Fransa'da komünistlerden kriz fırsatçılığına ve sömürüye karşı bülten

Fransa Devrimci Komünist Partisi, yayımladığı bir bültenle Covid-19 salgını sırasında Fransız emekçilerinin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek, bireysel çözümlerin çare olmadığını vurguladı.

Dış Haberler

Fransa Devrimci Komünist Partisi’nin (PCRF-Parti Communiste Révolutionnaire de France) Île-de-France bölge örgütü tarafından 29 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanan La Révolte Francilienne bülteninde, Covid-19 pandemisi boyunca başta sağlık çalışanları olmak üzere emekçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekildi ve alınması gereken acil önlemler sıralandı.

En çok kayıp emekçi yerleşimlerinde

Île-de-France bölgesi için geçen yılın aynı dönemine göre Mart-Nisan aylarındaki ölüm oranı artışları paylaşıldı. Verilere göre emekçi mahallelerinde sağlıksız yaşam koşulları, çalışmaya devam edilmesi veya sosyal güvenceden yoksun bir izolasyon süreci nedeniyle ölüm oranları çok daha büyük bir artış gösterdi. Oranlarda kaydedilen artış en yoğun göçmen nüfusuna sahip olan sanayi kenti Seine Saint-Denis’te %118’e çıkarken tarım alanı olarak bilinen Seine et Marne’de %50 olduğu kaydedildi.

Sağlık çalışanlarının hayati talepleri

Sağlık çalışanlarına kahraman gözüyle bakılması ve onur madalyası verilmesinin yeterli olmadığı söylenirken can güvenliğinin ve temel ekonomik hakların devlet tarafından tesis edilmesi talep edildi. Bu talepler arasında asgari ücretin artırılması, RTT’nin (haftalık maksimum 35 saat çalışma) uygulanması, hasta bakıcısı ücretlerinin AB ortalamasına yükseltilmesi, sağlıklı yaşam için uygun konut inşası, konut yardımlarının sıklaştırılması ve yıllık izin verilmesi bulunuyor.   

Sosyal izolasyon da normalleşme de sınıfsal

İktidarın ve patronların pandeminin ilk aylarında emekçilerin büyük kısmını canları pahasına çalıştırdığı veya başının çaresine bakmaya zorladığı, şu an ise “normalleşme” adı altında bu süreçte gasp edilen hakların geri verilmediği aktarıldı. Emekçilerin tehlike geçmemesine rağmen patronların kârlarını artırmak amacıyla, üstelik yine kendi canları pahasına iş yerlerine döndüğü belirtildi. 

Devletin üst kademelerinin ölen ve sokağa çıkma yasağına uymayan insanları “tek suçlu” ilan ettiğinin altı çizildi. Öte yandan, bu hak gasplarına karşı sağlık emekçileri ile işçi sınıfının diğer katmanlarının ortak çıkarlarının olduğu vurgulanarak tüm emekçiler örgütlü mücadeleye davet edildi: “‘Şu an bir savaştayız.’ deniyor. Evet, doğru ama kime karşı, buna karar verelim. Çünkü burjuvazinin işçi sınıfına karşı sınıf savaşı başlayalı çok oldu.” 

Bir sağlık emekçisinin pandemi yorumu 

Bültende aynı zamanda emekçilerin sürece dair görüşlerine yer verilirken, bir sağlık emekçisi Fransa’daki salgın yönetimine dönük aşağıdaki ifadeleri paylaştı:

“Şeker hastası olan pek çok kişi düzgün şekilde tedavi edilmedi çünkü hastane yönetimi, hükümetten aldığı talep doğrultusunda önceliği Kovid-19 hastalarına verdi. Öte yandan, meslektaşlarımızda virüs semptomları görülmeye başlayınca, test yapılmadı ve beklememiz söylendi. Zaten yeterince maskemiz veya korumamız dahi yoktu. (...) Biz yıllardır personel alımı, daha fazla yatak ve mevcut işlevsiz kaynakların yenilenmesini talep ederken zenginlere vergi afları vermeyi sürdürdüler. Sağlık sistemini bozdular ve şimdi onu canımız pahasına rayına sokmamızı istiyorlar.”