Büyük Covid-19 salgını karşısında dünya ölçeğinde birkaç istisna hariç, iktidarda bulunan partilerin ezici çoğunluğu benzer yanlış politikayı benimsediler.

Salgını hafife aldılar, hızlı ve gelip geçici olduğu varsayımından hareket ettiler. Böyle olmayacağını anladıkları noktadan itibaren salgının kademeli yayılmasını benimseyen seçeneklere yöneldiler.

Geleneksel olarak egemenlerin arzularına uygun davranan iktidarların büyük çoğunluğu salgınlar karşısında elde bulunan kollektif belleğe (uzak ve yakın geçmişte onlarca salgından çıkarılan derslere) bakmak yerine, günü kurtarmaya yönelik manevralar yaptılar. Bu arada daha kötüsüne göz yumanlar da oldu: virüsü yaygınlaştıranların yaptığı toplu ayinlere (Fransa örneği), avuç içinin öpüldüğü umre ritüellerine (Türkiye örneği) ve başka toplu yakarışlara engel olmadılar, işi tevekküle, kadere, bıraktılar.

Birkaç istisna dışında, esasen, kurulu sosyal ilişki düzenini, kapitalist sistemi, sürdürmeyi önceleyen politika dışına çıkan olmadı. Sermaye hükümetleri, hükümetin başındakiler kamu düzeninden sorumlu olanları sorumlu tuttular. Bazıları daha becerikli görüntü verdi: Danışıklı dövüş yaptılar. Yeterki iktidarları sorgulanmasın…

Öte yandan uluslararası örgürler ve virus hakkında bilimsel bilgiye sahip olmak için gece gündüz çalışanların endişesi giderek artıyor. Örneğin Dünya Sağlık Örgütü uyardı: Bu Covid-19’un açtığı sorunlarla boğuşurken bir başka soruna dikkat çektiler.

AŞI

Bilim insanlarının Covid-19 aşısı arayışına girdiği bu günlerde, diğer salgın hastalıklara karşı uygulanması gereken ve özellikle çocukluk döneminde yapılması gereken aşıların ötelenmesinin, ihmalinin yaratacağı sorunlar toplumların geleceğini tehlikeye atabilir.

Covid-19 salgını karşısında iktidarlar kendilerini bu salgının hazırlıksız yakaladığını ileri sürerek savunmaya çalıştmaktalar. Özellikle çocukların korunması için yapılması elzem olan aşıların yapılmaması durumunda hazırlıksız yakalandık diyecek durum söz konusu değildir.

Çocukların aşılanmasını ihmal etmek, bu konuda bir yönetim zaafiyeti göstermek tolere edilebilir bir durum olamaz. Aşısı var olan hastalıkların nüksetmesinin önüne geçmek için ciddi önlem alınmalıdır.

Bu, ne kapitalizmin kurallarına bırakılabilir, ne de iktidarların insafına. Bu konu acilen gündeme alınmalı ve toplum bilgilendirilmelidir.