Mecliste son birkaç gün içinde yaşanan üç örnekten yola çıkarak, “düzen muhalefeti” sözcüğünden ne anladığımızı açıklayalım. 

Muhalefet oyunu

Mecliste son birkaç gün içinde yaşanan üç örnekten yola çıkarak, “düzen muhalefeti” sözcüğünden ne anladığımızı açıklayalım. 

Bir

Mini istihdam paketi 22 Temmuz günü Meclis Genel Kurulunda görüşülürken Muhammet Fatih Toprak adlı bir AKP milletvekili “yüz yıllık bir enkaz devraldık” dedi ve sanki böyle bir söz söylenmemiş gibi görüşmeler sürdü.

Yüz yıl önce, Türkiye Devleti kuruldu. 98 yıl önce ise “Sultan Vahdettin Han”, cebine Sevr anlaşmasını koyup bir İngiliz gemisiyle bu ülkeden göç etmek zorunda kaldı.

Beyefendi bunlardan söz ediyor olmalı. Belli ki Sevr’i getirip enkazı kaldıracak. Belki başka şeyleri kast etmiştir ama kimse merak edip sormadığı için öğrenemedik.

İki

Aynı görüşmede “Ana Muhalefet Partisi”, Soma’daki çeşitli maden ocaklarında çalışanların gasp edilen kıdem tazminatı haklarının ödenmesi öngörüldüğü için olumlu oy vereceklerini söyledi. 

Sözünü ettiği kıdem tazminatları, 301 işçinin katledilmesinin sorumlusu Soma AŞ patronunun borcuydu. 800 maden işçisine olan borcunu İstanbul’daki plazalarını paraya çevirtip ödetmek yerine işsizlik fonundan karşılayacaklar.

Oysa bu yasayla milyonlarca işçiye yoksulluk dayatılıyor. İşsizlik fonu bütçesinden verilen 39 lira gündeliğin süresinin 30.6.2021 tarihine değin uzatılması için Cumhurbaşkanına yetki veriliyor. Ya bir yıl daha ya bu parayla geçinmeye alışacaklar ya da biraz daha fazla ücretli iş bulup kıdem tazminatı haklarından vazgeçecekler. Devletin kayıtlarında ise işsiz oldukları görünmeyecek.

Yasada daha neler yok ki? Kısa çalışma ödeneğinin süresi 2020 yılsonuna değin uzatılıyor. Az tehlikeli sayılan 50’den az işçinin çalıştığı işyerlerinde işyeri hekimi ile iş güvenliği uzmanı çalıştırılması zorunluluğu 2023 yılına erteleniyor. Ve bu arada normal çalışma yaşamına geçen işletmelerde çalışanların SGK işveren ve işçi primlerinin üç ay boyunca Fondan karşılanması öngörülüyor. Sırf bu nedenle Fondan en az 12 milyar lira patronlara aktarılacak.

Üç

Meclis, milli iradeyi temsil ettiğini savunan bir anlayışın oyun aracına dönüştürüldü. AKP’nin yasamatiği gibi çalışıyor. Muhalefet de buna uyum sağladı ne yazık ki.

Yasaya gerek duyulduğunda AKP’li milletvekillerinden birkaçının imzasıyla Meclis Başkanlığına yasa teklifi veriliyor, gece gündüz, tatil demeden çalıştırılıyor ve birkaç gün içinde kabul edilip yasalaştırılıyor.

Teklifleri komisyonlarda, siyasal sorumluluk taşıyanlar değil bakan yardımcısı, genel müdür gibi bürokratlar savunuyor. Muhalefet milletvekilleri, bazen onları bile bulamıyor; şube müdürleriyle yetinmek zorunda kalıyor.

Aslında bunun hiç önemi yok. Bugüne değin bir cümlesini değiştirmeyi bile başaramadılar. Milletvekillerinin birkaç dakika konuşma fırsatı bulmak amacıyla verdikleri önergeleri ne kimse dinliyor ne de itibar eden var. Eleştirilere yanıt vermeyip zamandan kazanıyorlar.

Aralarında aynen şu diyalog geçiyor:

Meclis Başkanı, komisyona soruyor; “önergeye katılıyor musunuz?” Komisyon; “katılamıyoruz Sayın Başkan” diye yanıtlıyor. Başkan; “önerge reddedilmiştir. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: kabul edenler…etmeyenler…madde kabul edilmiştir.”

Nedendir bilinmez, muhalefet milletvekilleri yasama oyununa gerçeklik algısı kazandıracak davranışlardan kaçınmak gereği duymuyor. Dekordan öte işlevleri olmadığını biliyorlar elbet; yasama karnelerindeki notları sıfır. Ama bütün bunları görmezden geliyorlar. Komisyon odalarının raflarında bir sonraki seçim döneminde çöpe atılmak üzere tozlanmaya bırakılacağını bile bile hiç durmadan yasa teklifi veriyorlar.

27’inci dönemin 3’ncü Yasama yılının başlangıcından bu güne değin (1 Ekim 2019 - 28 Temmuz 2020 arası) sayabildiğim kadarıyla 403 yasa teklifi verildi. CHP 232 sayısıyla açık ara önde. HDP 64; MHP 45; İYİP 19 teklif vermiş. Uluslararası andlaşmaların onaylanmasına ilişkin olduğu için Meclis Başkanlığınca verilen 15-20 teklifi de AKP hanesine yazalım. Bunları katarsak 39 olduğunu görüyoruz. İki teklif de ortak imzayla verildi. Devlet başkanı eşlerinin Devlet Mezarlığına gömülmesi yasası Meclise 4 partinin ortak imzasıyla getirildi. Bütçe ve Kesin Hesap Yasalarını da unutmayalım: AKP’li Cumhurbaşkanı hazırlayıp gönderiyor.

Üçüncü yasama yılında 31 yasa kabul edildi. İçlerinde AKP dışındaki partilerin hiçbirinin teklifi yer almıyor.

Bu işler AKP iktidarları döneminde hep böyle yürüdü. Ne yazık ki “muhalefet” bu gerçeğin farkına varamadı bir türlü. 

Boşuna düzen muhalefeti demiyoruz.