Salgında ölen arkadaşlarını anan sağlıkçılara rektörlükten soruşturma

Covid-19 pandemisi sürecinde görevini yaparken yaşamını yitiren sağlık emekçileri için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunan sağlık emekçilerine okulun yanıtı görevden uzaklaştırma oldu. 

Haber Merkezi

Covid-19 pandemisi sürecinde görevini yaparken yaşamını yitiren sağlık emekçileri için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunan sağlık emekçilerine okulun yanıtı görevden uzaklaştırma oldu. 

Salgın sürecinde, üstelik Sağlık Bakanı'nın da teşvikiyle balkonlarda alkışlanan sağlık çalışanları, kaybettikleri arkadaşlarını andıkları, bu sırada da salgını kötü bir şekilde yöneten sorumluları eleştirdikleri için şimdi görevlerinen uzaklaştırılıyorlar. 

Hayatını kaybeden 385 sağlık emekçisinin anısına 1 dakikalık saygı duruşu düzenledikleri için Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü tarafından görevden uzaklaştırılan sağlık emekçilerinden birisi de Arzu Sert.

Ancak şaşırmamak gerekiyor. Çünkü DEÜ Rektörü iktidar eliyle o koltuğa oturtulan, AKP'nin kurucularından Nükhet Hotar. Hotar kısa süre önce kendisi hakkında haber yapan gazetecilerle ilgili tehdit iddialarıyla gündeme gelmişti.

Yaşananları soL Haber’e anlatan Arzu Sert şunları kaydetti:

“DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde 4/b statüsünde hemşire olarak görev yapmaktayım. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyesiyim. Biz sağlık emekçileri, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de insan hayatını en derin ve ciddi biçimde etkileyen ve bu sebeple kamuoyunda önemli yer işgal eden Covid-19 salgını karşısında cansiperane bir mücadele veriyoruz.

Bu mücadelede sağlık emekçilerinin acil çözüm bekleyen sorunlarını – ki bu sorunlar konunun doğası gereği yurttaşlarımızın acil sorunlarıdır- ve haklı taleplerini gündeme taşımak amacıyla sendikamız özellikle 14 Mart Tıp Bayramı Haftasına girilirken bir dizi etkinlik planlamıştı. Bu kapsamda bizler de 5 Mart Cuma günü saat 12.30’da hastane yemekhanesinde pandemi sürecinde yitirdiğimiz 385 sağlık emekçisinin hatırasını anmak üzere 1 dakikalık saygı duruşu planladık ve bu etkinliğimizi sorunsuz bir biçimde gerçekleştirdik.

Birkaç saat sonra aradılar

Söz konusu etkinliğimize çağrıda bulunurken 'Birçok sağlık çalışanını Covid-19 salgınının yönetilememesi nedeniyle kaybettik. Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz.' Şeklinde bir ifade kullandık ancak idare bu ifademizden bir nedenle rahatsız olmuş olacak ki etkinlikten yalnızca birkaç saat sonra saat 17.30’da DEÜ İnsan Kaynakları birimi tarafından telefonla aranarak hakkımızda soruşturma başlatıldığı, bu soruşturmanın selameti bakımından görevimizden süresiz olarak uzaklaştırıldığımız bilgisini aldık.

Yazılı kararı bize tebliğ eden İnsan Kaynakları birimi, hakkımızdaki karara dayanak olarak gösterilen soruşturmanın ise hangi fiil veya davranışımıza ilişkin olduğu bilgisini paylaşmadığı gibi bu husus tebliğ aldığımız kararda da açıklığa kavuşturulmuş değil.

Hukuksuz ve keyfi

Belirgin yasal bir hukuki temele dayanmaksızın, hukuka tamamen aykırı ve son derece keyfi biçimde maruz kaldığımız görevden uzaklaştırma yaptırımı bu kapsamda kendiliğinden bir cezalandırma aracına dönüşmüş olmakta ve bizlerin salt yaşamsal, anayasal ve sendikal haklarımızın takipçisi olmamıza karşı bir saldırı hüviyetini taşımaktadır.

DEÜ Rektörlüğü tarafından uygulanan söz konusu keyfi yaptırım açıkça hukuksuzdur. Covid-19 sürecinde iktisadi ve siyasi tercihlerini halk sağlığını yok sayarcasına dayatanların bu tutumu bizim bu süreçte öne sürdüğümüz insani ve sendikal taleplerin ne denli haklı, meşru, ve hayati olduğunun en önemli kanıtıdır. Çünkü doğrudan salgın sebebiyle yitirdiğimiz yüzlerce sağlık emekçisinin, meslektaşları hatta mesai arkadaşları tarafından 1 dakikalığına dahi olsa hatırlanmasına, anılmasına tahammül edemeyenlerin bu tür yaptırımlarla sesimizi kesmeye çalışması ancak bir tür suçluluk psikolojisinin eseri olabilir.

Bizler sendikal faaliyetin de sağlık emekçilerini anmanın da suç olmadığını gayet iyi biliyoruz, dolayısıyla bu tür yıldırılara karşı hakkımızı aramaktan ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Tüm yurttaşlarımızı sağlık emekçilerinin haklı taleplerini yükseltmeye, mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz.”