Kadir Sev Varlık Fonu'nun mecliste nasıl denetlendiğini yazdı.

Varlık fonu mecliste nasıl denetlendi?

Türkiye Varlık Fonunun başkanı Cumhurbaşkanı; başkan yardımcısı Hazine ve Maliye Bakanı. 

Fonun denetlenmesinde üç aşamalı bir süreç uygulanıyor. Şöyle: Önce Cumhurbaşkanının belirlediği bir bağımsız denetim kuruluşu inceliyor, raporunu yazıyor. Cumhurbaşkanı, mali tabloları ve faaliyetleri üzerinden denetlemeleri için en az üç merkezi denetim elemanından bir kurul oluşturuyor. Bu görevi, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kuruluna vermiş. Kurulun yazdığı rapor, Cumhurbaşkanının da onayını aldıktan sonra Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderiliyor. Görüşmeler sonunda Komisyonun raporunu yazmasıyla denetim süreci bitiyor.

Yönetenle, denetleyen aynı kişi. Belki bu yüzdendir; Varlık Fonu Genel Müdürünün Komisyonda söylediğine göre denetçiler, 2018 yılı mali tablolarıyla ilgili eleştiri konusu yapılacak bir husus bulamamışlar.

DDK’nın düzenlediği TVF 2018 yılı raporu Plan ve Bütçe Komisyonunda 9 Haziran günü görüşüldü. Karşı görüş yazmak isteyenlere 15 gün süre tanındı, en geç 21 Haziran akşamlına değin vermeleri gerekiyor.

Plan ve Bütçe Komisyonunda neler konuşulduğuna kısaca göz atmakta yarar var. Denetim denilen etkinliğin halini görürüz. Burada kısa alıntılarla yetinmek zorundayım. Tutanakları okuyun, eğlenirsiniz-üzülürsünüz- ülkenin haline acırsınız. Ama kesinlikle sıkılmazsınız.

Yeni Anayasada Meclisin karşısında yürütme organı adına hesap vermekle yükümlü siyasal sorumlu öngörülmüyor. Bu durumdan büyük bir olasılıkla bürokratlar da hoşnut değildir. Yanıtlayamayacakları çok sayıda soruyla karşılaşıyorlar, canları sıkılıyor olmalı.

Meclise gönderilen tezkereyi Cumhurbaşkanı değil bir başkasının imzaladığı anlaşılıyor. Muhatap bile almıyor diye eleştirildi. Zaten Komisyona da Fonun Genel Müdürü geldi. Milletvekilleri, bu garipliği vurgulamak adına Komisyon Başkanına; “siyasetçiler, siyasi tercihleri sorgular, ama karşımızda siyasi sorumlu yok” diye bir söz attılar. Başkanın yanıtı hazır; “biz burada teknik bir denetim yapıyoruz.

Bari Bakan gelseydi, kendisi aynı zamanda Varlık Fonu başkan yardımcısı, ona sorardık diyenler oldu. Başkan; “neticede fonun genel müdürü burada ne sorunuz varsa sorun” diye yanıtladı. Ve ardından şunları ekledi; “KİT komisyonunda da denetim yapılıyor. Bakan mı geliyor Komisyona? İlgili Genel Müdür geliyor. Burada denetim yapacaksak yapalım ama siyaset yapacaksanız yine siyasetinizi yapın, ben ona bir şey demiyorum. Lütfen

Başkan lütfetmiş; siyaset yapmalarına bir şey demiyor… Bu gidişle Meclise de siyaseti yasaklarlar.

Aslına bakarsanız yasaklanmış bile. Komisyon başkanı bu gerçeği şu sözlerle açıkladı; “…bizim zaten siyasi denetim yapma yetkimiz, böyle bir şey yok zaten, böyle bir şey olamaz yani.

Mehmet Bekaroğlu da alaycı bir dille şunları söyledi; “Değerli arkadaşlarım, siyasi eleştiri yapmayacağız, yeri değil. Çünkü karşımızda siyasi muhatap yok.”

TVF, Malezya ve Singapur Fonları örnek alınarak kurgulanmış

Varlık Fonu Genel Müdürü konuşmasına; Malezya ve Singapur varlık fonlarının başında da başbakanlarının olduğunu söyleyerek başladı. 2012-2018 yılları arasında Malezya Varlık Fonunda görev yaptığı için biliyormuş.

