Almanya'ya gri pasaportla giden H.B. konuştu: Bingöl’den sırf benim tanıdığım 150 kişi var

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, gri pasaportla Almanya'ya gidip Türkiye'ye dönmeyen kişilerden biri olan H.B.'nin açıklamalarını aktardı.

Haber Merkezi

Türkiye'den Almanya'ya gri pasaportla gidenlerin dönmediği haberlerinin ardından başlayan tartışmalar sürerken, Habertürk gazetesi yazarı Sevilay Yılman yurtdışına gidenlerden biri olan H.B. ile konuştu.

Yılman'ın aktardığına göre Bingöl’ün Solhan ilçesinden olduğu söylenen H.B., kentte yaşayan herkesin bu yolla Almanya'ya götürüldüğünü bildiğini söyledi. "Yeter ki 6 bin avronuz olsun" diyen H.B., "20 bin euro’yu veren kek de var. Benden de önce 10 bin istediler. Dedim benim hepi topu 6 binim var. Başka da verecek param yok. Eli mahkum kabul ettiler" diye konuştu.

'Bu işin merkezi de Bingöl’dür'

H.B., kendisine "Nüfus cüzdanınla parayı getir, gerisini bize bırak" dendiğini belirterek "Öyle de oldu. Parayı götürdüm söyledikleri emanetçi adrese. 15 gün sonra gri pasaport elimdeydi" dedi.

Almanya'ya giden kişi sayısının sanıldığından çok daha fazla olduğunu belirten H.B., "Sırf bizim Bingöl’den benim tanıdığım, burada hâlâ görüştüğüm 150 kişi var. 2019-2020 yılları arasında Bingöl’den en az 450-500 kişi böyle çıkarıldı. Bu işin merkezi de Bingöl’dür" şeklinde konuştu.

Bu işi esas organize edenin Ali Ayrancı isimli biri olduğunu iddia eden H.B., "Bingöllüdür kendisi ve çevresi çok geniştir. Eli kolu çok uzun bir vatandaştır… Bir de Sedat diye biri var. Soyadını bilmiyorum ama İstanbul’da yine Bingöllü biri" dedi.

"Giderken hiç sorun yaşadınız mı?" sorusuna ise "Hiçbir sorun yaşamadık. Otobüsten inmedik bile. Geliyorlardı alıyorlardı pasaportları elimizden. Götürüp damga vurduruyorlardı. Tekrar yola devam ediyorduk…" yanıtını verdi.

'Kaçak gibi yaşamıyorum'

"Teslimat bittiği anda pasaportların alındığını" söyleyen H.B. şöyle konuştu:

"Her şehirde ayrı bir kontakları var. Bir kişi değil ki! Siz bir tanesini yazdınız. Ersin Kilit. Ondan başka bir sürü isim var. Uyduruk şirketler kurmuşlar burada. Onlar üzerinden davet yaptırıyorlar. Diyorlar ki; 'Gelenlerin tüm masraflarını bu şirket karşılayacak' Belediyeye veriyor listeyi. Belediye de görevli diye müracaat ediyor valiliğe. Alıyor gri pasaportu. Mis gibi. Hiç sorun yaşanmadan getiriyor seni…

Kaçak gibi yaşamıyorum. Geziyorum da, dolaşıyorum da… Kimse sormuyor ki bana sen kimsin, nesin diye… Bir bekar evinde kalıyorum arkadaşlarla. İnşaatlarda çalışıyorum.(İltica için) Başvuranlar oldu evet ama Almanya olumlu cevap vermedi daha. Çünkü ne diye gidip iltica edeceğim. Dese ki sen niye geldin buraya… Desem; 'Siyasiyim… Ülkemde baskı görüyorum' filan. İnanır mı Almanya? Demez mi; 'Kardeşim gri pasaportla girişin var senin. Madem ülkende baskı görüyordun, zulmediyorlardı. Nasıl aldın bu gri pasaportu?' O yalan ablacığım. Gelenlerin çoğu iltica miltica edemiyor. Kaçak yaşıyoruz hepimiz.

Siyasi bir tarafım yok. Ben ekmeğimin derdinde bir insanım. Buraya da ekmeğimi kazanmak için geldim. Allah’a çok şükür memnunum da. İyi kötü kazanıyorum. Bir oğlum var Bingöl’de. Ona rahat rahat bakıyorum. Burada her şey var. Orada iş yoktu, güç yoktu. Açtım yav. Bak düşün burada her gün et yiyorum. Ben orada et yiyemiyordum. 

Benim ne suçum var? Ben bana böyle bir olanak sunulmuş bunu kullanmışım. Kime deseler seni bu yolla Avrupa’ya götüreceğiz. Kim yok der? Haftada 3 ya da 4 otobüs geliyor. Düşünün…

Bazı yerlerde gördüm diyorlar ki; 'FETÖ’cüleri kaçırmışlar… Bu benim çok zoruma gitti. Ondan zaten size ulaşmak istedim. Ben 'FETÖ' METÖ bilmem kardeşim. 5 vakit namaz kılan Müslüman bir insanım. Ben devletçi bir insanım. Ülkemi seviyorum. Ben buraya hain olduğum için falan gelmedim.

Ekmek param için geldim. Çalışmaya geldim. Keşke böyle bir şeye mecbur kalmış olmasaydım ama kimse bizi 'FETÖ' METÖ ya da PKK MKK diye konuşmasın. Öyle bir şey olsaydık devletin GBT soruşturmasından temiz çıkar mıydık?"