Sağlık emekçileri: Yitirdiğimiz binlerce canın hesabını kim verecek?

Pandemide yaşanan sorunlar nedeniyle İzmir'de açıklama yapan sağlık örgütleri, 'Artık yeter daha fazla eksilmek istemiyoruz. Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz!' dedi.

Haber Merkezi

İzmir'de sağlık örgütleri, sağlık emekçilerinin pandemide yaşadığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla bir basın açıklaması düzenledi.

Açıklamada, "Siz aklı, bilimi ve bizleri dinlemeyerek hem halkımızın hem de sağlık çalışanlarının hayatını tehlikeye attınız. Siyasi ve ekonomik kaygılarla aldığınız kararlar, ötesinde alamadığınız kararlar yüzünden binlerce insanımızı, yüzlerce sağlık çalışanımızı kaybettik. Kaybetmeye de devam ediyoruz" denildi.

'Ne yurttaşlarımız ne de sağlık çalışanları maskeye ulaşabildi'

"Öfkeliyiz çünkü tükendik, çünkü ölüyoruz" başlıklı açıklamada şöyle denildi:

"Salgının başından beri sürekli şeffaflık istedik ama hiçbir bilgiyi bizlerle paylaşmadınız. Halkın sağlığını değil, ekonomik çıkarları öncelediniz. Bilim insanlarının önerilerine ve kararlarına kulaklarınızı tıkadınız. Salgından politik başarı hikayesi çıkarmaya çalıştınız. Salgın konusunda doğruları söyleyen kim varsa terörist ilan ettiniz. Geldiğimiz noktada maalesef haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Ekonomik ve siyasi kaygılarla aldığınız kararlardan dolayı yitirdiğimiz binlerce canın, yüzlerce sağlık çalışanının hesabını kim verecek?

'Kişisel koruyucu malzeme herkes için ücretsiz ve adil olarak karşılanmalı, dağıtılmalıdır' dedik ama ne yurttaşlarımız ne de sağlık çalışanları maskeye ulaşabildi. Beş maskeyi dağıtamadınız, yurttaşlarımız ve sağlık çalışanları kişisel koruyucu malzemeleri çok daha yüksek fiyatlarla, yarattığınız karaborsadan temin etmek zorunda kaldılar.

'Ya çalışacaksın ya öleceksin seçenekleri arasında kaldık'

Sağlık çalışanları her zamankinden daha ağır koşullarda, korunmasız ve sağlıksız koşullarda çalışmaya mecbur bırakılmış, yasal izin, istirahat, yer değişikliği ve emeklilik hakları ellerinden alınmıştır. Ya çalışacaksın, ya öleceksin seçenekleri arasında bırakılmışlar ve büyük bir sağlık ordusu tüketilmiştir. 

Aylar öncesinden grip aşısı konusunda uyardık, gerekli çalışmaları yapın dedik. Grip salgınıyla birlikte COVID-19 yıkıcı bir etki yapar dedik. Tüm toplumun aşılanması gerekirken, temin edilen aşı sayısı risk gruplarının hemen hiçbirine yetmedi. Sağlık çalışanlarını bile risk grubunda saymadınız. Yurttaşlarımız, yaşanan bu kaosun içinde aşı bulabilmek için ASM’ler, eczaneler, hastaneler arasında dolaştı durdu. Yarattığınız bu kaos yurttaşlarımıza sağlık sorunu, sağlık çalışanlarına da şiddet olarak döndü. Aşının bizler için bir hak, sizler için bir ödev olduğunu söyledik ama siz ödevinizi yapmadınız.

'Önlenebilir her ölümün sorumlusu sizsiniz'

'COVID-19 sağlık çalışanları için bir meslek hastalığı sayılmalıdır' dedik. Siz samimiyetsiz, ciddiyetsiz şekilde konuyu bulandırdınız. Biz yasa istiyoruz dedik, siz sağlık çalışanlarıyla alay edercesine, bir sayfalık yazıyla kamuoyunu yanıltmayı seçtiniz. Bizlerin, hukukçuların, milletvekillerinin anlattıklarını dinlemeyip sağlık çalışanlarını oyaladınız.

2020 yılını geride bıraktığımız bu günlerde sizleri tekrar ve daha güçlü uyarıyoruz. Ekonomik çıkarları ve siyasi kaygılarınızı değil halkımızın ve bizlerin sağlığını önceleyin. Salgın yönetiminde aklı, bilimi ve bizleri dinleyin. Önlenebilir her ölümün sorumlusu sizsiniz. Yaşam hakkımızın ihlaline karşı sessiz kalmayacağız.                                      

Sağlık emek, meslek örgütleri ve tüm sağlık çalışanları adına, size 'Artık yeter daha fazla eksilmek istemiyoruz' diyoruz. Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz!"