Deprem bölgesinde son durum: Dayanışma engel tanımıyor

İzmir'de depremin ardından kurulan dayanışma çadırları polis zoruyla kaldırıldı. Bu durum tüm yurttaşların tepkisini toplarken, TKP'liler çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.

soL - İzmir

İzmir'de yaşanan depremin hemen ardından açılan deprem dayanışma çadırları halkın ihtiyaç duyduğu dayanışmayı örgütlemişti. Depremzedelerin devam eden günlük yaşamındaki sorunların ortak çözümlerinin bulunması, ihtiyaçların belirlenmesi, yardımların toplanması ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması bu dayanışma sayesinde mümkün olmuştu.

Devletin ve belediyelerin organizasyon becerisinde sınıfta kaldıkları deprem sonrası günlerde Türkiye Komünist Partisi, etkili ve akılcı bir organizasyonla bir İzmirlinin deyişiyle "tıkır tıkır" işleyen bir çalışma gerçekleştirdi. İlk günlerde Menzil tarikatının uzantısı olan bir derneğin karşısında tek etkin güç TKP olurken, halkın tarikatlara muhtaç halde bırakılmaması da böylece mümkün oldu. İzleyen günlerde emekten yana örgüt ve hareketlerin başka dayanışma çadırları da parklarda açılmaya başladı. 

TKP ise hem ülke çapında deprem bölgesine ulaştırılacak yardım malzemelerini toplamayı hem de deprem bölgesinde dayanışma çalışmalarını örgütlemeyi sürdürdü.

Halk polis müdahalesine tepki gösterdi

Depremden bir hafta kadar sonra dayanışma çadırlarına müdahale edildi.

Polis dayanışma çadırlarının kaldırılması sırasında yer yer buralardaki kişileri gözaltına almayı bile başarırken, halkın tepkisi de büyük oldu. Bu tepkilere rağmen çadırlar kaldırıldı.

Son gelen haberlerse gerçekten insanları çileden çıkarttı. Çevrede insanların duş alabileceği bir yer bile yoktu ama dayanışma çadırlarının kaldırıldığı yerlere mescit çadırları kurulmuştu!

Örgütlü dayanışma durmuyor

Türkiye Komünist Partililer, bu yapılanların unutulmaması gerektiğini, halk düşmanlığını teşhir edeceklerini ama örgütlü dayanışmayı sürdürmek konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını söylüyor.

Dayanışma çadırlarının kaldırılması, deprem bölgesindeki insanların ihtiyaçlarını bildirmeleri, partiyle ve dayanışma içinde olan insanlarla temas kurmaları açısından olumsuz bir gelişme olsa da, ilk günlerde kurulan bağlantıların yine "tıkır tıkır" işleyen bir organizasyon içinde yararlı kılındığı anlaşılıyor.

Dayanışma çadırları yok ama TKP’nin oluşturduğu kriz masası yüzlerce aileyle düzenli temas içinde. 

TKP İzmir İl Başkanı ve MK üyesi Başar Özer, “Bir haftadır irtibat kurduğumuz, numaralarını aldığımız aileleri ve onların bize ilettiklerini tek tek arıyoruz. Başka depremzedelerden aldığımız numaraları aradığımızda, kimse ‘neden arıyorsunuz, nerden buldunuz numaramızı’ demiyor. Tepkileri ‘iyi ki varsınız’ demek oluyor” diyor. 

Öte yandan telefonla aramak kendi başına çözüm olabilir mi sorusu da akıllara geliyor. Somut olarak insanlara yardımcı olmak, ihtiyaçlarını karşılamak önemli. Bu konudaki sorumuza Başar Özer, telefonla temas ettikleri insanların ihtiyaçlarını öğrendiklerini, buna göre harekete geçerek onlara ulaştıklarını söyledi.

Özer şunları anlattı:

“Hijyen malzemesi ihtiyacınız var mı? Kronik rahatsızlıkları olan insanlara soruyoruz: İlaçlarınız var mı, alabiliyor musunuz? Bunları dayanışma içinde karşılayıp ulaştırıyoruz. Psikolojik destek ihtiyacı var insanların mesela. Hiç küçümsenecek gibi değil. Ya da sıklıkla hukuki desteğe ihtiyaç duyuluyor.”

Gıda ihtiyaçlarının nasıl karşılandığını sorduğumuzda Özer şöyle yanıt veriyor: 

“Artık çadır kentlerde bir şekilde yemek dağıtılıyor ama pide ayranla bitmiyor mesele. 1 hafta oldu. İnsanların ihtiyaçları değişiyor. Depremde paldır küldür dışarı çıkarken gözlüğünü evde bırakmış insanlar. Ya da havalar soğurken kışlık botlara, montlara ihtiyaç duyuyorlar. Biz tek tek arayıp ayakkabı numarasına kadar alıyoruz.” 

Özer, yaptıkları işin insanlara bir şeyler dağıtmak olmadığının altını çiziyor. Saptanan ihtiyaçlar yine dayanışma içinde karşılanıyor. TKP yemek dağıtmıyor, giyecek dağıtmıyor. İnsanların birbiriyle dayanışmasını örgütlüyor, buna aracılık ediyor. İhtiyaç sahiplerine bir şeyler dağıtılırken, TKP kendisini pazarlamıyor: Örgütlülüğü ve dayanışmayı öğretiyor.

Mahalleli kızgın

Çadırların kaldırılması konusundaki tepkiler ise gerçekten çarpıcı. Çok sayıda AKP ve MHP seçmeni de barındıran mahallede, halk yapılanlara çok kızmış durumda. TKP’nin hızla dayanışma masasını açtığı Bayraklı Adalet Mahallesi’nde görüştüğümüz kişilerden birisi “Tanıdığım ülkücülerden şu sözü duydum: ‘Nerde Bahçeli şerefsizi, nerde?’ TKP ilk günden beri burada” diye konuşuyor.

TKP yöneticileriyse, çadırları kaldıranların beklentisi bu olmasa da, sonucun çalışmaların durması olmadığını vurguluyor.