Dayanışmayla bugünleri aşacağız

Salgın günleri daha çok olan kötü örneklerin yanında, kısıtlı imkanlarına rağmen toplumcu bir yönetim anlayışıyla elinden geleni yapmaya çalışan iyi örnekleri de kaydediyor.

Haber Merkezi

Koronavirüs salgını tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına almışken, kapitalizmin insan hayatı için nasıl büyük bir tehdit olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu.

En büyük, ihtişamlı, güçlü ülkelerin vatandaşlarının en temel insan hakkı olan sağlık sisteminden bile yoksun olduklarını görmek, herkesi bir kez daha mevcut sistemi sorgulamaya itmiş görünüyor.

Bu durum ülkemiz açısından da farklı değil. İktidarın sermayeyi korumayı önceleyen yaklaşımı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyişiyle “çarkların dönmesini sağlamaya” odaklanmış durumda. Milyonlarca emekçi de patron ve virüs arasına sıkıştırılmış halde bugünleri kazasız belasız atlatmaya çalışıyor.

Salgın günleri daha çok olan kötü örneklerin yanında, kısıtlı imkanlarına rağmen toplumcu bir yönetim anlayışıyla elinden geleni yapmaya çalışan iyi örnekleri de kaydediyor.

Bu örneklerden biri Dersim Belediyesi. Sağlık çalışanları için ücretsiz servis sağlayan, yoksullar için her gün aş evinde yemek çıkaran, belediyenin her türlü alacağını (kira, su, harç vb…) üç ay süresince erteleyen, bu ve benzer dayanışma örneklerinin yanında sokak hayvanlarını da unutmayarak onların da beslenmesi için mama dağıtımı yapan bir belediyecilik.

Bunları hep dayanışma içinde, tüm bileşenleri karar ve uygulama süreçlerine katarak yapmaya çalışan bir belediyecilik örneği sergileyen belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’yla Dersim’in salgın günlerini konuştuk.

Tüm dünya koronavirüs gündemiyle meşgul. İçinden geçtiğimiz bu zor günlerde Dersim’de durum nasıl?

Her yerde olduğu gibi ilimizde de il pandemi kurulu kuruldu. Belediyeler de diğer kamu kurumları gibi bu kurulun bir parçası. 

Gelişmeler doğrultusunda yeni kararlar alıyoruz ve bu kararların uygulanması için denetimler yapıyoruz. Ama tabii bu kurullara STK’ların dahil edilmemiş olmasının bir eksiklik olduğunu düşünüyoruz.

Resmî açıklamalara göre ilimizde şehir dışı bağlantılı 6 vaka var. Bunların tedavileri sürüyor. Hastalarla ilişkilenmiş kişiler gözetim altında, 2 hastamız da iyileşmek üzere.

Halkımız da uyarılara büyük ölçüde uyum sağlıyor. 

Yaşlı nüfusun yoğun olduğu bir yer Dersim. 65 yaş üstü insanlarımız için sokağa çıkma yasağı da var. Bu başlıkta ne gibi önlemler alınıyor?

İldeki diğer kamu kurumlarıyla birlikte yürüttüğümüz Vefa Sosyal Destek Grupları var. İnsanlarımız 233-33-33’ü ve direkt belediyemiz hattı olan 153’ü arayarak taleplerini iletiyor biz de karşılamaya çalışıyoruz. 

Belediye bünyesinde bir aşevi çalışması başlattık. Yaklaşık 150-200 kişiye günlük sıcak yemek ulaştırmaya başladık. 

Bazı yaşlılarımız var ki telefon kullanamıyor onları tespit ediyoruz biz ulaşıyoruz. Ama elbette esas olan toplumsal dayanışmayı güçlendirmek elimizden geldiğince bunu yapmaya çalışmalıyız.

Koronavirüs ile ilgili çok fazla şey konuşuluyor bunların bir çoğunun gerçekliği tartışmalı, siz bu başlıkta Dersim halkını bilgilendirmek adına neler yapıyorsunuz?

Virüs yeni ve hakkında az şey biliyoruz, bu da komplo teorilerinin, yanlış bilgilerin yayılmasına neden oluyor. Biz de bu konuda çeşitli bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz.

Ülkemizde ilk vaka görüldüğü günlerde öncelikle belediye çalışanlarını bilgilendirdik. Afiş çalışmaları, radyo programları yapıyoruz. Bilim insanlarının ne dediğine kulak vermek lazım, biz de öyle yapıyoruz.

Bilim ve Aydınlanma Akademisi (BAA) Dersim halkı için düzenli görsel çalışmalar hazırlıyor, süreci birlikte takip ediyor, birlikte öğreniyoruz.

Salgınla beraber insanlar ekonomik olarak daha da zorlanacakları bir döneme giriyor, ne gibi önlemler alıyorsunuz, hazırlıklarınız neler?

Hala çalışan sektörler var ama büyük oranda çalışmalar durdu. Maalesef işsiz kalan, dükkanını kapatmak zorunda olan çok fazla insanımız var. Bu anlamda elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Belediyemiz tüm alacaklarını (kira, su, harç v.b) 3 ay süreyle erteledi.

Tarımsal üretim alanında da destek sunmaya çalışacağız. Ovacık doğal kooperatifi, belediyemiz kadın, öğrenci ve gençlik meclisiyle birlikte ücretsiz tohum ve fide dağıtımı yapacak. Hem üreticilere destek olmayı amaçlıyoruz hem de insanların evinin önüne balkonuna bir şeyler ekip en azından kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesini, böylece üretimin teşvik edilmesini amaçlıyoruz.

Salgınla mücadeleyi genel olarak alınan önlemleri nasıl yorumluyorsunuz?

Aslında bu süreç bize kapitalizmin doğaya verdiği zararı gösteriyor. Aynı zamanda da silahlara milyonlarca lira yatırım yapan, savaşlar çıkaran ‘büyük’ emperyalist ülkelerin bir virüs karşısında çaresiz kalışlarını izliyoruz. 

Planlama, üretim olmadan en küçük bir sorun karşısında bile çuvallarız. 

Genel olarak toparlayacak olursak Dersim genelinde  başka ne gibi çalışmalar yapıldı, siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu süreçte en çok emeği canları pahasına sağlık emekçilerimiz veriyor. Daha önce İl Sağlık Müdürlüğüne bildirmiştik, önerimizi uygun buldular; onların yaptıklarının karşılığı değil elbette ama onlar için ücretsiz servis sağladık.

Hijyen önemli, toplu olarak kullanılan her yeri düzenli olarak dezenfekte ediyoruz. Sokaklara dezenfektanlar yerleştirdik. 

Sokakta yaşayan dostlarımız da zor durumda onları düzenli olarak besliyoruz. Bu konuda Dersim halkı da oldukça duyarlı zaten. 

Evet zor günlerden geçiyoruz, yukarıda da söz ettik kapitalizmin yasalarıyla bu süreci yönetmek pek mümkün değil ama dayanışmayla bugünleri de aşacağız.