Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan karşı propaganda hamlesi: Virüs Çin'in değil!

Çin Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz ay içinde ardı arkası kesilmeyen ABD iddialarına yönelik karşı propaganda çalışmaları çerçevesinde 30 sayfalık bir rapor yayınladı.

Dış Haberler

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde ABD’nin Çin karşıtı propaganda kampanyasında gündeme getirdiği iddialarla ilgili bir makale yayınlandı.

CGTN’nin haberine göre, 30 sayfalık makalede ABD’nin, yeni tip koronavirüse ‘‘Çin virüsü’’ ya da ‘‘Vuhan virüsü’’ adını takması ve virüsün Vuhan teknoloji laboratuvarında yaratılması da dahil olmak üzere 24 iddiasına yanıt verildi.

19. yüzyılda yaşamış ABD Başkanı Abraham Lincoln’e atıfla, ‘‘Lincoln’ün de dediği gibi, bazı insanları sürekli olarak ve herkesi bir süreliğine kandırabilirsiniz, ama herkesi sürekli olarak kandırmazsınız’’ cümlesiyle başlayan raporda, ABD’nin yalan olarak nitelenen iddiaları çürütülmeye çalışıldı.

Bakanlık, yeni yalan iddialar ortaya çıktıkça bunları da çürütmeye devam edeceklerini açıkladı.

Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan makalede ele alınan iddialardan öne çıkanlar şunlar:

Yalan 1: Yeni koranavirüs ‘‘Çin virüsü’’ ya da ‘‘Vuhan virüsüdür’’.

Gerçek: Dünya Sağlık Örgütü ilkeleri bulaşıcı hastalıklara onları belirli bölge ve ülkelerle ilişkilendiren isimler verilmemesini tavsiye etmektedir.

Yalan 2: Covid-19 salgının kaynağı Vuhan’dır.

Gerçek: Vuhan salgının bildirildiği ilk şehir olsa da, bu zorunlu olarak virüsün kaynağı olduğu anlamına gelmez. Covid-19’un kaynağı hâlâ bilinmemektedir. Bu bilimin işidir ve bilimsel olgulara dayanılarak sadece bilim insanları ve tıp uzmanları tarafından tespit edilmelidir.

Yalan 3: Covid-19 Vuhan Viroloji Enstitüsü tarafından yaratılmıştır.

Gerçek 3: Bugüne kadarki bütün kanıtlar virüsün doğal yollarla evrim geçirdiğini, insan eseri olmadığını göstermiştir.

Yalan 4: Covid-19 Vuhan Viroloji Enstitüsü’nden kaza sonucu sızmıştır.

Gerçek: Vuhan Viroloji Enstitüsü’ndeki P4 laboratuvarı, Fransız hükümeti ile birlikte yürütülen ortak bir projedir. Covid-19’u tasarlama ve üretme kabiliyeti yoktur ve laboratuvardan herhangi bir virüsün sızdığına ya da personelin enfekte olduğuna ilişkin kanıt bulunmamaktadır.

Yalan 5: Çin salgının Vuhan dışına yayılmasını engelleyebilirdi, fakat uluslararası uçuşları sınırlandırmayarak virüsün yayılmasına izin verdi.

Gerçek: Çin, Vuhan dışındaki yerlerde de büyük salgınların ortaya çıkmasını engellemek için en kısıtlayıcı koruma ve kontrol önlemlerini, mümkün olan en kısa süre içinde uygulamaya koymuştur. İstatistikler dışarıdan gelen vakaların Çin kaynaklı olduğunu göstermiştir.

Yalan 6: Çinliler yarasa yedikleri için virüsle temas ettiler.

Gerçek: Yarasalar hiçbir zaman Çinlilerin yiyecekleri arasında yer almamıştır.

Yalan 7: Çin vahşi hayvan pazarlarını yeniden açtı. ‘‘Açık pazarları’’ hemen kapamalıdır.

Gerçek: Çin’de ‘‘açık pazarlar’’ bulunmaktadır. Çin vahşi hayvanların yasa dışı avlanmasını ve ticaretini bütünüyle yasaklamıştır.

Yalan 8: Çin’in başlangıçta salgının üstünü örtmesi, virüsün dünyaya yayılmasına yol açmıştır.

