2013-2014 öğretim yılı ile 2020-2021 yılları arasında, imam hatip okulu sayısı 2.235’ten 5.100’e, imam hatip öğrenci sayısı 714 binden 1.380.970’e çıkmıştır. 

Köy Enstitülerinden sonra (VI)!

R. T. Erdoğan 28 Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçilmiş, başbakanlığa getirilen Ahmet Davutoğlu da bu görevi 24 Mayıs 2016’ya kadar sürdürmüştür. A. Davutoğlu’ndan sonra da Binali Yıldırım başbakanlığa getirilmiştir. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında OHAL ilan edilmesiyle Cumhurbaşkanı’nın eli daha da güçlenmiştir. 16 Nisan 2017 günü yapılan halk oylamasında Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin kabul edilmesinden sonra yapılan 24 Haziran 2018 seçimini kazanan R. T. Erdoğan, tüm yetkileri elinde toplamıştır. Bu yıllarda gerçekleşen piyasacı ve gerici dönüşümleri aşağıdaki gibi özetlenebilir.  

  • 11 Kasım 2014’te, YÖK başkanı G. Çetinsaya görevden alınıp onun yerine, tarikatçı olduğu bilinen ve 2010-2014 yılları arasında YÖK başkanvekilliğini yürüten Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç getirilmiştir. 
  • 1-5 Aralık 2014 tarihlerinde toplanan ve büyük çoğunluğunu AKP’lilerin oluşturduğu 19. Milli Eğitim Şurası’nda alınan gerici kararların bir bölümü şöyledir: Osmanlıca zorunlu ders olmalıdır. İnsan hakları, yurttaşlık ve demokrasi dersi kaldırılmalıdır. Turizm lisesinde alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersi kaldırılmalı ve öğrenciler alkollü içki servisi yapılan yerlerde staj yapmamalıdır. 
  • 1 Nisan 2015 tarih ve 6641 sayılı yasayla ‘Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ kurulmuştur. Cumhurbaşkanı’nın, 12 Aralık 2017 tarihli TÜBA töreninde, “Tarih boyunca bilimi yaratıcının büyüklüğünün ispatı olarak kullanan da, yaratıcıya isyanın gerekçesi haline dönüştüren de olmuştur1” demesi, bu üniversitenin ne yönde çalışacağının işareti olmuştur.  
  • 17 Nisan 2015’te çıkarılan Öğretmen Atama Yönetmeliği ile öğretmen atamalarında performans değerlendirilmesi uygulaması başlatılarak, AKP’li olmayanların öğretmen olmasına önemli bir engel getirilmiştir. 
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türk hükümetinden “zaman geçirmeden öğrencilerin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir sisteme geçmesini” istemiştir (ntv.com.tr, 16 Eylül 2014). Ancak AKP o tarihten bu yana böylesine bir değişikliğe gitmemiştir. 
  • 3 Aralık 2015’te Diyarbakır’ın bir köyündeki Kuran kursu binasında çıkan yangında altı çocuk ölmüştür. Bu olay üzerine diyanet  başkanı, “Allah’ın takdiri …Cenab-ı Hak bu şekilde takdir etti ve aldı” deyip ölenleri ‘hükmen şehit’ ilan etmiştir!
  • Cumhurbaşkanı 2016 başında Barış Bildirisi’ni açıklayan akademisyenlere, “… Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız, karanlık; Bir hukuk devleti olan Türkiye'de akademisyenlerin suç işleme imtiyazı yok; Bunlar sadece vicdansız değil, aynı zamanda ahlak yoksunu2” gibi sözlerle hakaret etmiştir. Bildiriyi imzalayan akademisyenler hakkında soruşturma açılırken, 400 kadar imzacı akademisyen üniversitelerinden atılmıştır. Davası sonuçlananlara hapis cezası verilmiştir. Ceza alanların başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi’nin, 30 Temmuz 2019 günü hapis cezası veren mahkemelerin “hak ihlali” yaptıklarına karar vermesi üzerine tüm imzacı akademisyenler beraat etmiştir. Ancak üniversiteden çıkarılanlar hâlâ üniversitelerine geri döndürülmemiştir.
