Kadir Sev Varlık Fonu'nun 2017 ve 2018 faaliyet raporlarını yorumladı.

Varlık Fonu Faaliyet Raporları yayımlandı

Önceki gün Varlık Fonu’nun 2017 ile 2018 yılı Faaliyet raporları yayımlandı. Yukarıda, 2018 yılına ilişkin olanının kapak resmini görüyorsunuz.

Resim her şeyi anlatıyor. Söze gerek yok ama gene de neler olduğuna bir göz atalım.

Şu iki bilgi önemli, yazının içinde yitip gitmesin:

Varlık Fonu çok hızlı serpilip gelişiyor. Konsolide Finansal Durum Tablosundan, Aralık/2018 itibariyle varlıklarının 1 trilyon 175 milyar liraya ulaştığı görülüyor. Oysa Aralık/2017’de 214 milyar liraydı.

Yokluk içinde, dünyanın en büyük ulusal varlık fonlarından birini kurmayı başarmışız: varlıkları bakımından 28’inci sırada geliyormuş.

Faaliyet Raporlarının bunca zaman geciktirildikten sonra neden şimdi yayımlandığı konusunda da bir kestirimde bulunalım. Dün (9.6.2020) Plan ve Bütçe Komisyonu’nun gündemine, TVF Yönetimi A.Ş’nin Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile ilgili Denetim raporlarının sunulduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşülmesi konulmuştu. Daha fazla geciktirilemezdi.

Yeri gelmişken bir yanlışı düzeltelim: Zafer Sönmez, Varlık Fonu Genel Müdürü olarak bilinir. Yanlışmış… Faaliyet raporunda 2018 yılında yönetim kurulu üyeliği ve CEO olarak atandığı yazıyor. Bu unvanı hangi yasadan aldığı belirsiz.

2018 yılı Faaliyet Raporu “Cumhurbaşkanı Mesajı” ile başlıyor. Şu sözleri manşete çıkarılmış; “Asya ile Avrupa’nın geçiş noktasındaki Türkiye, ticaretten sanayiye finanstan bilim ve teknolojiye, turizmden tarıma kadar birçok alanda milyarlarca nüfusa sahip çok geniş bir coğrafyaya hitap eden stratejik bir merkezdir…”

Tayyip Erdoğan; “Bu fırsatları iyi değerlendirip ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmeyi hedefliyoruz” demeyi ihmal etmemiş. Her fırsatta 2023 yılını işaret ediyor. Üç yıl içinde dünyanın ilk on ekonomisi arasına girmek kolay değil. Türkiye, 2019’un sonunda 706 milyar dolar GSYH büyüklüğüyle 20’nci sıradaydı. Bu hedef, üçüncü yılın sonunda 1,1 - 1,6 trilyon dolarlık 10 ekonominin geride bırakılması anlamına geliyor. Gerçekçi olmadığı açık. Ama gerçekleşmesi de gerekmiyor: büyük ölçekli altyapı projeleri, sektörel dönüşüm yatırımları gibi sözcüklerle adlandırdıkları uçuk projelere yer açabilmek için uçuk hedefler belirliyorlar. Tek amaç var; sermayeye kaynak bulmak.

Cumhurbaşkanı Mesajındaki şu saptamalara da dikkat edelim, sermayenin eğilimini, yönünü, tercihlerini, olası güzergahını aramızda tartışırken işe yarayabilir; “…Dünyada ekonomi ve ticaretin odak noktaları değişmiştir… bölgesel ve yerel odaklı yaklaşımlarla hareket etme eğilimi gelişmektedir… finans sektörü ve ileri teknolojiye dayalı hizmet ve sanayi sektörlerinin yükselişiyle ekonomi dünyası yeniden biçimlenmektedir…

Sermayenin iştahı, sıradan projelerle giderilecek boyutları çoktan aştı. Dünya ölçeğinde dev hedefler gerekiyor. Başka çare yok: her iktidar, ülkesinin zenginliğine, yurttaşının malına el koyup sermaye sınıfına aktarmak zorunda. Bu yüzden de devletlerin ikna ya da baskı gücüne olan gereksinme giderek artıyor.

TVF, bu amaca hizmet etmesi için kuruldu. Kuranlar her fırsatta, öncülük yapmak; özel sektör yatırımlarına kaynak bulmak gibi sözler ediyor.

Biraz da faaliyet raporunun niteliğine değinelim. Aslına bakarsanız faaliyet raporuna pek benzemiyor. 

Trilyonun üzerindeki varlığın yönetildiği TVF raporu, 55 sayfa gibi görünüyor ama yönetim kurulu üyelerinin kişisel bilgilerini ve yol, köprü, Kapadokya, Galata Kulesi resimlerini çıkarın geriye pek bir şey kalmıyor.

Ağustos/2016’dan 2018 sonuna değin “Fon bünyesindeki varlıkların değerini üst seviyeye çıkarmak”, “stratejik yatırımlara sermaye sağlamak”, “Türkiye’nin yurtdışı stratejisini ve rekabetçi şirketlerini destekleyen sermaye destekleri yapmak”, “finansal piyasalarda iyileşme ve derinleşmeyi desteklemek” sözleriyle açıklanan dört stratejik amaç belirlenmiş.

Bu doğrultuda neler yapıldığına ilişkin bilgi yok. Bolca, …portföy içindeki varlıkların değerlerini artıracak çalışmalar yapıldı… alt fonların kuruluş ve yapılanma faaliyetlerine hız verildi… benzeri şeyler okuyorsunuz. Hepsi o kadar.

Oysa Cumhurbaşkanı mesajı “kıymetli paydaşlarımız” diye başlıyor. TVF’nın yaptığı işler bizleri de etkiliyor, paydaş sayılmamız gerekir diye düşünüyorsunuz. Demek ki öyle görülmüyoruz, bize bir şey soran olmadığı gibi bilgi de verilmiyor.

CEO’nun da bir mesajı var. Dünyadaki varlık fonlarının önemine şu sözlerle dikkat çekiyor; “ekonomik büyümenin ana lokomotifi olan özel sektör yatırımlarına…kaynak sağlanmasıyla sürdürülebilir kalkınma yakalanmasını hedefleyen özel amaçlı yatırım kuruluşlarıdır…

Kapaktaki resim her şeyi anlatıyor demiştim, umarım haklı bulmuşsunuzdur.