İhracat hedefleri gerilemiş, büyüme beklentisi düşmüş, imalat sanayinin genişlemesinde iddia geri çekilmiş. YEP rakamlarının anlattıkları bunlar. Geriye Türkiye burjuvazisinin küresel rekabette en büyük avantajı olan ucuz emek gücü kalmış görünüyor.

YEP: Ekonomide vites küçülürken sömürüde gaza basmak

Albayrak’ın açıkladığı 2021-2023 Yeni Ekonomi Programı YEP’te “yeni” hiçbir şey olmadığı konusunda hemen herkes hem fikir. Dünkü soL gazetesindeki kapsamlı dosyada da bu iddiasızlığın altı çizildi. AKP ekonomide vites küçültmüş durumda.

Peki bu, özellikle salgının başından bu yana Erdoğan’ın işaret ettiği, kayan tedarik zincirinde alternatif olma ve kendi pozisyonunu ilerletme fırsatçılığıyla da tezat oluşturmuyor mu?

Bu hedefin Türkiye kapitalizminin yapısal özelliklerinden kaynaklı zorlukları hep vardı. Türkiye sermaye sınıfı, Çin’in bıraktığı boşlukları dolduracak ne teknolojik gelişkinliğe ne de sermaye birikimine sahip. Damadın ürettiği İHA’lar aileye iyi para kazandırıyor olabilir ama Türkiye’yi teknoloji liginde üst sıraya çıkarmıyor.

İhracat hedefleri gerilemiş, büyüme beklentisi düşmüş, imalat sanayinin genişlemesinde iddia geri çekilmiş. YEP rakamlarının anlattıkları bunlar.

Geriye Türkiye burjuvazisinin küresel rekabette en büyük avantajı olan ucuz emek gücü kalmış görünüyor. YEP’te sermaye sınıfı için bu konuda istikrarın sürdürüleceği güvencesi var.

Ayrıntısına yakından bakalım:

Temel hedefler arasında “işgücü piyasasında iş-beceri uyumunun arttırılması ve esnekleşme adımlarının atılması” yer alıyor. İstihdam politikalarında ise bu temel hedefle uyumlu olarak, işgücü piyasasının bütünüyle esnekleştirilmesi ve bu adımı destekleyen teşvikler bulunuyor.

Programda yeni bir İstihdam Kalkanı Paketi’nin sözü ediliyor. Önceki benzer düzenlemelerin devamı olduğu anlaşılan ve özellikle yaz aylarında gündeme gelen ama bir bölümü geri çekilen düzenlemelerin yer aldığı paketin merkezinde de esneklik var.

Adına “hızlı işe dönüş desteği” demişlerdi. Kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulaması yapan patronlara normal çalışma düzenine geçtiklerinde sigorta primi muafiyeti getirilmişti. Erdoğan, kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamasını uzatıp durduğu için bu teşvikin de süreceği anlaşılıyor.

Salgın döneminde evden çalışma yaygınlaşmıştı. Evde çalışmaya yollanan işçiler, tepesinde sürekli açık kamerayla çalışma, çalışma saatlerinin istismar edilmesi dahil pek çok uygunsuzluğa maruz kaldılar. Şimdi sıra, patronların bu konuda biriktirdiği deneyimin yasal düzenlemeyle kalıcılaştırılmasına geldi. YEP bunu vaat ediyor.

İşbaşı eğitimleri, aktif işgücü programları gibi başlıklar öncekilerde hep vardı ve aslında İşsizlik Sigortası Fonu’ndan patronların yararlanmasını sağlıyordu. Devam edecek deniyor.

YEP’te patronlara verilen daha fazla esneklik vaatleri arasında en önemli başlık, yaz aylarında gündeme gelen pakette yer alan ancak geri çekilen 25 yaş altı-50 yaş üzeri işçilerin esnek çalışmasını kolaylaştıracak düzenlemelerin yapılması. Anlamı şu: Bu yaş aralığındaki işçilerin belirli süreli sözleşmelerle ya da daha kısa süreli günlük-aylık çalışmayla geçici, düşük ücretli, ihbar ve kıdem tazminatı ödenmeden ve işe iade davaları açma hakkı bulunmadan çalıştırılması. Burada özellikle kıdem tazminatının tasfiyesine 25 yaş altı ve 50 yaş üzerinden başlama niyeti olduğunun altını çizmek gerek.

Programda istihdam ve işsizlikle ilgili hedefler de aynı yere ulaşıyor. Her yıl 1,3 milyon istihdam artışı hedefi, son iki yılın 2 milyonun üzerindeki istihdam kaybının telafi edilemeyeceğini gösteriyor. İşsizlikte ise üç yıl sonra hedef %11…

Düşük istihdam, yüksek işsizlik… Düşük ücret, yüksek esneklik… İşte 2023 programının özeti.

İşin özü, ekonomide vites küçülürken sömürüde gaza basacaklar.