Venezuela ile dayanışma çağrısı

19 Nisan Dünya Venezuela Dayanışma Hareketi Günü'nde Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçiliği Uluslararası Dayanışma ve Barış İçin Mücadele Komitesi emperyalizme karşı birlik içinde olmaya ve ABD'yi kınamaya çağırdı.

Dış Haberler

Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçiliği Uluslararası Dayanışma ve Barış İçin Mücadele Komitesi, 19 Nisan Dünya Venezuela Dayanışma Hareketi Günü vesilesiyle bir açıklama yayımladı. 

Yapılan açıklamada, demokratik, ilerici, emperyalizm karşıtı ve barış savunucusu güçler, gelişmekte olan saldırıları ve emperyalist tehditleri reddetmek, müdaheleleri kınamak, ülkeye karşı uygulanan ambargonun durmasını talep etmek, barışı ve Venezuela'nın egemenliğini savunmak için 19 Nisan Dünya Venezuela ile Dayanışma Hareketi’ne katılmaya davet edildi. 

Yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:

''Emperyalist güçler arasındaki rekabette en önde yer almak amacıyla stratejik kaynakların, yeni pazarların, ticari rotaların ve çalışmaya hazır iş gücünün kontrol edilmesi; bununla birlikte, teknik ve bilimsel ilerlemeden çıkar sağlanması hususunda bütün dünyada eş zamanlı acımasız bir mücadele gerçekleşmektedir. Uluslararası seviyedeki güçlerin tutumunu belirleyen bu çatışmaya ek olarak, insanlık uzun zamandır ilk kez kapitalist sistemin neoliberal hükümetlerin emrinde olduğu ülkeleri bütün gücüyle cezalandıran bir pandemiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu durum karşısında neoliberal hükümetlerin temel eylemi ise ekonomiyi kurtarmak için tekellerin sağlığını korumak olmuştur. 

Gelişmekte olan bu yeni durum, dünya ekonomisi için ağır sonuçlar doğurmakta ve dünya halklarının yaşamı için en kötü fiziksel şartların oluşması anlamına gelmektedir. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından hazırlanan son rapora göre, uluslararası büyüme rakamlarında %100’den fazla daralma beklenmektedir. Bu raporla birlikte, merkez güçler arasında yaşanan ekonomilerinin gerilemesini durdurma rekabeti, aralarındaki gerilimi her gün biraz daha artıracağı öngörülebilir bir durumdur. 
Büyük şirketlerin hayatta kalmasını sağlamak amacıyla uluslararası finans kuruluşlarının kredileriyle başa çıkılması hususunda gelişen tartışma çercevesinde, bu çatışmalar, ortaya çıkan acil sağlık durumuna cevap vermek için korsanlık ve kaçakçılık eylemlerinin tekrar yaşandığını göstermektedir. Bu olaylar, gücümüzü kurulu dünya düzenini değiştirmeye yoğunlaştırmadığımız için mahkum olduğumuz barbarlığı temsil etmektedir. 

İnsanoğlunun, büyük ihtimalle nükleer silahların kullanılacağı ve yıkıcı boyutları kendi varlığını tehlikeye sokacak bir dünya savaşının eşiğinde olması muhtemeldir. İlerici ve barışı savunan güçler, 75 yıl önce 1945 yılında 2. Emperyalist Dünya Savaşı bittiğinde olduğu gibi bugün de Amerika Birleşik Devletleri emperyalizminin savaşların temel nedeni olduğunu savunmaktadır. Bu gerçeklik hiç olmadığı kadar geçerliliğini korumaktadır. 

Muazzam kaynaklarıyla emperyalist güçlerin stratejik hedefi konumunda olan Venezuela, bahse konu gerilimlerin merkezinde bulunmaktadır. Venezuela’nın elinde bulunan enerji, mineral ve su kaynaklarının yanısıra sahip olduğu biyoçeşitlilik, tekellerin hizmetinde büyük bir kaynak akışı oluşturacak olması nedeniyle gelecek sistem krizleriyle en uygun fiziki şartlarda mücadele edilmesini sağlayacaktır. 

