İşgünü saatinde Sovyetler Birliği dünyanın çok ilerisindeydi

1 Mayıs'ın sembol taleplerinden birisiydi 8 saatlik işgünü. Neredeyse bir buçuk asır sonra işçi sınıfı bu ve diğer birçok talebin çok gerisinde bir dünyada yaşamaya mahkûm bırakılmış durumda. Oysa Sovyetler Birliği'nde yaşanan sosyalizm deneyiminde işçiler dünyanın geri kalanının çok ilerisinde haklar elde etmişlerdi.

Akif Akalın

İşçi sınıfının “işgününün kısaltılması” talebi, artı değer sömürüsüne dayanan sermaye düzenine karşı mücadelesinde önemli bir yer tutar. Proletaryanın 19. yüzyıl boyunca sürdürdüğü kararlı mücadeleyle işgünü 16 saatten 10 saate indirilebilmiştir.

1866 yılında Birinci Enternasyonal’in talepleri arasında “8 saatlik işgünü” talebinin bulunması ve 1 Mayıs 1890’da bütün dünyada “8 saatlik işgünü” için uluslararası eylem çağrısı yapılması, sosyalistlerin tarihsel olarak işgününü kısaltma mücadelesine verdiği önemin somut göstergesidir.

Ekim Devrimi’nin ilk işi 8 saatlik işgünü yasası

Çarlık Rusyası'nda da işgününün kısaltılması işçi sınıfının geleneksel talepleri arasındadır. Avrupa’nın birçok ülkesinde işgününün 10 saate indirilmesi kabul edilmişken Rusya 2 Haziran 1897’de işgününü erkekler için 12, kadınlar ve çocuklar için 10 saate indirmiştir.

Bolşevik Parti hemen 1917 Ekim Devrimi’nin arifesinde, 26 Temmuz – 3 Ağustos 1917 tarihlerinde gerçekleştirdiği 6. Kongresi’nde, işgününün 8 saate (ağır ve tehlikeli işlerde 4 saate) indirilmesi talebini yinelerken bir bakıma hükümet programını sunuyordu. Ekim Devrimi 7 Kasım 1917’de gerçekleşti, Sovyet hükümeti 9 Kasım’da kuruldu ve 11 Kasım’da, devrimden yalnızca dört gün sonra, Bolşevik Parti’nin 6. Kongre kararı gereğince, 8 saatlik işgünü kararnamesi yayımlandı. Böylece Sovyetler Birliği, yeryüzünde 8 saatlik işgününü kabul eden ilk ülke oldu ve diğer ülkelere yol gösterdi. ABD’de 8 saatlik işgünü ancak 21 yıl sonra, 1938 yılında yasalaştırılabildi.

Sovyetler Birliği’nde 10 Aralık 1918’de kabul edilen ilk İş Kanunu (Labour Code) ile işgünü haftada 6 gün ve günde 8 saat, gece çalışmasında 7 saat ve yeraltında ve ağır - tehlikeli işlerde 6 saat olarak belirlendi. Bolşevik Parti’nin 1919 yılında gerçekleştirilen 8. Kongre’sinde “azami” işgününün 8 saati aşamayacağı Parti Programı’na alındı. Daha sonraki yıllarda işgününde çeşitli değişiklikler yapıldı, fakat ağır ve tehlikeli işlerde çalışanların işgünü asla uzatılmadı, aksine kısaltıldı.

Yıllık izin ve ortalama işgünü

Sovyetler Birliği’nde 1922 tarihinde ücretli yıllık izin süresi “asgari 12 işgünü” olarak belirlendi. 18 yaşından küçükler (16 – 18 yaş grubu gençler) için yıllık izin 30 gündü. Sovyetler Birliği’nde “ortalama işgünü” 1924 yılında 7,6 saat, 1925 yılında 7,5 saat ve 1926 yılında 7,4 saat oldu.

7 Kasım 1927’de, Ekim Devrimi’nin 10. yıl dönümü onuruna işgününün kademeli olarak 7 saate, gece çalışmasının 6 saate ve ağır ve tehlikeli işlerde 4 saate indirilmesine ve ağır - tehlikeli işlerde çalışanların yıllık izninin 1,5 aya çıkartılmasına ilişkin kararname yayımlandı. Emziren annelerin her 4 saatte bir yarım saat süt iznine çıkması (3,5 saat çalışma, yarım saat süt izni) sağlandı.

