Önceki gün Meclis'te onaylanan "Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" kapsamında öğretmenlerin izin sürelerinin kısaltılmasının önü açılırken, söz konusu düzenleme eğitim emekçilerinin tepkisini çekti.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, düzenlemeyi soL’a değerlendirirken, "Temel mesele, siyasi iktidarın, eğitim ve bilim emekçileriyle ve sendikaları ile tartışma gereği dahi duymadan, eğitim ve yükseköğretim alanını yeniden yapılandırmasıdır” dedi.
Öğretmenlerin hafta sonu, yaz ve yarı yıl tatillerine göz diktiler
Kanun teklifinin esasen yükseköğretim alanına dönük hazırlandığına işaret eden Aydoğan, “Yürürlük ve yürütme maddeleri hariç 26 maddeden oluşan teklifin iki maddesi MEB ile ilgili. Söz konusu öneri ile 21. maddesi ile 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununda bulunan öğretmenlerin izinlerine ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılıyor” dedi.
Asıl tartışmalı olan 22. Madde ile öğretmenlerin tatillerine ilişkin kimi teklifler getirildiğini belirten Aydoğan, “Bu teklife göre öğretmenler yaz tatilindeki iki ay aralıksız izinli olacak ancak olağanüstü durumlardan dolayı bu tatil süresi bir aya indirilebilecek. İkinci önemli nokta da, yaz tatili dışında kalan tatil dönemlerinde öğretmenlere mesleki gelişimle ilgili görevler verilebilecek. Yaz tatili dışında kalan tatiller denildiğinde ise kastedilen hafta sonu ve yarı yıl tatilleridir” ifadesini kullandı.
‘Rehber öğretmenlerin tüm tatil dönemlerinde çalıştırılmasının önü açılıyor’
Rehber öğretmenlerin ise sanki öğretmenlerden ayrı bir kategori olarak kabul edildiğini ve ayrı bir düzenleme yapıldığını dile getiren Aydoğan, “Bu kanun tasarısı yasalaşırsa rehber öğretmenlerin istekleri ve tercihleri aranmaksızın tüm tatil dönemlerinde görevlendirilmelerinin önü açılmaktadır” diye konuştu.
Öğretmenlerin tatillerinin yeniden düzenlenmesi ile öğretmenlerin çalışma süreleri ile ilgili siyasi iktidarın tek taraflı tasarrufunun önünün açıldığına dikkat çeken Aydoğan, “Temel mesele ise, siyasi iktidarın, eğitim ve bilim emekçileriyle ve sendikaları ile tartışma gereği dahi duymadan, eğitim ve yükseköğretim alanını yeniden yapılandırmasıdır” dedi.
‘Mevzuattan bile haberleri yok’
Siyasi iktidarın eğitim ve bilim emekçilerini söz ve karar süreçlerine dahil etmeden, eğitim emekçilerine, öğrencilere, velilere rağmen ideolojisinin gereği kamu yapılandırmasını yaşama geçireceğini deklare ettiğini belirten Aydoğan, “Milli Eğitim Bakanı'nın yaz tatili ile ilgili yaptığı son açıklama ise bu yasaları hazırlayanların ve bakanlığın varolan mevzuatın dahi bilgisine sahip olmadığını göstermektedir. Telafi eğitimini düzenleyen mevzuatta okulların kapalı olduğunu gün sayısının 2/3'ü üzerinden telafi eğitiminin planlanması gerektiği belirtilmiştir” ifadesini kullandı.
‘Akademisyenlerin tasfiyesine dönük adım…’
Aynı düzenleme kapsamında akademisyenlere yönelik işten çıkarmayı kolaylaştıran maddelerin de yer almasına ilişkin açıklamada bulunan Aydoğan şöyle konuştu:
Bu kanun ile yükseköğretim alanında bilimi, insan, toplum, doğa yararını savunan bilim insanlarının tasfiyesine dönük adımların siyasi iktidar tarafından hızlandırılmasına tanıklık ediyoruz. Siyasi iktidar salgın gibi son derece kritik bir süreçten geçerken dahi siyasi ajandasını işletmeye devam etmektedir.
Yükseköğretim kurumlarında disiplin kurullarına çalışanların üyesi oldukları sendikaların temsilcisinin katılması toplu sözleşme ile edinilmiş bir hak olmasına rağmen yasa teklifi ile bu hak da kullanılamaz hale getirilmektedir. TBMM’de görüşülmekte olan yükseköğretimle ilgili teklifler yasalaşırsa, toplu sözleşme ile edinilmiş hakların, yasalar dahil mevzuatla, kullanılamaz hale gelmesinin ikinci örneğini görmüş olacağız. İlki 28 Mart 2020 tarihinde MEB tarafından alınan kararlarla olmuştu.