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’daki emperyalist güçler, işbirlikçileriyle birlikte, Venezuela’ya karşı saldırılarını durdurmadılar ve gerçekleştirmeye devam ettikleri müdaheleci eylemleri, siyasi, ekonomik, toplumsal ve hatta askeri alanlarda yer bulmaya devam etmektedir. Bu müdahaleci eylemler, ülkedeki sürecin istikrarsızlaştırılması ve ulusal kaynakların teslim edilmesine kayıtsız kalacak itaatkar bir hükümetin getirilmesi için uygun şartların oluşturulmasını hedeflemektedir. 

Bir süre önce, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı tarafından “Venezuela’da demokratik geçiş çerçevesi” isimli bir belge yayınlanmıştır. Belgede, Venezuela’nın yasal olarak seçilmiş hükümetinin şartsız boyun eğmesi ve bir geçiş konseyi oluşturulması öngörülmüş ve silahlı kuvvetlere Anayasa’yı ihlal etmesi ve emperyalizm yanlılarıyla birlikte yeni bir koalisyon hükümeti kurması çağrısı gerçekleştirilmiştir. 

Venezuela’ya karşı yöneltilen saldırıların bir parçası olan bu belge yayınlanmadan önce, iç işlerine müdahalenin, uluslararası hukukun ihlalinin, bir ülkennin bağımsızlığını tanımamanın ve halkların kendi kaderini tayin hakkına saygısızlığının en açık örneği olarak, 26 Mart 2020 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Başsavcısı, Bolivarcı

Venezuela Cumhuriyeti’nin Başkanını, hükümetin ve silahlı kuvvetlerin önde gelen yetkililerini yasadışı uyuşturucu kaçakçılığından suçlamış ve bu yetkililerin yakalanması veya onlarla ilgili bilgi verilmesi durumunda ödül verileceği belirtilmiştir. Yalan haber oluşturmayı ve ülkeye müdahale edilmesini meşrulaştıran bu dosyayı güçlendirmeyi hedefleyen bu provokasyon eylemini kınıyoruz. 

Bu iddia aracılığıyla, Amerika Birleşik Devletleri’nin kıtadaki askeri mevzileri Venezuela’nın petrol satışını olduğu kadar gıda, ilaç, hammadde ve günümüzde COVID – 19 kaynaklı acil sağlık durumuyla mücadele kapsamında oldukça önemli tüketim ürünlerinin ithalatını da imkansız hale getiren deniz ambargosunu sertleştirmeyi hedefleyen Amerika Birleşik Devletleri’nin kıtadaki askeri mevzileri ve Venezuela karasularına yakın bir şekilde konumlanmış 4. Filo ve Güney Komutanlığı güçlendirilmiştir. 

Ekonomiyi boğmayı, üretimi durdurmayı, hareket kabiliyetini sınırlandırmayı hedefleyen ve hali hazırda ülkeyi 12 Milyar Dolar zarara uğratan tek taraflı zorlayıcı önlemlerin (yaptırımlar) genişletilmesiyle Venezuela’ya karşı uygulanan ambargo ağırlaştırılmıştır. Bu durum, yaptırımları uygulayan ve destekleyen ülkeler tarafından Venezuela’ya karşı yürürlüğe koyulan devamlı ve sistematik bir soykırım anlamına gelmektedir. 

Gelişmekte olan saldırıları ve emperyalist tehditler reddetmek, müdaheleleri kınamak, ülkeye karşı uygulanan ambargonun durmasını talep etmek, barışı ve bu ulusun egemenliğini savunmak için demokratik, ilerici, emperyalizm karşıtı ve barış savunucusu güçleri, 19 Nisan Dünya Venezuela ile Dayanışma Hareketi’ne katılmaya davet ediyoruz.''