'Normalleşme öyle değil de böyle yapılsın' diyenler buyursunlar. Onlardan patronların var olduğu ortamda işçiler için iyi, ama aynı zamanda 'gerçekçi' olan çözüm önerileri bekliyoruz. Geçiniz…

Normalleşme, örgütlen!

Tedbirler sıkı bir şekilde daha uzun bir zamana mı yayılmalı, yoksa artık yavaş yavaş normale mi dönülmeli?

Kimine göre yaz aylarında virüsün etkisi azalacak, hayat yavaş yavaş normale dönebilir. Artık insanlar işlerine güçlerine bakmaya başlamalılar. Kimine göre normalleşme için henüz çok erken. En ufak gevşeme, salgının yeniden hızlanmasına neden olabilir.

Erdoğan’ın hafta başında yaptığı açıklama birinci yolun izleneceğini gösteriyor.

Her iki tercihin de sonuçları var. Kısıtlamaların kaldırılmaya başlamasıyla riskin artması kaçınılmaz. Özellikle kısıtlama döneminde çalışan ve salgından ortalamanın üzerinde etkilenen işçiler için bu riskin daha yüksek olacağı açık.

Diğer seçenekte ise iş ve gelir kaybı nedeniyle uçurumun eşiğine gelmiş milyonların bir süre daha çalışamaması var ve bu onlar için artık açlık demek.

Seçeneklerden biri diğerinden daha iyi değil. Kırk katır mı kırk satır mı?

Çözüm ne peki?

Zaten sorun burada.

Çözüm öneremiyorlar ki…

Kısıtlama döneminde alınan tedbirler yeterli değildi. Ne maske dağıtabildiler, ne sokağa çıkma yasağını uygulayabildiler. Yasak günlerinde 16 bin 900 işletmenin faaliyetine devam ettiğini açıkladı sanayi bakanı. Milyonlarca işçiyi salgının en yoğun olduğu günlerde çalıştırdıkları yetmezmiş gibi yüz binlercesine zorunlu hafta sonu mesaisi yaptırıldı diye övünüyor Bakan.

Şimdi ise yeterli önlem almadan normalleşiyorlar. Adana’ya giriş çıkış kapalı ama iki adım ötesinde Mersin’e serbest. Antalya, Muğla aynı şekilde. Neden? Otel patronları hazırlık yapsın, Kürt işçiler memleketten çalışmak için bu kentlere ulaşabilsin ve “güvenli ama pahalı” tatil pazarlamasına bir de devletten sübvansiyon gelince patronların keyfi yerine gelsin diye. Çözüm, sezonda beş parasız nasıl geçineceğini düşünen otel işçisine değil, bu otellerin patronlarına var.

Kısıtlama döneminde öncelikler sermayenin ihtiyaçlarına göre belirlendi, normalleşme sürecinde de buna göre belirleniyor. Otomotiv sanayicileri “işe geri dönüş rehberi” yayınlıyor. Kocaeli organize sanayi bölgelerinde faaliyet yürüten fabrikaların patronları, tüm işçilerin test taramasına başlıyor. Virüslüler ayıklansın ki, sağlamlarla üretim sürsün! Sektör sektör çalışıyor patron örgütleri. Normalleşmenin kendi çıkarları açısından ince ayarını yapıp hükümete yol haritaları öneriyorlar.

Çözüm patronlara var. Kârlarını devam ettirebilsinler diye.

Erdoğan’ın açıkladığı takvim tümüyle bunu gözetiyor. “İşletmelerimize güveniyoruz” demesi de bundan. Zaten bugüne kadar yasak falan dinlemeden çalışan fabrikalar daha da gaza basacak, AVM’ler açılacak, oteller faaliyete geçecek…

Üstelik bunu kural tanımadan yapacaklar. İşçileri en az üç ay daha diledikleri gibi işten uzaklaştırma şansı yakaladılar örneğin, ücretsiz izinlere devam edecekler. Çalışma sürelerini delik deşik ettiler. Zamların üstüne yatacaklar. Sendikalaşmayı zaten işin başında askıya aldılar. Normalleşme dedikleri tam olarak bu.

“Normalleşme öyle değil de böyle yapılsın” diyenler buyursunlar. Onlardan patronların var olduğu ortamda işçiler için iyi, ama aynı zamanda “gerçekçi” olan çözüm önerileri bekliyoruz.

Geçiniz…

Salgın, sermaye sınıfının öncelikleriyle belirlenen bu düzenin tek bir ülkesinde bile, milyonlarca emekçinin yaşamını iyileştirecek ne yeterli donanımın ne de böyle bir niyetin olmadığını kanıtladı. Tek gerçekçi çözüm bu düzenden kurtulmak.

Şimdi hemen normalleşmeye karşı örgütlenmek gerekiyor. Hem bu düzeni değiştirmek için hem de bugün hayatta kalabilmek için: Nasıl mı? Kulak verelim:

Salgın tüm ülkede devam ederken 11 Mayıs tarihinde AVM’lerin açılacağı haberini almış bulunmaktayız… Şimdi AVM çalışanları için durumun daha da tehlikeli hale geleceğinin farkındayız… Bizler Nautilus AVM Emekçileri Dayanışma Ağı olarak ilan ediyoruz: AVM çalışanlarının sağlığı her şeyden değerlidir. Mücadelemizi ve çalışanlar arasındaki dayanışmayı büyüteceğiz. Tüm AVM emekçilerini dayanışma ağımıza katılmaya, patronlara karşı mücadelemizi güçlendirmeye, insanca koşullarda çalışmak için birlikteliğimizi büyütmeye davet ediyoruz. Nautilus AVM Emekçileri Patronların Ensesindedir!

Belki de çözüm bu denli yakınlardadır. Ne dersiniz?