ABD, Avrupa ve Rusya arasında dön dolaş!

Son haftalarda dış politika konuları kendini dayatıyor, gündemin ilk sırasını işgal etmeye devam ediyor. Bu hafta da buna devam edelim.

Geçen hafta İdlib ve Libya’da yaşananlar şu soruyu gündeme getirdi: Türkiye yönetimi Rusya’dan uzaklaşıp ABD’ye mi yaklaşıyor?

Kısa cevap; ikisi ile de gerginlik yaşıyor, üçü ile flört etmeye çalışıyor. İktidarlar Türkiye’nin yönünü bu kadar hızlı çevirmeyi hayal ederler, fakat fiilen bunu gerçekleştirmek öyle kolay olmaz. En azından iki nedenle; ilki, Türkiye küçük bir kayık değil ki bir kürek hamlesiyle yön değiştirsin. İkincisi, yönelmek istediğin aktörler sana karşılıksız alan açmaz, hatta seni maymuna çevirebilirler. Yalnızca iktidarı madara etmekle kalmaz, halkı iliğine kadar sömürebilirler.

İktidar ne yapmak istiyor?

Rusya’dan kopmadan ABD ve Avrupalı güçlerle flört etmek istiyor. ABD’nin gösterişli teşvikinin öncekilerden farklı olmadığı bilinmekle birlikte Türkiye yönetimi alanda görünür olmak adına ve ABD’nin hazırladığı yaptırımları müzakere etmek ümidiyle ABD yönetimi ile flörtü yeniden deneyebilir. Yine de bugün itibarıyla böyle bir yakınlaşmanın kolay olmayacağının altını çizelim, çünkü ABD yönetimi verebileceği desteği göstermediği gibi, iktidar üzerinde kurduğu ablukayı kaldırmaya yanaşmıyor. Pazarlığı daha yüksekten açacağı konulara saklıyor. ABD’de seçimler sonuçlanıncaya kadar Türkiye-ABD ilişkisinde radikal bir değişim beklemek yanıltıcı olur. Türkiye’de iktidar batının tongasına basar mı, göreceğiz.

Avrupalı güçler ve Rusya ile ilişkiler konusunda ise şimdilik şu tespiti yapmak mümkün: Henüz sonuçlanmayan iki öneri görücüye çıkarılmış durumda: Türkiye yönetiminin dillendirdiği 5 Mart’ta yapılması umulan dörtlü toplantı önerisi; Almanya, Fransa, Türkiye ve Rusya’dan oluşması öngörülüyor, fakat Rusya, adının böyle bir formatta, özellikle İdlib konusunda geçmesini istemiyor, çünkü bu hamle Soçi sürecine Avrupa’yı karıştırıp Rusya’nın pozisyonunu zayıflatmak anlamına gelir.

Buna karşı, Rusya’nın savunduğu ikinci öneri; Rusya, İran ve Türkiye’nin İdlib konusunda yeniden bir araya gelmesi. Buna, esas itibarıyla Astana süreci üzerinden, Soçi mutabakatını kurtarma hamlesi denebilir. Rusya bugünlerde bu hamlenin içini doldurmaya çalışıyor. Bu hafta durum netleşebilir.

Şu ana kadar iki öneri de ortada duruyor. İlk önerinin (Avrupa önerisi diye adlandıralım) Rusya dahil formatının gerçekleşmesi Rusya’nın itirazı nedeniyle mümkün gözükmüyor. Rusya’ya rağmen, İdlib konusunda, böyle bir toplantı yapılması durumunda (bir) alınacak kararların uygulanması hayali kalır, (iki) Türkiye yönetimi ayıyı kovmak için kurdu davet etmiş olur ki, sorun genişler, Avrupa’ya alan açılır ve Rusya ile gerginlik tırmanır. ABD’ye yakınlaşmayı garantilemez. Türkiye’de iktidar bunu şimdilik göze alır mı? ABD’den garanti almadan bunu göze alması zor, öte yandan ABD garanti vermiyor, seçimler sonuçlanıp yeni yönetim oluşuncaya kadar böyle bir beklenti içinde olmak için cidden saf olmak gerekir. ABD yönetimi Suriye’yi siz dağıtırsanız bana uyar diyor. İsrail’in işine yarayan ve kendi kontrolünden çıkmayan her hamleye yeşil ışık yakmakla yetiniyor. Bedelini üstlenmeye hazır olun mesajını eklemeyi de unutmuyor.

Türkiye yönetimi uluslararası alanda görünür kalmayı istiyor, Suriye ve Libya meseleleri de bu doğrultuda bugüne kadar oldukça elverişli alan sundu. Bu durumda Türkiye yönetiminin iki öneriye de karşı çıkmayacağını tahmin etmek mümkün.

Önümüzdeki haftalarda, sözü edilen önerilerin gündemi meşgul edeceğini, basında sözü edilen ve dahi başka söylencelerden çokça bahsedilme olasılığının yüksek olduğunu belirtmekle birlikte, esas itibarıyla Suriye ve Libya’da alanda fiilen yaşanacakların belirleyici olacağının altını çizelim. Alanda yaşananların muktedirlerin göstermeye çalıştığı gibi olamadığı çok açık. Söylenceler üzerinden üretilen tevatürler inandırıcı olmaktan uzak. Türkiye yönetimi Suriye ve İdlib’de kaygan bir zemin üzerinde dön dolaş yapıyor, geri kayıştan kurtulamıyor. Umudu emperyalistlerle iş birliğine bağlamak böyle bir sonuca götürüyor, ders çıkarmasını bilene…