrenci evimde kaldım ve süreci bekledim ve sonunda aile evime döndüm. Uzaktan eğitim karara bağlandığında bilgisayarım olmadığı için ödevler, sınavlar ve bitirme tezimi nasıl yapacağımı bilemedim. En sonunda bir arkadaşımdan bir aylığına kullanmak için ödünç aldım, o şekilde idare etmeye çalıştım.  Bilgisayarın pili sorunlu olduğu için fişe takılmadan çalışmıyordu. Bir keresinde vize sınavı esnasında elektrik kesildi ve sınavım iptal oldu. Dersin hocasıyla iletişime geçtim ve durumu nasıl düzeltiriz diye sorduğumda o da bilmediğini söyledi. Ben de rektörlük öğrenci işlerini aradım, onlar da bölümün öğrenci işlerine bağladı. Onlar durumu bilmediklerini söyleyip beni tekrardan rektörlük öğrenci işlerine bağladılar. Tam net cevap alamadım ama işin peşine düşüp üniversitenin bilgi iletişim numarasını internetten bulup durumu söyledim hocanın onlarla iletişime geçmesi gerektiğini söylediler ben de hocaya söyledim ikimiz de telafi sınavının nasıl olacağını bu vesileyle öğrenmiş olduk ve telafi sınavını bir şekilde oldum. Ödünç aldığım süre dolduğunda bilgisayarı arkadaşıma verdim sonra başka bir arkadaşımdan başka bir bilgisayarı ödünç aldım. Şimdilik bu  şekilde idare etmeye çalışıyorum.


*Salgın süreciyle birlikte başlayan uzaktan eğitim, biz öğrenciler için birçok problemi de beraberinde getirdi. Kimi zaman okulun yetersiz altyapısından kaynaklı problemler nedeniyle sisteme giriş yapamadık, kimi zaman ise teknolojik aletlere sahip olamayışımızdan dolayı ödevleri geç teslim etmek zorunda kaldık ve bu noktada da öğretmenler bu durumu görmezden gelip not kırma ve benzeri yöntemlerle biz öğrenciler için süreci daha çok zorlaştırdılar. Arkadaşlarımla bu konu üzerine konuştuğumda ise bazılarının sınırdaki sinyal kesicilere yakın olduğundan dolayı problem yaşadıklarını veya bulundukları köyde İnternet erişimi olmadığını öğrendim. Uzaktan eğitim sürecinin neredeyse sonunda öğrencilere tanımlanan 6 GB internet paketinin ise yetersiz olduğu apaçık ortadadır. Ardından 31.03.2020 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu tarafından dönem sırasında bazı öğrencilerin uzaktan öğretime devam etme imkanlarının olmadığı da göz önünde bulundurularak, bahar döneminde kayıtların dondurulabileceği önerisi getirildi. Böylece bir kez daha emekçi ailelerin çocukları çözümsüzlüğe ve hak gaspına itildi.

*Çukurova üniversitesi birinci sınıf öğrencisiyim. Pandemi başladıktan sonra birçok öğrenci gibi ben de mağdur oldum. Derslerimizin içeriği gereği düzgün internet bağlantısına ve hızlı çalışan bir teknolojik ürüne ihtiyacımız oldu. Öğrenciyi düşünmeden verilen birçok proje ve sadece bilgisayar üzerinden yapılabilecek ödevler bizleri çok zorladı. Kimimizin interneti yoktu, bu durumu bilen hocalarımıza rağmen gecenin bir yarısı ertesi sabah 8’de sınav olacağımızı söylediler. Sınav bilgisinin gece geç söylenmesi itibariyle herkese ulaşamadığı gibi kimilerinin sınavı yapabileceği, PDF’leri açıp düzenleyebileceği bir telefonu, bilgisayarı yoktu. Tüm bu süreçte ekonomik, psikolojik olarak yıpratıldık. Birçok hocamızla iletişime geçmeye, derdimizi anlatmaya çalışmamıza rağmen cevap hep aynıydı; Beni ilgilendirmez.