  • 24 Mayıs 2016’da İsmet Yılmaz eğitim bakanı olmuştur.
  • 17 Haziran 2016 tarih ve 6721 sayılı yasayla her türlü eğitim kurumu açacak ve gerekli kadroları yetiştirecek-bakanlığa alternatif hizmet verecek ve AKP’nin güdümünde olacak Türkiye Maarif Vakfı (TMV) kurulmuştur. 
  • Ağustos 2016’da, TTK başkanlığına bir ilahiyatçı ve bir genel müdürlüğe de bakanın kardeşi getirilmiştir.
  • İ. Yılmaz, bakanlığın adının maarif bakanlığı olmasını savunmuştur! 
  • Proje okulu uygulamasıyla Kabataş Erkek Lisesi müdür yardımcılığına gelen kişi, “…Artık bu memlekette neyi bekliyoruz, neyi ümit ediyoruz, diyoruz ki artık bütün okullarımızın imam hatip lisesi gibi olma zamanı geldi3” diyebilmiştir.
  • 15 Temmuz 2016 günü gerçekleşen Fetöcü darbe girişimi OHAL KHK’leriyle “1.065’i özel okul, 361’i diğer özel öğretim kurumu ve 848’i özel öğrenci yurdu olmak üzere toplam 2.274 kurum,  … 15 Vakıf Üniversitesi kapatılmıştır. … 5 bin 904 akademisyen … ihraç edilmiştir” (Eğitim Sen, 2018: 3). Tüm askeri okullar kapatılıp öğrencileri tutuklanmıştır. Harp okulları yerine  Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak Milli Savunma Üniversitesi kurulmuştur. 
  • İ. Yılmaz, 2016 Eylül’ünde, Duvarında Hitler ve Usame Bin Ladin'i öven gerici bir şairin ‘Hak Yol İslam’ şiirinin asılı olduğu Keçiören’deki bir okulun açılışını yapmıştır.
  • Cumhuriyet değerleri yerine gerici değerleri öne çıkaran bir müfredat 2017-2018 öğretim yılından itibaren uygulamaya konmuştur.
  • İ. Yılmaz, laik ve bilimsel eğitime karşı olan gerici kuruluşlarla işbirliği protokolleri imzalamaya başlamıştır.
  • AKP Lideri’nin isteği üzerine 2017 sonlarında TEOG yerine ‘Liseye Geçiş Sistemi’ getirilmiştir. Bu sistemde, sınava girenlerin yüzde 10 kadarı, bakanlığın belirlediği ve ‘nitelikli!’ dediği liselere girebilmektedir. Diğerleri ise aldıkları puanlara göre yaşadıkları yöredeki (önemli bir bölümü imam hatip olan) bir okula girebilmektedir. Bu sistemin uygulanmasıyla özel okullara ve açık liseye giden öğrenci sayısı hızla artmaya başlamıştır. Nitelikli liseler içinde de imam hatipler önemli bir yer tutmaktadır.
  • 10 Temmuz 2018’de kurulan Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’nde, 2003-2006 yılları arasında TTK başkanı olan Prof. Dr. Ziya Selçuk eğitim bakanı olmuştur.
  • Cumhurbaşkanlığı bünyesinde ‘Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’ oluşturulmuş, bu kurula laik ve bilimsel eğitim karşıtlığıyla bilinen Eğitim-Bir-Sen’in yıllarca başkanlığını yapan bir ilahiyatçı, imam hatip mezunu olup özel öğretim kurumları genel müdürlüğü yapmış bir bürokrat ile çoğu vakıf üniversitelerinde çalışmış 7 akademisyen atanmıştır. 
  • 10 Eylül 2018’de yönetmelikten karma eğitim koşulu çıkarılmıştır.
  • Anadolu Lisesi açmak için iki sınıf dolduracak öğrenci olması koşulu getirilirken, imam hatip açmak için böylesi bir koşul getirilmemiştir. 
  • Z. Selçuk, eğitimli gençlerimizin yurt dışına göçmesi konusunda, “Türkiye lehine lobi oluştururlar, Türkiye’yi tanıtırlar ve nüfus sorunumuz yok” diyebilmiştir (Milliyet, 28 Ekim 2018)! 
