Çin Komünist Partisi’nin yayın organı Halkın Günlüğü gazetesi bünyesinde İngilizce ve Çince çıkan Global Times gazetesi, yeni ABD hükümetinin Çin politikasını değerlendiren bir başyazı yayımladı.
"ABD hükümetinin Çin’e yönelik tutumunun değişmesi zor" başlığını taşıyan başyazıda, Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki’nin Pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında Çin-ABD ilişkilerine dair sorulan soruya verdiği cevap değerlendirildi.
Psaki basın toplantısında Çin’in ülke içinde giderek otoriterleştiğini, ülke dışındaysa daha da iddialı hareket etmeye başladığını belirtmiş, Çin’i Amerikan işçilerine zarar vermek, ABD’nin teknolojik üstünlüğünü zayıflatmak ve ABD’nin ittifaklarını ve uluslararası örgütlerdeki etkisini tehdit etmekle suçlamıştı. Psaki ayrıca Çin ile girilen stratejik rekabetin 21. yüzyılın tanımlayıcı özelliği olduğunu iddia ederek, Biden yönetiminin Çin ile ilişkilerinde bir sabır yaklaşımıyla yola koyulacağını dile getirmişti.
'Sabır' vurgusu bir dizi farklı anlama gelebilir
Global Times’da yayımlanan başyazıda Psaki’nin açıklamalarının Biden yönetiminin Çin ile ilgili görüşlerinin Trump yönetimininkiyle neredeyse aynı olduğuna dikkat çekilerek, "Biden yönetimi sadece Çin’i sorumlu tutmaya yönelik ‘yeni bir yaklaşımla’ ilgileniyor" değerlendirmesine yer verildi. ABD’nin "sabır"a yaptığı vurgunun bir dizi farklı anlama gelebileceği belirtilirken, Biden yönetiminin önce müttefikleri ile iletişim kurduktan sonra Çin ile görüşmek istiyor olabileceği ihtimaline işaret edildi.
Yazıda Çin’in de ABD politikalarına aynı şekilde "sabır" yanıtı verebileceği vurgulanarak şu görüşlere yer verildi:
"Dünya’daki bütün büyük ekonomiler arasında en güçlü iktisadi toparlanmayı yaşadık. Ülke içinde yüksek bir birlik seviyesine sahibiz. ABD ile ilişkileri geliştirme düşüncesi, Çin’in küresel istikrarı güçlendirmeye yönelik bir iyiniyet jestidir. Çözmek için şu anda Biden yönetiminin yardımına ihtiyaç duyduğumuz büyük ve acil bir sorunumuz yok. Çin, ABD ile olan ilişkilerinin mevcut durumuna ayak uydurabilecek güçlü bir kapasite geliştirmiş durumda. Eğer Washington bir değişiklik yapmak için acele etmiyorsa, neden Pekin etsin ki?
'İlişki savaşa varmayacak bir çıkmaza girmişse...'
Bir ülke olarak Çin’in çıkarları perspektifinden bakıldığında, Çin-ABD ilişkileri sadece güncel sorunlara ve buraya aktarılan enerji miktarına değil, iki ülke arasındaki stratejik rekabetin sonuçlarına da dayanıyor. Yani, Çin ABD’ye kıyasla daha hızlı kalkındığı ve iki ülke arasındaki güç farkı sürekli daraldığı bir dönemde, Çin ile ABD arasındaki ilişki savaş noktasına varmayacak bir çıkmaza girmişse, stratejik bir bakış açısından Çin-ABD ilişkisinin kötü olduğu söylenemez.
Geçtiğimiz dört yıl içinde Trump ekibi sürekli olarak Çin’e baskı uyguladı ve Çin’le ilişkilerini koparmaya çalıştı ama ikisinde de başarılı olamadı. Bunun yerine ABD büyük stratejik kayıplar yaşarken, Çin önemli ilerlemeler kaydetti. Çin-ABD ilişkilerinin düzeltilmesi, Washington’a yönelik mütevazı bir rica değil, Çin’in iyi niyetinin bir göstergesidir. ABD’deki bütün siyasi elitler bunun farkına varmalıdır."