  • Siirt Üniversitesi

Mimarlık bölümü öğrencileri olarak mağduruz. Diğer üniversitelerde mimarlık öğrencileri projelerini online yürütürken bizler hiçbir şey yapmadık, yazın yüz yüze ders işleneceği söylendi. 4 ayda anca yapabildiğimiz projeyi şu an bazı arkadaşlardan 4 günde yetiştirmeleri istendi. Tabi bu karar verilirken köyde mi yaşıyor malzemesi, materyali var mı diye düşünülmemiş. Yaz okulu olmuyorsa süreyi uzatıp online ders işlenmesi gerek. Dersten geçsek bile hiçbir şey anlamadan geçmiş oluyoruz.

  • Diyarbakır Dicle Üniversitesi

Salgın sebebiyle 16 Mart’ta üniversiteye ara verildi. İlk başta rektörlük tarafından Online eğitim ve Online sınav kararı alındı ama sonrasında bundan vazgeçildi ve sınavlar ödevlendirme şeklinde olacak denildi. Hiç bir eğitim verilmeden iki üç sayfalık slaytlarla bitirdiler, sınavlar ise normalinden çok daha zor yapıldı. Bu süreçte hocalar öğrencilere yardımlaşma görürsek kâğıtlara direk sıfır veririz tarzında sürekli tehdit mesajları yolladılar. Tıp fakültesi dışında diğer bölümler bu sıkıntıları yaşadı. Tıp Fakültesi için ise online sınav kararı çıktı 5 Haziran’da bir deneme sınavı yapıldı ama sistem çöktü, deneme sınavı yapılamadı. Bu kararlar alınırken köyde kalan öğrenciler hiç düşünülmedi çünkü birçok evde internet dahi yok, telefon bile zar zor çekiyor. Daha ne olacağına dair bir açıklama da yapılmadı. Salgın sebebiyle psikolojik olarak zor zamanlar yaşayan öğrencilerin bu belirsizlik karşısında sorunları daha da arttı maalesef.

  • Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Vize sınavları ödevler üzerinden ilerledi, her hafta onlarca ve uğraştırıcı ödev verilen öğrenciler gece gündüz ödevlerle boğuşmak zorunda kaldı. Bununla birlikte sınavların da adil değerlendirilmediğini düşünüyoruz. Şu an finallere hocaların çekip yükledikleri videolar üzerinden hazırlanıyorlar. Önceden çekilmiş video olduğu için hocayla iletişim kurulamıyor, sonrasında da iletişime geçmek için atılan maillere hiçbir dönüş alınamıyor. Bütün bunlarla birlikte internet imkanı bulunmayan öğrenciler doğal olarak çok büyük zorluklar yaşıyor, salgın koşullarına rağmen internet olan yerlere gitmeleri tavsiye ediliyor. Ders videolarında da devamsızlık takibi yapılıyor bu nedenle girmek zorundalar. Ayrıca bu süreçte maddi koşulları nedeniyle çalışmak zorunda olan arkadaşlarımız online derslere giremiyorlar veya ders videolarını izlemeye vakitleri kalmıyor.

  • Ardahan Üniversitesi

Uzaktan Eğitim diye adlandırılan eğitim programında, verimin en yüksekte bulunması beklentim arasındaydı, fakat bu durumu hocalarımın verdiği eğitimin üstün körü bir anlatış, bir metin okunması şeklinde uygulanması sonucu, eğitimden ne yazık ki verim alamadım. Ancak prosedür icabı izlemek zorunda kaldım. 

  • Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi

Mart ayının ortasına doğru örgün eğitime 3 haftalık bir ara verileceğinin duyurulmasıyla birlikte zaten 3 haftalık bir eğitimden kopuş süreci başlamış oldu. Bu süreç henüz nihayete ermeden bu dönem için örgün eğitimin olmayacağının duyurulmasıyla bütün öğrenciler ve eğitmenler muallak bir durum içinde kaldı. Süleyman Demirel Üniversitesi de dahil çoğu okulun vize dönemi arifesinde olmasından dolayı sınavlar nasıl yapılacak, sonrasında ders yapılabilecek mi gibi sorular oluştu ve okulların internet alt yapısına kimse güvenemediği için bu konu da uzun bir süre muamma olarak kaldı. Öncelikle tüm bu belirsizlik durumunun öğrenciler ve eğitimcilerin psikolojik durumlarında yapacağı etki üzerinde durmak önemli ve çevrim içi eğitim sürecinin sorunlarından ayrılamaz bir bağlantıya sahip.