Gerçek: Salgının nedeni, her yönüyle anlaşılması zaman isteyen yeni tip bir virüstür. Çin ilgili bilgileri açık, şeffaf ve sorumlu bir şekilde yayımlamıştır.

Yalan 9: Çin ‘‘muhbir’’ Dr. Li Wenliang’ı tutukladı.

Gerçek: Dr. Li Wenliang bir ‘‘muhbir’’ değildi ve tutuklanmadı.

Yalan 10: Çin’in virüsün insandan insana geçtiğine ilişkin bilgiyi vermekte gecikmesi, ABD’yi ve dünyayı virüsün ne kadar bulaşıcı ve ölümcül olduğu konusunda yanılttı ve erken önlem alma fırsatını kaçırmalarına neden oldu.

Gerçek: Çin DSÖ’yü virüsün ciddiyeti konusunda sürekli bilgilendirdi. Virüsün ne kadar ciddi olduğu ABD için son derece açık olmalıydı.

Yalan 11: Çin’in Covid-19’a ilişkin verileri şeffaf değil. Onaylanan ve hayatını kaybeden Covid-19 vakalarının gerçek sayısı, bildirilenlerin en az 50 katı.

Gerçek: Çin’in yayınladığı veriler bütünüyle şeffaftır ve zamanın sınavından geçecektir.

Yalan 12: Vuhan’daki Covid-19 vakalarının ve ölümlerinin sayısının revize edilmesi, Çin’in salgının ilk aşamasında enfekte olan hastaların gerçek sayısını gizlediğinin göstergesidir.

Gerçek: Verilerin revize edilmesi yaygın bir uluslararası pratiktir ve Çin’in verilerin bildirilmesi konusunda açık, şeffaf ve sorumlu davrandığını göstermektedir.

Yalan 14: Sorunun kökeninde Çin’in politik sistemi yatmaktadır.

Gerçek: Virüs ideoloji ya da toplumsal sistem ayrımı yapmamaktadır. Çin Komünist Partisi ve Çin Hükümeti, Çin halkının salgının üstesinden gelmesine önderlik etmede tayin edici ve hayati bir rol oynamıştır. Çin’in siyasi sistemi, Çin’in 9,6 milyon kilometrekarelik geniş topraklarında, gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı güçlüklerin üstesinden gelebilmek için 1,4 milyar insanı örgütlemiş ve harekete geçirmiştir. Salgını yenmek için bütün güçleri birleştirmekte, bütün kaynakları kullanmakta ve güçlü bir siyasi güvence sunmaktadır. Çin halkı tarafından seçilen toplumsal sistemin ve kalkınma yolunun, Çin’in iç koşullarına uygun olduğu kanıtlanmıştır ve Çin Komünist Partisi, Çin halkının sağlam ve geniş desteğini almıştır. Çin’in siyasi sistemini ihraç etmek gibi bir niyeti de bulunmamaktadır.

Yalan 16: Çin DSÖ’yü kontrol etmekte ve örgütü yönlendirmek için parasını kullanmaktadır.

Gerçek: Çin çok taraflılığın sağlam bir destekçisidir. Çin DSÖ ile iyi iletişim ve işbirliğini sürdürmüştür, ama hiçbir zaman DSÖ’yü manipüle etmemiştir. Dikkat çeken şey, uluslararası toplumun hep bir ağızdan karşı çıktığı bir kararla örgüte kaynak aktarmayı kesenin, DSÖ’nün en büyük mali kaynağı olan ABD olmasıdır.

Yalan 19: Çin Covid-19 pandemisinden sorumlu tutulmalı, soruşturulmalı ve tazminat için dava edilmelidir.

Gerçek: Çin’in pandemiden sorumlu tutulmasının ve ülkeden tazminat talep edilmesinin hiçbir hukuki zemini yoktur. Bu tür iddialar Amerikalı siyasetçilerin, kendi siyasi çıkarları için suçu başkasına atmaya yönelik hilelerinden ibarettir.

Yalan 20: Çin ABD seçimlerine müdahale etmekte, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilmesini engellemeye çalışmaktadır.

Gerçek: Çin her zaman diğer ülkelerin iç işlerine karışmama ilkesine bağlı kalmıştır. ‘‘Çin’e saldırmak’’ bazı ABD’li siyasetçilerin kampanya stratejisi olarak kullanmaya çalıştıkları bir iftira taktiğidir.