İzmir'de kamulaştırma kısmen iptal edildi: Talan kesintisiz sürüyor

İzmir'in Çeşme ve Urla ilçelerindeki Alaçatı ve Zeytinelli mahallerinde bulunan ve önceden SİT alanı statüsünde olan taşınmazlar için 'Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi' kapsamında alınan acele kamulaştırma kararının ardından bölgedeki belirsizlik sürüyor.

HABER MERKEZİ

İzmir'in Çeşme ve Urla ilçelerindeki Alaçatı ve Zeytinelli mahallerinde bulunan ve önceden SİT alanı statüsünde olan taşınmazlar için "Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi" kapsamında 26 Ocak'ta acele kamulaştırma kararı alındı.

Buna göre, söz konusu mahallelerde yer alan 511 parsellik taşınmazın, "2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca turizm yatırımlarına tahsisi amacıyla, tapuda Hazine adına tescil edilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına" karar verildiği duyurulmuştu.

'İşçilerin Urla’daki 45 yıllık arazisine Saray el koydu!'

Kamulaştırmanın ardından DİSK Genel-İş sendikasından yapılan açıklamada "Sendikamızın unutulmaz genel başkanı Abdullah Baştürk ve arkadaşları tarafından işçilere tatil yeri yapmak üzere 1975 yılında sendikaya kazandırılan İzmir Urla Zeytineli Köyü, Böğürtlen mevkiindeki 68 dönüm büyüklüğündeki taşınmazımıza iktidar tarafından hukuk dışı el koyma girişimi başlatılmıştır" denilmişti.

Taşınmazımızın bulunduğu bölge yakın zamana kadar SİT alanı içerisinde idi. Şimdi bu SİT alanı kararının kaldırıldığı anlaşılmaktadır.

  • Yaptığımız araştırmaya göre taşınmazımızın da aralarında bulunduğu bazı vatandaşlara ait 500’ün üstünde parselin oluşturduğu uzun bir kıyı alanı kamulaştırılıp özel kişi ve kuruluşlara uzun dönemli kiraya verilecektir.

  • Yine yaptığımız araştırmalarda kamulaştırma sahası çevresinde kamusal görevlerde bulunan bazı kişilere ait taşınmazlar kapsam dışında tutulmuştur.

  • Köy merası, tarım arazisi niteliğinde bazı taşınmazların golf sahası yapılması söz konusudur.

  • İdarenin bütün eylem ve işlemleri kamu yararına uygun olmak zorundadır. Sendikamız ve bazı vatandaşlara ait taşınmazlara el konulup özel kişi ve kuruluşlara kiraya vermek bu kamu yararı kavram ve ilkesine aykırıdır. Bazı kişilerin kayırılması yasaların eşit objektif uygulanmaması, kamulaştırma işleminin kamusal yanından çok bazı menfaatlerle ilgili olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır.

  • Anayasanın mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemeleri de bu kamulaştırma girişimleri ile askıya alınmış bulunmaktadır.

  • Zamanında işçilerin tatil yapması hedeflenerek alınmış taşınmazın onların elinden alınarak lüks otel yatırımlarına dönüştürülmesi, onların gelirleri itibariyle asla yararlanamayacakları, işçilere fiilen yasak bir kamulaştırmanın neresi kamu yararı amacı güder? Kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.

  • İşçilere ait taşınmazımız ile oradaki köylülere ait diğer taşınmazlara el koyma ve özel bazı kişilere menfaat sağlamaktan başka hiçbir anlamı olmayan sadece adı kamulaştırma olan ve acele kamulaştırmaya gerekçe olacak hiç bir durum söz konusu değilken bu hukuksuz uygulamadan bir an önce vazgeçilmesini talep ediyoruz.

  • Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar hukuki süreci taşıyacağımızın bilinmesini isteriz.

Sendikanın Urla'daki arazisiyle ilgili açıklama yapan Eski DİSK Genel Başkanı ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ise "DİSK ve Genel-İş Sendikasının unutulmaz Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve arkadaşları tarafından işçilerin kullanımı için 1975 yılında DİSK/Genel-İş Sendikasına kazandırılan İzmir Urla Zeytineli köyü Böğürtlen mevkiindeki denize sıfır 68 dönümlük araziye Saray tarafından hukuk dışı bir biçimde el konmuştur” diye konuşmuştu.