Bir şekilde bazı şeyler aşılıp çevrim içi eğitim süreci başladığında, SDÜ’de de diğer üniversitelerden farksız olarak birçok arkadaşımızın internet erişiminin kısıtlarından dolayı derslere erişememe gibi problemleri oldu. Üniversite ve kullanılan programın (Adobe Connect) altyapı eksikliğinden kaynaklı olarak hocaların açtıkları yayınların kesintisiz yapılabilmesi çok zor oldu ve bazen hocaların dahi sistemden düştükleri örneklerle karşılaştık. Bazı hocalar sistemin eksikliğinden kaynaklı olarak uygulamalı dersler için kendi alternatiflerini yaratmaya çalıştılar. Örneğin, yabancı dil konuşma dersleri için Skype gibi uygulamaların kullanılması fakat bunlar da internet ve uygulamadan kaynaklı olarak pek çok kısıtlamaya tabi idi.

  • Ege Üniversitesi

Sürecin en başında ilk olarak uzaktan eğitimin olup olamayacağı konusunda dahi belirsizlik içinde kalan öğrenciler, uzaktan eğitim için kullanılacağı duyurulan EgeDers sistemine giriş konusunda da sıkıntı yaşadılar. Sistem kullanıma girdiği ay iki kez genel olarak girişlerde sıkıntı yaşanmış ve bu sıkıntı ile hem öğrenciler hem de akademisyenler mağdur edilmişti. Akademisyenler de öğrenciler gibi; sistemin nasıl işlediği, ne yapılması gerektiği ve online eğitimin nasıl yapılacağı konusunda çoğu detaya dair bilgilendirilmediklerini belirttiler. Yaşanan bu eksiklik ve plansızlık sebebi ile EgeDers sistemine uzunca süre içerik yükleyemeyen ya da bu içeriklere ulaşamayan pek çok öğrenci oldu. Yapılacak vize ve final sınavları konusundaki belirsizlik de yaşanan sıkıntılar arasındaydı.

  • Dokuz Eylül Üniversitesi

YÖK’ün uzaktan eğitim yapılması kararı alması ile birlikte derslerin ‘Microsoft Teams’ programı ile gerçekleştirileceğini duyurmuştu. Bu süreçte Microsoft Teams üzerinden dersler gerçekleştirildi. Ancak Devlet tarafından açıklanan öğrencilere yönelik ek internet kotası verilmesi kararları ile birlikte ders yapılan platformun değiştirileceği duyuruldu. Ek internet kotasının yalnızca ‘edu.tr' uzantılı internet sitelerinde geçerli olması sebebiyle derslerin okulun kendi online platformunda gerçekleştirileceği öğrencilere bildirildi. Ancak  yeterli hazırlıklar yapılmadan kullanılmaya başlanan platform altyapı yetersizliği nedeniyle ilk günden sorun çıkarmaya başladı. Derslerin yoğun olarak yapıldığı öğlen saatlerinde  kullanılması tamamen imkansız hale gelen platform, pek çok kere derslerin yapılamamasına neden oldu. Tüm bu süreçte sorunun çözümüne yönelik hocaların kendi insiyatifleri ile  ders saatlerini değiştirmeleri dışında herhangi bir adım atılmadı.

  • Yaşar Üniversitesi

Arkadaşımız sınav esnasında sınavı kaydedip gönderimde bulunurken internetin kesilmesinden kaynaklı olarak gönderimde sorun yaşıyor, sınavı tamamlanıp gönderilen sınavlar arasında gözüküyor fakat böyle bir durumda başarılı kredi sayısının artması gerekirken sabit kalmış olduğundan durumu belirten bir maili önce dersin hocasına sonra da dekanlığa göndermesine rağmen iki maile de cevap alamıyor. Vizesinden 94 gibi yüksek bir puan aldığı dersin finalinde yaşanan bu durumda mazeret kabul etmezlerse arkadaşımız mezuniyet durumunda olmasından okulu uzamış olacak.