Genel Müdürün konuşmasından, Türkiye Varlık Fonunun (TVF) bu iki fonun örnek alınarak kurgulandığını öğrendik. Bunlar, sözgelişi Norveç’te olduğu gibi petrol gelir fazlalarının yönetilmesi amacıyla kurulmamışlar. TFV’nın tam tanımı aslında; “varlığa dayalı kalkınma fonu” olmalıymış.

Örnek alınan ülkeler; “şirketlerini bir yapının altına koyup” değer oluştururlarmış. Singapur’da Temasek adı verilen fon 1970’lerde kurulmuş. Bugün 230-240 milyar dolarlık bir büyüklüğe erişmiş. Malezya’daki Khazanah ise 90’ların ortasında kurulmuş 35-40 milyar dolarlık bir büyüklükteymiş.

Onlarla karşılaştırdığımızda TVF’nun çok iyi durumda olduğu anlaşılıyor. Daha 3 yılı dolmadan torbaya konulan şirketlerin sermayelerinin toplamı 33,5 milyar dolara ulaşmış.

Ana muhalefet Fondan hoşnut mu yoksa?

Komisyon tutanaklarından sanki ana muhalefetin varlık fonundan esaslı bir yakınması yokmuş izlenimi edindim. Bilmem yanılıyor muyum? Şu sözler Bülent Kuşoğlu’na ait; “Cumhurbaşkanlığı programını okuyun, oraya bakın. Oradaki vizyonla, stratejiyle bunun arasında çok büyük bir fark var…bir ara iki ayrı hazine falan diye eleştiriyorduk hani, işin başlangıcıydı ama o yönde bir gidişat var. Yani, burada daha olumlu bir vizyon olduğunu söylüyoruz…

HDP sert eleştiriyor. Garo Paylan konuşmasına, TVF Genel Müdürüne hitaben özetle; siyasal eleştirilerimize yanıt verecek durumda değilsiniz ama yine de sormuş olalım diye başlamış. Bu vurgu önemli.

Soruları ise aşağı yukarı şunlar; TVF’nin vizyon belgelerinin Koç Holding, Sabancı Holding’den farkı yok…kamu adına davranan, kamu varlıklarını kullanan kuruluşlar sosyal boyutu asla es geçmemelidir…Adana Ceyhan’a petrol kimya tesisi yapacağınızı söylediniz, doğayı kirleteceksiniz, orada yaşayanlara hiç sordunuz mu? Kar maksimizasyonundan söz ediyorsunuz, kamusal faydayı hiç düşündünüz mü? Kamu bankalarının üçünde de hâkim ortak sizsiniz, politikalarını kim, nasıl belirliyor.

Bu ve benzeri soruları emir kulu bir bürokratın yanıtlamasına elbette olanak yok. Bakan da gelmiş olsaydı o da yanıtlayamazdı. Sonuçta o da bir bürokrat.

Durmuş Yılmaz da mali tablolar üzerinden yapılan denetimin anlamsızlığına değinmiş. Şunları soruyor; “31 Aralık 2018 itibariyle konsolide finansman tablosuna baktığımızda 1,2 trilyonluk bir aktifle 207 milyar liralık bir öz kaynakla 17 milyar liralık net kar elde edilmiş. Benim için hiçbir anlamı yok sayıların. İyi mi diyeyim, kötü mü diyeyim, yanlış mı diyeyim, bunları neyle kıyaslayacağım? İyi dememiz için kaç olmalıydı? … Yaptığınız hangi işi Devlet yapamadı da fon yapıyor? Dışarıdan Hazine garantisiyle borçlanmışsınız kaynak diye kullanmışsınız…

MHP’nin ise tahmin edeceğiniz üzere herhangi bir şikâyeti yok. Mustafa Kalaycı söz aldı ama, varlık fonu tartışmalarına girmeyeceğim diye başladı konuşmasına. Keşke 1,2 trilyon değil, 100 trilyonluk, 500 trilyonluk bir varlık fonumuz olsaydı da….diye sürdürdü. Konuşmasının bir başka yerinde raporları ve eklerini inceleme fırsatı bulamadığını söyledi.

Sabrınızı çok zorlamayım. Varlık Fonunun 2018 yılı faaliyetleri Plan ve Bütçe Komisyonunda 9 Haziran günü saat 15,34’te başladı; 19,33’te bitti. Geride dört saat süren konuşmalar, yanıtlanmayan sorular ve 111 sayfa tutarında tutanak kaldı.