CHP'den Boğaziçi açıklaması: Her türlü provokasyona karşı uyanık olmalıyız

CHP Sözcüsü Öztrak, 'Boğaziçililerin haklı taleplerinin itibarsızlaştırılmasına yönelik her türlü provokasyona, tahrike karşı da öğretim görevlileri, öğrenciler hepimiz uyanık olmalıyız' dedi.

Haber Merkezi

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin MYK toplantısında konuştu. Öztrak, "Boğaziçililerin haklı ve meşru taleplerinin itibarsızlaştırılmasına, kirletilmesine yönelik her türlü provokasyona, tahrike karşı da öğretim görevlileri, öğrenciler, hepimiz uyanık olmalıyız" dedi.

Öztrak’ın konuşmalarından satır başları şöyle:

"-(Tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri) Bilimle arası iyi olmayan saray, bir ay önce, Boğaziçi Üniversitesine rektörlüğüne kayyum atadı. Atama dünyada kabul görmüş yöntemlere göre yapılmadı. Boğaziçi Üniversitesi’nin öğretim üyeleri ve öğrencileri de haklı olarak, bu atamaya demokratik tepki gösterdiler. Bu tepki son derece meşrudur. Bu barışçı direniş son derece haklıdır. Bu tepkiye ve direnişe sonuna kadar elbette sahip çıktık, çıkacağız. Ancak Boğaziçililerin haklı ve meşru taleplerinin itibarsızlaştırılmasına, kirletilmesine yönelik her türlü provokasyona, tahrike karşı da öğretim görevlileri, öğrenciler, hepimiz uyanık olmalıyız. Provokasyonlara ve provokatörlere izin vermemeliyiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, inanların inançlarına yönelik aşağılamaları da, insanların “tercih” ve “yaşam tarzına” yönelik nefret dilini ve hakareti de kabul etmeyiz.

-Ülkenin polis teşkilatının emanet edildiği İçişleri Bakanı’nın, yaşam tarzı ve tercihler üzerinden kullandığı 'sapkın' dil bir nefret suçudur. Bunu kınıyoruz. Bu riyakârların niyetinin kirli olduğu açıktır. Mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim ile dalga geçen, rüşvetçi bir bakan eskisini, bu ülkenin Büyükelçisi yapanların, Kabe’yi pastalarına maket yapıp, kesenlerin, Kabe’nin etrafına oteller, AVM’ler yapılırken sessiz kalanların, ne inanların kutsalını ne de Kabe’yi savunmak gibi bir dertleri olmadığını da biliyoruz. Biz, Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencilerinin, haklı ve barışçı direnişlerini destek vermeye devam edeceğiz. Bu meşru direnişi itibarsızlaştıracak tahriklerle de mücadele edeceğiz.

-Dükkânlar kepenk kapatıyor, caddeler satılık-kiralık dükkân ilanından geçilmiyor. Ama saray esnafın feryadını duymuyor, halini görmüyor. Sarayın kibirlisi de milletle alay eder gibi 'Kapanan dükkân yok' diyebiliyor. Ama saray bildiği en iyi işi yapıyor. Önce esnafı suçluyor, Sonra da işi 'komisyona havale' ediveriyor. 

'Bu nasıl bir reformsa 84 gündür adı var kendi yok'

-Ülkenin sorunlarına bir çözüm bulamayan, artık ülkeyi yönetme kabiliyetini yitiren Saray, aylardır bir 'reform yapacağız' türküsü tutturmuş gidiyor. Ama bu nasıl bir reformsa 84 gündür adı var kendi yok. 

-Reform dedikleri paketin içinde Cumhurbaşkanının Yüksek Yargıya yapacağı atamalarda, Anayasa’ya karşı hülle yapmasını engelleyecek düzenlemeler olacak mı? HSK’yı istediği gibi tasarlamasını engelleyecek düzenlemeler olacak mı? TBMM’nin yasama yetkisine ortak olduğu kararnamelere sınır getirilecek mi? TCMB Başkanının görevden alınması zorlaştırılacak mı? Düzenleyici Denetleyici Kurumların bağımsızlığı güçlendirilecek mi? Kamu İhale Kanunu AB standartlarına getirilecek mi? Beş müteahhide verilen dövizli garantiler, TL’ye çevrilecek mi? Mücbir sebep nedeniyle bu projeler kamuya devredilecek mi?"