İsteseler de denetleyemezler. Vakıf, 67 ülkede 332 eğitim kurumu ile 42 öğrenci yurdunu yönetiyor. Denetim kurulu beş kişiden oluşuyor ve üstelik hepsinin başka işleri var.

Dikkat! Maarif Vakfı gelişiyor

Maarif Vakfının Kuruluş Yasasında şöyle bir kural var; “denetim kurulunun oluşumunda Milli Eğitim Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı temsilcilerine yer verilir.” Sayıştay denetçileri; “Bakanlık temsilcilerine neden yer vermediniz”  diye sormuşlar. Temel fıkralarını aratmayacak bir yanıt gelmiş. Sayıştay’ın 2018 yılı MEB raporundan özetliyorum; “Denetim kurulunda, SPK üyesi, Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinden bir Öğretim üyesi, serbest Avukat ve bir de iletişim ve marka uzmanı görevlendirilmiştir. Bunların hangi bakanlıkları temsil edeceğine sonra karar verilecektir.

Sayıştay ne desin? Raporuna, Bakanlık içinden seçselerdi iyi olurdu diye yazmış.

Vakfın kurucuları eski AKP milletvekili ya da adayları. Mütevellisinde de onlar var. Doğru işleyen bir denetimi neden istesinler?

Denetim yapılsın diye bir dertleri hiç olmadı. Bunu da “bir soran olursa var” diyebilmek için kurmuşlar. Maarif Vakfı Denetim Kurulu üyelerinden biri AKP Genel Başkan yardımcısı, öteki TÜRGEV yönetim kurulu üyesi ve Önder İmam Hatip Derneği Genel Müdür Yardımcısı.

İsteseler de denetleyemezler. Vakıf, 67 ülkede 332 eğitim kurumu ile 42 öğrenci yurdunu yönetiyor. Denetim kurulu beş kişiden oluşuyor ve üstelik hepsinin başka işleri var.

Maarif Vakfı Çok mu Zengin?

Vakfın gelirlerinin tutarını, nerelerden elde edildiğini, nerelere harcandığını bilemiyoruz. Çok ketum davranıyorlar. Kurulduğu Haziran/2016’dan bu yana 4 yıl geçmiş olmasına karşın ne yayımlanmış bir bilanço ne de Denetim Raporu var.

Yalnızca bütçeden aktarılmasına izin verilen tutarlara ilişkin kararlara ulaşılabiliyor. 2016-2020 yılları arasında, Bakanlar Kurulu ve CB Kararlarıyla toplam 1 milyar 907 milyon lira aktarılması öngörüldü. Ancak bu tutarlara ulaşılmadığı anlaşılıyor. Sayıştay’ın 2018 yılı Milli Eğitim Raporunda 2016-2018 yılları arasında toplam 498,2 milyon lira aktarıldığı bilgisi var. Oysa o tarihler arasında 682 milyon lira için izin verilmişti.

Aktarılması için izin verilen tutar

Aktarılan 
(milyon lira)

Haziran 2016

90,0    

64,5

Ağustos 2017

241,0    

163,7

Haziran 2018

351,0    

270,0

2016-2018

 682,0    

498,2

Haziran 2019

         541,0    

Mart 2020

                 684,0    

TOPLAM

       1.907,0    

Biz bu tutarlarla hiç oyalanmayalım. Tanıtım Katalogundaki bilgilere göre, eğitim etkinliklerini 67 ülkede sürdüren; mülkiyetinde ya da kullanımında 332 eğitim kurumu; 42 öğrenci yurdu ve on binlerce öğrencisi olan devasa bir yapıdan söz ediyoruz. Vakıf Başkanı, sadece salgın nedeniyle uzaktan eğitim verdirilmeye başladığı 32 ülkede 40 bin dolayında öğrencisi olduğunu söylüyor.

Bu taşınmazlar, hükümetler arasında yapılan görüşmelerle devir alınarak Maarif Vakfına devredildi. Belki de bir bölümü Maarif Vakfına devredilmek amacıyla satın alındı. Bütün bunların karşılığında devletlere/hükümetlere ne gibi sözler verildiğini bilemiyoruz.

CB Yardımcısı Fuat Oktay, 17 Şubat günü 8. Ülke Temsilcileri İstişare toplantısı düzenledi ve orada şunları söyledi; “Ayrıca 19 ülkede hain terör örgütü FETÖ iltisaklı 213 okul, Maarif Vakfımız tarafından devralınmış, 40 ülke ile de bu okulların devri konusunda protokol imzalanmıştır.

Bu daha başlangıç; çok sayıda yeni okullar açmayı hedefliyorlar.

Yalnızca FETÖ Okulları mı devir alınıyor?

Fuat Oktay’ın verdiği sayılarla, Maarif Vakfı tanıtım kitapçığındaki sayıları karşılaştırdığımızda yalnızca FETÖ okullarının devir alınmadığını anlıyoruz. Oktay, 213 FETÖ Okulu devir aldıklarını söyledi. Oysa kitapçıkta Maarif Vakfının 332 okulu olduğu yazıyor. Arada 119 fark var.

Maarif Vakfı Başkanı da 15 Temmuz günü bir açıklama yaptı ve 43 ülkede 333 okulları olduğunu; 19 ülkedeki 214’ünün FETÖ’den alındığını söyledi.

Demek ki istemedikleri başka cemaatlerin okulları vardı ve şimdi onlara da el konuluyor.

Fuat Oktay’a göre 96 ülke FETÖ Okullarını geri vermemekte direniyor. Bu durumdan rahatsızlığını şu sözlerle dile getiriyor; “bize yardımcı olmayan ülkeler var.” Yalnızca ABD de 200 okulu varmış. Hiçbirini geri alamamışlar.

Bu arada Vakıf başkanından iyi bir haber var: cemaat okullarının müşterisi giderek azalıyormuş, 3/4’ü kapatılmış ya da satmak zorunda kalmışlar.

Ülkelerinde Maarif Vakfının giderek güçlenmesine ses çıkarmayanlara kötü bir haber var; onu da biz verelim. Fuat Oktay; “sadece bir eğitim hizmeti vermiyoruz aslında… Farkında olmadıkları bir zehrin, bir tehlikenin özellikle çok büyük faturasını ödemiş bir ülke olarak onlara bunu anlatmaya çalışıyoruz” diye cümleler kuruyor. Biz bu sözlerin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz.

Söylemesi bizden.