  • Edirne Trakya Üniversitesi

Dersler okulun sınav döneminde açılan uzaktan eğitim sitesinden yürüdü. Gerek okul yönetimi gerekse hocalar tarafından bu sistem angarya olarak görüldü sanırım çünkü sistem çok işlevsizdi ve üstüne hocaların online derslerin üstüne düşmemesiyle anlamsızlaştı. Sınav için ödev yüklemek dışında öğrenciler de fazla kullanmadı bu yüzden. Hem vize hem de final sınavlarının yerine online ödev yapıldı. Yine aynı şekilde sistemin yavaşlığı ve işlevsizliği yüzünden öğrenciler uzun süre ödevlerini yükleyemedi, mağdur edildi fakat ödev teslim tarihleri ertelenerek bir nebze olsun mağduriyet giderildi.

Bazı hocalar maillere geri dönüş yapmıyor. Bu durumu şikayet etmek için öğrenci işleri arandığında hoca ile iletişime geçilmesi söylenip geçiştirildi. Hocayla iletişime geçildiğinde ise kimse bana mail atmadı ve ödev göstermedi diye öğrencilere kızdı. Fakat koca sınıfın topluca yalan söyleyecek hali yok. Hoca bireysel olarak ödevin son halini öğrenciden istedi ve öğrencinin ödevi atmasına rağmen daha sonra yine geri dönüş yapmadı. Ödevlerin onaylanması gerek fakat geri dönüş bile yapmıyorlar özetle.

Ödev konusunda hocalar öğrencileri yönlendirmiyor. İlgilenen hocalar çoğunlukta olsa da bir kısmı ödevleri sadece sisteme yükleyip yönerge vesaire vermeden işi tamamen öğrenciye bırakıyor. Öğrenci aklına takılan soruları mail atarak sorduysa ve maillere de geri dönülmediyse ya süreç uzadıkça uzuyor ya da ödev notu haliyle düşük oluyor.

Online ders yok denecek kadar azdı. Online ders için (video, ders anlatımı, vs.) şartların uygun olmasına rağmen öğrencilere ders olarak sadece pdf’ler sunuldu. Bu pdf’ler de zaten derslerde hocaların kendi kullandığı slaytlardı. Birkaç hoca dışında hiçbirisi sisteme derste kullandıkları pdf’yi yüklemek dışında bir katkı yapmadı.

  • Kayseri Erciyes Üniversitesi

Salgının başında öğrenciler bir anda yurtlardan çıkarıldı, öğrencilerin eşyaları poşetlenip kaldırıldı, birçoğunun kaybolan eşyaları var. Erciyes Üniversitesi rektörü sınavlar ve dersler için yaptığı açıklamada vize ve sınavların tek sınav olacağını belirtti. Sonrasında öğrenciler Twitter’dan tepki gösterdi ve vizelerin ödev şeklinde finallerin ise online olacağı açıklandı. Vizedeki ödev konuları, final sınavı konularına dahil edildi. Ödev teslimi  ve final sınavı tarihleri arasında çok kısa ve yetersiz bir süre vardı. Öğrencilerin final sınavına çalışmak için yeterli zamanı olmadı. Vize ödevleri yüklenirken Erudm ve Webmail sistemleri çöktü. Online eğitim almayıp PDF ile çalışmak zorunda kalan bölümler oldu. Online eğitim görenler sistemde sorun yaşadı, sistem kendiliğinden dersten atıyordu öğrencileri, bağlanmakta sıkıntı yaşandı.  