Birinci 5 Yıllık Plan (1928 – 1932) çerçevesinde 16 Ocak 1928’de tekstil endüstrisinde 126 bin işçinin çalıştığı 22 fabrikada 7 saatlik işgünü uygulamaya kondu. Böylece henüz kapitalist ülkelerde işgünü 8 saate dahi indirilememişken Sovyet emekçileri kendilerine ve ailelerine daha fazla zaman ayırabilme olanağına kavuştu.

1929’da işletmelerin yüzde 18,3’ünde, 1931’de 56,3’ünde, 1932’de 80,9’unda ve 1933’te bütün işyerlerinde işgünü 7 saate indirildi. Bu dönemde sağlık personelinin çalışma saatlerinde düzenlemelere gidildi, hekimlerin günde 4 – 6 saat, feldsherler (sağlık memuru), ebeler ve hemşirelerin 4 – 7 saat, diğer emekçilerin 6 – 8 saat çalışması sağlandı.

1936 Anayasası’nın 119. maddesi (dinlenme hakkı), işgününü 7 saat olarak belirledi, fakat 2. Paylaşım Savaşı nedeniyle 26 Haziran 1940’ta çıkartılan bir yasayla, işgünü 8 saate uzatıldı. Bu durum Anayasa’ya aykırı olduğundan Şubat 1947’de, 1936 Anayasası’nın 119. maddesi değiştirilerek işgünü 8 saate çıkartıldı. 10 Mart 1956’da işgünü yeniden 7 saate indirildi ve bu tarihten itibaren 10 yıl süreyle haftanın beş günü 7 saat ve cumartesi günü 6 saat çalışma norm haline geldi.

Haftalık çalışma süresi

7 Mart 1967’de, Ekim Devrimi’nin 50. yıl dönümü olan 7 Kasım 1967’den itibaren Cumartesi gününün tatil ilan edilerek, haftalık işgününün 5 güne indirilmesine karar verildi. Belirli mesleklerde çalışma saatlerinde yeniden düzenlemeler yapılarak, haftalık işgünü anaokulu öğretmenleri için 36, ilkokul öğretmenleri için 24 ve engellilere eğitim veren öğretmenler için 18 saat olarak belirlendi. Sağlık personeli için işgünü 5,5 – 6,5 saat arasında değişiyordu.

1977 Anayasası’nda 41. maddeyle haftalık işgününün 41 saati aşamayacağı hükme bağlandı. 1987’de haftalık işgünü “ortalamada” 39,4, eğitim sektöründe 32,6 ve sağlıkta 38,6 saat, ulaşım sektöründe ve idari görevlerde 40,5 saatti. Sovyet emekçileri yılda “asgari” 15 işgünü (Cumartesi ve Pazar günleri ile diğer tatil günleri izinden sayılmıyor, böylece asgari 3 hafta kesintisiz izin yapılabiliyor) ücretli izin kullanırken çalışan annelerin yıllık izinleri de yılda 28 işgününden az olmayacak şekilde düzenlenmişti.

Fazla mesai

Sovyetler Birliği’nde fazla mesai, belirli işkollarında ve “istisnai” durumlarda uygulandı. Fazla mesai süresi 2 gün içinde 4 saati (bir gün 1 saat fazla mesai yapmışsa ertesi gün en fazla 3 saat fazla mesai yapabilir) ve yılda 120 saati aşamazdı. Fazla mesai için ücretin 2 katı ödenirdi. Öte yandan 18 yaşından küçüklerin, hamile kadınların, sağlık durumu elverişli olmayanların ve öğrencilerin fazla mesaiye kalmalarına izin verilmezdi.

Sovyetler Birliği’nde 1987 “reformlarıyla” çalışma yaşamında sosyalist ilkelerden kopulmasına ve hemen ardından sosyalizmin çözülmesine rağmen, bugün dahi Rusya’da emekçiler bu kazanımlarından bir kısmını koruyabilmiştir.