İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatipzade, diğer tarafların yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda Tahran'ın 2015 nükleer anlaşması kapsamındaki taahhütlerinden daha da çok uzaklaşmaya hazır olduğunu söyledi.

Hatipzade, hükümetin nükleer duruşunu sertleştirmek üzere alınan karar çerçevesinde kabul edilen yasaya atıfta bulunarak, "Yasaya saygı duymaktan başka seçeneğimiz yok. Bu, BM nükleer gözlemcisinin tüm denetimlerini sona erdirmek anlamına gelmez" dedi.

Kasım ayında İran parlamentosu, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun nükleer tesislerdeki denetimlerini durdurmaya ve yaptırımların hafifletilmemesi halinde nükleer anlaşma kapsamında belirlenen sınırın ötesinde uranyum zenginleştirmesini artırmayı ön gören bir yasayı kabul etti.

İran İstihbarat Bakanı'nın geçen hafta Batı'nın baskısının Tahran'ı nükleer silah aramaya itebileceği yönündeki yorumları hakkında Hatipzade, İran'ın nükleer silah elde etmeye çalışmadığını ve asla bunun için çabalamayacağını söyledi.

İran, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2015'te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesini takiben, uranyum zenginleştirme çalışmalarına yeniden başladı.

Eski ABD başkanı Donald Trump, Mayıs 2018'de İran Nükleer Anlaşması olarak da anılan Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndan çekildi ve İran'a yaptırımlar uygulamaya başladı. Nükleer anlaşma, BM denetim rejimi tarafından desteklenen nükleer silah geliştirmeme taahhütleri karşılığında İran'a nükleer enerjiyi barışçıl olarak kullanma alanı tanıdı ve karşılığında ABD ve E3 ülkeleri İran'ın petrol ihracatına yönelik yaptırımları kaldırmayı kabul etti.

ABD'de geçtiğimiz ay iktidara gelen Biden yönetimi, müzakerelere oturmadan önce İran'ın koşulsuz olarak uranyum konusunda geri adım atmasını talep etti.