  • Manisa Celal Bayar Üniversitesi

Üniversite dersleri online ders kapsamında, vize ve finallerin yerine ödevlerin verilmesi kararlaştırılmıştı. Fakat ödevlendirmelerin zamanları öğrenciler için çok büyük sıkıntı yarattı. Çevremizden birçok öğrenci derslere maddi nedenlerden ve imkansızlıktan katılamadı. Katılamayan öğrencilerin ise derslere katılmaması düşük not verilmekle tehdit edildi ve sonucunda da düşük notlar verildi. Bunun yanında bazı arkadaşlarımız ailelerinin işlerinde çalışmak zorunda kaldı. Aynı zamanda kiralarını ödemekte zorlanan öğrenciler, özellikle ailesi bu dönemde işsiz kalıp geliri olmayan ailelerin çocukları da fabrika ortamında işler bulup çalıştılar. Bir arkadaşımız yazları çalıştığı fabrika tarafından korona döneminde yine çalışmak üzere çağrıldı. Arkadaşlarımızdan koronaya yakalananlar için ve ailesinde olanlar için ödevlerine ve eğitim hayatlarına bir destekte bulunulmadı. Çoğu dönem uzatmak, dondurmak durumunda kaldı. 

  • Gaziantep Üniversitesi

Gaunuzem üzerinden eğitim veriyor. Sistem teknik olarak düzgün çalışıyor ancak internet erişimi olmayanlar bu süreçte eğitimden mahrum kaldılar. Sınavlara giremedi, dersleri izleyemediler. Sürecin başında rektör online eğitimi çeşitli nedenlerle istemeyen öğrencilere açık açık "Online eğitim istemiyorsanız önümüzdeki yıl kaldığınız yerden devam edersiniz" dedi.

Yapılan online sınavlarla ilgili problemlerin başında süre sıkıntısı geliyor. Pek çok kişi sınavların süre kısalığından şikayetçi. Normal süreçte 100 ya da 90 dk. olan sınav aynı soru sayısı ile 60 dk. ya düşürülmüş durumda. Bu durumdan dolayı öğrenciler sınavlarını yetiştiremiyorlar.

Final tarihlerinden 1 hafta önce safe Exam adında bir uygulama üzerinden finallerin yapılacağı duyuruldu ancak bu uygulama bizi rahatsız etti çünkü uygulama Android işletim sisteminde çalışmadığı için Android cihazlar üzerinden erişim sağlayanlar sınava giremeyecekti. #gaundesınavsartlarıkoronadanbeter hashtag i ile tepkilerimizi dile getirince geri adım attılar ve duyuruya ek yaparak sistemi sadece yüksek lisans öğrencileri için yapıyoruz dendi ancak duyurularda bununla ilgili bir kısıtlama, rektör açıkça öğrencilerine yalan söyledi. Çünkü ilk halinde  “yüksek lisans için" uyarısı yoktu.

Ayrıca mühendislik fakültesinin uygulaması olan intörnlük uzaktan eğitime çevrildi. Bunu istemeyen pek çok öğrenci vardı çünkü bu staj iş bulmayı kolaylaştırıyordu.

Rektör tarafından "Bu yıl mezun olanların mezuniyet töreni de online olsun mu?" şeklinde bir anket yapıldı ancak öğrenciler törenin ertelenmesini ve yazın normalleşme olunca yapılmasını istediler. Anket sonucu online mezuniyet istemiyoruz çıkınca rektör töreni iptal etti.

GAÜN Hukuk fakültesi öğrencileri, sınav aksaklıklarının yarattığı sebeplerden dolayı bu dönem yaz okulu açılmasını istiyorlar. Buna dair twitter’da #gaünhukukyazokuluistiyor etiketinde tepkilerini gösterdiler.

Ayrıca canlı derslere başlandığı dönemde öğrencilerin devam zorunluluğu yoktu. Ancak rektörlük ani bir kararla öğrencilerin devamsızlıktan kalabileceğine dair bir açıklama yaptı. Gelen tepkilere Ali Gür “Sevgili öğrenciler; devamsızlıktan kalma ile ilgili son söz: bir öğrencinin almış olduğu bir dersten NA ile kalması için örgün eğitimin devam ettiği ilk beş haftalık dönemde hiçbir derse katılmamış olması gerekir.”  Dedi. Sonradan alınmış bir kararla birçok öğrenci devamsızlıktan kalmış ve okullarını uzatmış oldular.