'Acele kamulaştırma'nın altından Arap sermayesi çıktı

Hemen ardından da Suudi Arabistan merkezli Albassam Group’un, Urla ve Çeşme’deki 'acele kamulaştırma' kararı alınan arazilerin de yer aldığı bölgede "Yeni Çeşme" adıyla proje çizdiği iddia edildi. Projede, havalimanı, marinalar, oteller ve AVM projeleri ile birlikte çok sayıda lüks konut inşaatları bulunduğu söyleniyordu.

Albassam Group tarafından çizilen ve "Çeşme’yi Türkiye’nin Mikonos’u, İbiza’sı veya Miami’si yapmak" hedefinin söylendiği projede toplam arazi alanının 4 milyon metrekare olduğu, 1 milyon yeni turistin getirileceği dile getirilmişti.

Bölgeyle ilgili resmi yazı yok, tek söz Bakan Ersoy'un

Acele kamulaştırılması kararının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy gazetelere, projenin bakanlık tarafından yapıldığı iddialarına “Ben de Çeşme'ye kanal yapılacağını sosyal medyadan duydum. Bizim böyle bir projemiz yok, hiç olmadı” dedi.

Ersoy şunları söylemişti:

Sosyal medyada yayılan ve gerçeği yansıtmayan bir proje, bakanlığımızın uzun süredir çalıştığı dev turizm merkezi projemize zarar verdi. Biz projemizi bahar aylarında açıklayacaktık ve eminim herkes tarafından büyük destek görecekti. Bizim projemizde, sahil alanlarında geniş bir bant genel kullanıma açık olacak. Yani sahil şeridi otellere değil halka ayrılmış durumda. Proje bittiğinde Çeşme dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri haline gelecek.”

Öte yandan Bakan Ersoy, bölgede Albassam Group’un projede yer alacağı iddialarına ilişkin ise herhangi bir açıklama yapmamıştı.

Bazı bölgelerin kamulaştırma kararı iptal edildi, bazı yerlerde kapsam genişletildi

Bu gelişmelerin ardından Resmi Gazete'de 12 Şubat'ta yayımlanan karar ile Çeşme’de "Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin sınırlarının genişletilmiş, acele kamulaştırılan Urla’nın Zeytineli bölgesindeki bazı parsellerin kamulaştırılması iptal edilmişti.

Dün de 511 parsel araziden Alaşar Ovası'nı kapsayan 26'sının kamulaştırma işleminden vazgeçildi.CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, yarımadadaki doğa tahribatı ve kamulaştırma ile yaratılmak istenen rantın yarattığı risklerin devam ettiğini söyledi.

'Turizm yatırımları' adı altında bir talan söz konusu

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Şehir Plancısı Zafer Mutluer şunları söyledi:

"Burada önemli olan bölgenin 'Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi' ilan edilmesi. Acele kamulaştırmadan sonra bu kapsamda ikinci kez parsel azaltılıyor. Ancak sonuç olarak oradaki tehdit unsuru değişmedi. İlan edilen bölgenin kapsadığı alanda zaten mülkiyetin büyük bir kısmı Hazine'de. Öte yandan bölgede yapılacak yatırımlara ilişkin planın ne olduğu bilinmiyor zaten hâlâ. Kapsam dışına bazı parseller alınsa da projede neler olduğunu bilmiyoruz. Bakanın açıklamaları dışında bir şey yok, henüz bir plan görmedik. Hangi turizm yatırımları hangi bölgede yapılacak bilmediğimizden değerlendiremiyoruz. Bu da problemli zaten. Önce proje kapsamının bilinmesi lazım. Her şeyden öte bölge çoğunlukla ikinci dereceden doğal koruma alanında kalınıyor ve turizm yatırımlarının yapılması mevcut mevduat yatırımları doğrultusunda da mümkün değil. Ama statüler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yetkisinde, kolaylıkla değiştirilebiliyor. 'Turizm yatırımları' adı altında bir talan söz konusu.

Son iptal kararı, DİSK'in mevcut parsellerini kapsamıyor, onlar hâlâ kamulaştırma kapsamında görünüyor. Bölgede kamulaştırma kararı iptal edilen alanlar Urla Zeytineli Plajı'nın kuzeyinde kalan yerler. Bunların bazılarında orada yaşayanların evleri olduğunu biliyoruz. Tarlalar da mevcut. Köylülere ait olduğunu düşündüğümüz yerlerde iptal var.

Diğer Urla Zeytinalanı ve Çeşme idari sınırları içerisinde yer alan kıyıdaki parseller ise hâlâ acele kamulaştırma kapsamında duruyor."