Kadir Sev, Dikmen Vadisi konutlarıyla ilgili eski bir öyküyü yazdı.

Dikmen Vadisi konutlarıyla ilgili eski bir öykü: İçinde Melih Gökçek geçiyor

Bu yazıda, Dikmen Vadisi 3. Etap konutlarını konu alan ve kahramanları arasında Melih Gökçek; Kuzu Grup / Ulubol ortaklığının olduğu eski bir öykü okuyacaksınız.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı (ABB) Dikmen Vadisi 3.Etap konutları için Kasım/2005’te kat karşılığı inşaat ihalesi açar. İhale, Kuzu-İhlas adi ortaklığı üzerinde kalır. Şartnamesine göre konutların %56’sı ABB’nin, %44’ü ortaklığın olacaktır. İhlas, ortaklık payını ihaleden sonra Ulubol Grubuna devreder. Yapım işini Kuzu-Ulubol ortaklığı yürütür.

Belediye, imar planı sorunlarını çözmeden ihale yapmış olmalı ki çok sayıda dava açılır, iptaller ardı ardına gelmeye başlar, işler zora girer. Hem ABB hem yüklenici mali sorunlarla karşılaşır.

ABB, payına düşen 390 konut ile 3 işyerini satmak için yükleniciden izin ister. Melih Gökçek bunun nedenini 2012 yılı Sayıştay Sorgusuna verdiği yanıtta şöyle açıklayacaktır; “projenin aksamasına yol açacak yargısal müdahaleleri ortadan kaldırmak için gerekli finansal kaynak erkenden belediyenin hesabına intikali sağlanmıştır.

Melih Gökçek’in yanıtındaki şu sözler de dikkat çekicidir; “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı mali ve hukuki baskılar karşısında yapılacak konutların bir an önce satılarak kaynak yaratılması ve ihtilafların çözümü amacıyla proje kapsamındaki Büyükşehir Belediyesine ait ve yapılmakta olan 390 konut ile 3 iş yerinin erken satışını gündeme getirmiştir…

Yeterince açık ama ne olur ne olmaz gözden kaçmasın; Melih Gökçek savunmasında özetle, Belediyenin payına düşen konutları satıp imar sorunlarının çözümlenmesi için harcanacağını söylüyor.

Belediye’nin payına düşen konutları satmak için yükleniciden izin istemesinin nedenini de açıklayalım: İşin Sözleşme ve Şartnamesine göre, ruhsatın alınmasının üzerinden 12 ay geçmemişse, yükleniciden izin almadan satılamıyor. İnşaat ruhsatı verilemediği için süre koşulu bir türlü gerçekleşmiyor.

Melih Gökçek yüklenicinin izin vermesini sanki biraz abartmış. Sayıştay sorgusuna verdiği yanıtta şunları söylemiş: “… 12 ay beklemeden satışların yapılabilmesi için muvafakat verilmesi yapımcı ortaklıktan rica edilmiştir… İdaremiz, belediyemizin menfaatlerini düşünerek yapımcı ortaklığı ikna ederek 390 konut ve 3 işyerinin zamanından bir yıl önce satışına ve ihaleye çıkarılmasına olanak sağlamıştır.”

Yapımcı ortaklığın da küçük bir ricası olmuş. Şöyle demişler; “İdarenize ait bağımsız bölümlerin parçalanmadan bir bütün olarak satılması halinde muvafakat edilecektir

Tesadüf bu ya! Mart/2007’de yapılan ihale, yarısı peşin yarısı 24 ay eşit taksitlerle ödenmek üzere 117 milyon liraya aynı ortaklığın üzerinde kalmış. Ortaklık, ihale bedelinin yarısını ve ilk 5 taksitini ödedikten sonra kalanını ödememiş. Melih Gökçek 80 milyon lira ödediklerini, bununla imar planı ile yargısal sorunları çözdüklerini söylüyor.

Sayıştay Raporunda İdarenin, vade farkı yanlış hesaplandığı için 7 milyon lira; gecikme cezası alınmadığı için 63 milyon lira olmak üzere toplam 70 milyon lira zarara uğratıldığı belirtilmiş.

Melih Gökçek, böyle bir hesabı yaptığı için Sayıştay denetçilerine sitem ediyor. Yanıtında özetle şunları yazmış; …yapımcı ortaklık imar sorunlarını çözebilmemiz için onca faiz yükünün altına girdi bankadan borç çekip Belediyemize 80 milyon lira verdi…

Size de şaka gibi gelmiyor mu? Bitirdikten sonra Belediyeye vermesi gereken 390 konutu, ihale tuzağıyla 24 ay eşit taksitlerle her birine 300 bin lira ödeyeceğini söyleyip sahip olmuş, üstelik bunun yarısını da ödememiş. Dikmen Vadisinde o yıllarda 700 bin liranın altında konut bulabilmek olanağı yoktu.

Sayıştay yargılama dairesinin denetçilerin yazdığı rapor üzerine verdiği kararı merak etmişsinizdir: Daire, raporu yeterli inceleme yapılmadığı gerekçesiyle denetçisine geri göndermiş ve İçişleri Bakanlığı denetim elemanlarınca yazılan rapora bakıp yeni bir rapor yazmasını istemiş.

Kuzu İnşaat Grubunun adı Atatürk Orman Çiftçiği topraklarında da geçmişti.

TOKİ 2010 yılı öncesindeki bir tarihte Gazi Üniversitesinden devir aldığı bir taşınmazı Ağustos/2019’da satışa çıkardı. Satılmasından önce imar planı değiştirilip ticaret/konut alanı yapılmıştı.

TOKİ’nin satışa çıkardığı 132.076 M² yüzölçümü büyüklüğündeki toprak AOÇ’den koparılmıştı. 1983 yılında çıkarılan bir yasayla AOÇ topraklarından 396.312 M² sinin Gazi Üniversitesine satılmasına izin verilmişti. Üniversite parasını ödeyemediği için mülkiyetine geçirilemiyordu. Parasını, Üniversite adına Kuzu Toplu Konut İnşaat ve Limited Şirketi ile Park Gazi İnşaat Yatırım AŞ ödedi ve Üniversitenin mülkiyetine geçirilmesi sağlandı. [Bu konu Sol portalda 16 Ağustos 2019 günü ayrıntılı olarak “AOÇ topraklarında TOKİ Gölgesi” başlığı altında işlenmişti.]