  • Z. Selçuk, 8 Eylül 2018’de, resmi bir mekanda değil de Hilton’da, ‘Eğitim 2023 Vizyonu’nu açıklamıştır. Açıklamasında “Evrensel karakteri güçlendirilecek İmam Hatip Okullarının millî bir model olarak başka ülkelere örnek olma potansiyeli artacaktır4” demesi, vizyonun piyasacı ve gerici içeriğini özetler nitelikte olmuştur. 
  • Z. Selçuk, 29 Aralık 2018’de okullarda toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan projelerin yaygınlaştırılacağını söylemişse de, bakanlık 6 Ocak 2019 günü, “Bakanlığımızın gündeminde, bu alanda devam etmekte olan bir proje yoktur5” açıklamasını yapmıştır. 12 Eylül 2019’da da ilgili yönetmelikten ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ ifadesi çıkarılmıştır. 
  • Antalya 4. İdare Mahkemesi, 04.06.2020 gün ve E: 2019/115, K: 2020/294 sayılı kararıyla Ensar Vakfı Antalya Şubesi İle Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü Arasında İmzalanan Protokolün iptaline karar vermiştir (www.memurlarnet, 17 Temmuz 2020). Bu karar, “…bir kamu hizmeti olan eğitim öğretim hizmetinin, Devletin hizmet alanı içerisinde ancak genel idare esaslarına göre memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesine ilişkin Anayasanın amir hükmüne ve Türk Milli Eğitiminin temel ilke ve kurallarına aykırı olduğu” gerekçesiyle alınmıştır. Ancak Z. Selçuk, Danıştay kararına karşın bu tür kuruluşlarla protokol imzalamaya devam etmiştir. 
  • Z. Selçuk, 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri öncesinde, “Eğitimde güçlü bir beklenti varsa o zaman yerel seçimlerde bize destek olunması gerektiği çok açık” diyebilmiştir.
  • Z. Selçuk, “Solcular sömürür” ve “Gözlerini kan bürümüştür” gibi ifadelerin yer aldığı kitabın bir lisede okutulmasını, “Okuma alışkanlığı kazandırılmak için okutuldu” diyerek savunmuştur (pırha.net, 11 Haziran 2019). 
  • Sağcıların Allah topluluğu, solcularınsa şeytan topluluğu olduğu" gibi ifadeleri içeren bir kitap bakanlık tarafından okullara önerilmiştir (Cumhuriyet, 9 Mayıs 2020). 
  • Z. Selçuk, “Eğitimde asıl yük, öğretmenin maaşıyla ilgilidir” diyebilmiştir (Cumhuriyet, 29 Ağustos 2020).
  • 2021 Ocak ayında pek çok il ve ilçe milli eğitim yöneticileri okullara, “Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler derslerini seçtirin” talimatı göndermişlerdir.  
  • 6 Ağustos 2021’de Prof. Dr. M. Özer, eğitim bakanlığına getirilmiştir. 
  • M. Özer, Necip Fazıl Kısakürek’e “üstat” ve “Sanat, Allah (C.C) aramaktır. Diğerleri teferruattır” gibi görüş sahipleri6 TTK üyesi yapmıştır. 
  • 1-3 Aralık 2021 tarihlerinde toplanan 20. Milli Eğitim Şura’sının açılışı Saray’da ve toplantıları da bakanlık şura salonunda değil 5 yıldızlı otelde gerçekleştirmiştir. “Okul öncesi öğretim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalıdır. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında uluslararası sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda yeni programlar açılmalıdır. Yabancı dil ağırlıklı mesleki eğitim programları yaygınlaştırılmalıdır” gibi, gerici ve piyasacı öneriler yapılmıştır.
  • 16 Eylül 2021’de Kahramanmaraş’taki bir Kuran kursunda 4 çocuğun istismar edildiği ortaya çıkmıştır. 
  • 11 Şubat 2022’de Erzurum’da DİB’e bağlı Kuran kursunda çocuklara 5 ay boyunca cinsel istismarda bulunan personel görevine iade edilmiştir.  

2013-2014 öğretim yılı ile 2020-2021 yılları arasında, imam hatip okulu sayısı 2.235’ten 5.100’e, imam hatip öğrenci sayısı 714 binden 1.380.970’e çıkmıştır. 

[email protected]